5 adımda tansiyonunuzu hakimiyet altına alın
Türkiye’de her üç erişkinden birinde görülen hipertansiyon, zorunlu temkinlerin alınmaması gidişatında ehemmiyetli hastalıklara ve uzuv zararlarına yol açıyor. Beslenme biçimleri, mevsim geçişleri, psikolojik gidişat ve kullanılan ilaçlar gibi etmenlere bağlı olarak ortaya çıkabilen hipertansiyon, yaşam stili farklılıkları ile hakimiyet altına alınabiliyor ya da bazı gidişatlarda ilaç rehabilitasyonu gündeme geliyor.
Enseden başlayan baş ağrısı en aşikar şikayet
Kan tazyiki yüksek olduğunda, özellikle enseden başlayan baş ağrısı, burun kanaması, soluk darlığı gibi şikayetler ortaya çıkabilir. Tansiyon yüksekliği bazı şahıslarda da hiçbir bulguya yol açmayabilir ve şahsın günlük yaşamını sürdürmesine bir mani teşkil etmeyebilir. Hasta uzun seneler hipertansiyon meseleyi olduğunu öğrenmeden yaşayabilir. Ancak hastalık hakimiyet altına alınmadığında, özellikle böbrek, göz, kalp gibi uzuvlar bu vaziyetten negatif etkilenir.
Erkekler bayanlara göre daha fazla tehlike altında
Hipertansiyonun %95’inin tespit etilebilen bir sebebi yoktur. Ancak % 5 hastada sekonder hipertansiyon olarak adlandırılan, altta uyuyan başka sebebe bağlı kan tazyiki yükselmesi görülmektedir. Hipertansiyon genellikle 35-50 yaşları arasında görülür. Erkekler tansiyon hastalığı açısından bayanlara oranla azıcık daha tehlike altındadır. Genetik yeniden hipertansiyonda da önde gelen sebeplerin başındadır.
5 altın kaideye dikkat ederek hipertansiyondan korunabilirsiniz
Hipertansiyondan korunmak ya da hastalığı hakimiyet altına almak ise bazı yaşam stili farklılıkları ile muhtemeldir. Sıhhatli beslenme ve kumpaslı egzersizin yanı gizeme stres hakimiyeti gibi etmenler, tansiyon bedellerinin yükselmesini maniler. Bazı hastalar için ise hekim hakimiyetinde ilaç rehabilitasyonu ile kan tazyiki bedelleri hakimiyet altına alınabilir.
Günde 10 bin adım atın
Hipertansiyona karşı şu temkinler alınabilir:
Tuzu azaltın: Fazla tuz tüketimi tansiyon hastalığını en başta tetikleyen sebeplerdendir. Günlük tuz tüketim ölçüyü 2 gr’ın altında olmalıdır. Tuz hem sıhhatli bireylerde tansiyon hastalığı oluşması açısından tehlike oluşturur hem de hipertansiyon hastalığı olan bireylerde ilaçlarını kumpaslı kullansalar dahi kan tazyiki seviyelerinin olağana gelmesini maniler. Tuz kaynağı olarak yalnızca sofra tuzunu düşünmek de yanlıştır. Tuzlu peynirler, tuzlu zeytin, salça, turşu, yağda kavrulmuş kuruyemişler, salamura besinler gibi günlük gıdaların içindeki saklı tuz kaynaklarının da tüketime dikkat edilerek, bu besinlerin hudutlandırılması gerekir.
Kilo verin ve hareket edin: Fazla kilolu olan şahısların takribî %40’ında yüksek tansiyon görülmektedir. Genç hipertansiyon hastalarının ise takribî üçte biri fazla kiloludur. Fazla kilonun kan tazyiki üzerinde de negatif tesiri bulunmaktadır. Bu sebeple ideal kiloda olmak tansiyonu dengeleyen bir etmendir. Aralıksız hareket halinde olmak kan tazyikini kumpaslar. Bu sebeple günde 10 bin adım kaidesine uyacak biçimde hem sıhhatli şahısların hem de tansiyon hastalarının hareket etmesi ehemmiyetlidir.
Şekeri azaltın: Şeker hastalarında yüksek tansiyona sık tesadüfülür. Yeniden tansiyon hastalarında da şeker hastalığı büyüyebilmektedir. Genelde iki hastalık bir arada görülmektedir. Zira her iki hastalık da kan damarları üzerinde negatif tesir yaratır. Bu nedenle tansiyon hastalarının ilerleyen yarıyıllarda şeker hastalığına tutulmamak için kesinlikle şeker tüketimini eksiltmeleri gerekmektedir.
İçki tüketimi: İçki kullananlarda yüksek tansiyon görülme sıklığı çoğalır. Hipertansiyon hastalığı olanların da ilaçlarını kumpaslı kullanırken içki ölçüsünü de eksilterek kan tazyikini balansta yakalamaları muhtemeldir.
Stres: Uzun çalışma saatleri, masa başı çalışma kumpası ve kumpassız beslenme tansiyonu negatif tesirler. Çalışma yaşamının stresi de göz önüne alındığında çalışanlar hipertansiyon ve hipertansiyona bağlı meseleler için tehlike altındadırlar. Stresten uzak bir yaşam sürmek bir hayli hastalık gibi hipertansiyon için de gözeticidir.
Yemeği dışarıda gıdaysanız bunlara dikkat edin
-Yemeğe çok aç karnına gitmeyin.
– Menüyü dikkatle araştırın ve tuzsuz, az yağlı, yağsız mahsulleri seçin.
– Porsiyonları oranlı harcayın.
– Kırmızı et yerine beyaz et seçim edin.
– Tatlı yerine meyve yiyin.
– Ara sıcaklardan kaçının.
– Su tüketimini artırın ve şekerli meşrubatlardan uzak durun.
– Yemeklerde tuz yerine limon ve baharat kullanın.