5 ilişki meselesine 5 çözüm

Büyük hayallerle başlayan ilişkiler, senelerin azizliğine uğrayarak “krize” girebiliyor. İlişkinizde risk çanlarının çaldığını düşünüyorsanız, hemen harekete geçmelisiniz!

Mesele 1: Boşvermişlik
Yeni bir ilişkiye başladığımızda, tüm yaratıcı istikametimizi ve dikkatimizi sevgilimizin gönlünü güzel etmek için kullanırız. Ancak bir gün fark ederiz ki artık ilişkimize emek tüketmeyi çoktan unutuvermişiz.

Strateji 1: Jestlerle afallatın
Şimdi partnerinize hangi sevgi dolu jestlerle sürpriz yapabileceğiniz mevzusuna odaklanın. Misalin sabah uyandığında kahvesini yatağına götürebilir, banyo yaparken sırtını keseleyebilisiniz. Bir teklifimiz daha var: Artık partnerinize “canım”, “aşkım” gibi genel bir ifadeyle değil, ismiyle seslenin ve onun dikkatini çekinceye dek bekleyin. Ardından, gözlerinin içine 3 saniye süresince sevgiyle bakın. Ve hiçbir şey söylemeden dudaklarından hafifçe öpün. Bu tekliflerimizi sık sık tekerrürlerseniz, emin olun ki sevgiliniz iş çıkışında soluğu yanınızda alacaktır.

Mesele 2: Kısır konuşmalar
Bir zamanlar birbirinizle sohbet etmeye doyamadığınız için kimi zaman sabaha kadar uykusuz kalır, yatağa girince dahi konuşmaktan kendinizi alıkoyamazdınız. Peki ya şimdi? Günlük irtibatınız artık yalnızca şu tümcelerle hudutlu kalıyor, değil mi? “Günün nasıl geçti?”… “Her zamanki gibi yoğun”… Rutin, bir o kadar da tekdüze olan bu stil konuşmalar, aşk yaşamınızın da tüm renklerini silip süpürüyor!

Strateji 2: Sohbet edin
Sohbet etmek için birbirinize zaman ayırın. Bunun için her hafta müthiş bir sofra hazırlamanız da gerekmiyor, akşam yemek yerken birbirinize 15 dakika zaman ayırmanız dahi yeterli hakikatinde. İlişkinizin televizyon karşısında rutinleşmesine de izin vermeyin. Daha Önceki günlerdeki gibi doyurucu bir sohbet için size bir teklifimiz var: Sevgilinizin alakasını sürükleyebilecek mevzuları tekerrür dikkatle gözlemleyin. Ve sohbet sırasında bu mevzulara ağırlık vererek, sohbetderi neşe almasını sağlayın.

Mesele 3: Tutku eksiliyor
Yapılan araştırmalara göre; yaşam alışkanlıkları ve şahsiyetleri birbirine benzeyen çiftler daha mutlu oluyor. Ancak ilişkinin başlangıcında çok güzelimize giden bu konfor, süratle “tutku”nun kaybolmasına yol açabiliyor. Zira insanlar ilişkilerinde coşku arıyor ve uzun süreli birlikteliklerde bunalma noktasına gelebiliyor.

Strateji 3: Özel alanlar yaratın
Tek başınıza yapmak isteyeceğiniz çok şey olmalı; belki Aikido veya dans kursuna gitmek, dostlarla buluşmak, hatta belki de tatile çıkmak gibi. Birbirinizden bir şeyler bilmek ve görüşebileceğiniz yeni mevzular bulmak ilişkinizi tekdüzelikten kurtaracaktır. Üstelik birbirinize duyacağınız özlem de ilişkinizi yine tutuşturur. Natürel ki aynı özgürlüğü eşinize de tanımalısınız. Ehemmiyetli olan balansı gözetebilmek: Ne beraber; ne de ayrı!

Mesele 4: “Seviyorum” demiyor
Sevgiliniz size en son ne zaman “Seni beğeniyorum” dedi. Nedense artık bu tümceyi kurmaya pek de yaklaşmıyor. Siz de haliyle “Yoksa artık beni hoşlanmıyor mu?” diye kaygılanıyorsunuz. Partneriniz sizi büyük bir ihtimalle hálá aynı yoğunlukta hoşlanıyor ama artık bunu size aktarmayı ilgisizlik ediyor. Ayrıca her insanın aşkını ifade etmekte kendine özgü bir dil kullandığını da unutmayalım. Beraber zaman geçirmek, mesullükleri yerine getirmek, şefkatli kelimeler sarf etmek de sevginin en ehemmiyetli göstergelerinden.

Strateji 4: Aşkın dilini kullanın
Neşeli bir sohbet anında karşılıklı olarak şu tümceleri bitirmeye çalışın: “… dediğinde bana sevdiğini seziyorum”, “… yapmadığında rahatsızlık dinliyorum”… Şayet partnerinizin lüzumlarını ve isteklerini öğrenirseniz, onun duygularına daha kolay karşılık verebilirsiniz. Natürel aynı biçimde sevgiliniz de… Böylece sevildiğinizi sezersiniz.

Mesele 5: Coşkusuz seks
Uzmanlara göre yatak odasında kara bulutların gezmesinin sebebi, cinsel gönülsüzlük değil, eşler arasındaki özel irtibatın artık kaybolmaya surat yakalaması. Bir başka deyişle eşlerin yatak dışında artık birbirlerine açılmamaları ve vücutsal olarak yakınlık kurmamalarından kaynaklanıyor.

Strateji 5: Odanızı renklendirin
Size kesinlikle uç şeyler yaşayın demiyoruz ama unutmayın ki seks mekanı her zaman yatak odanız olmak zorunda değil; bir sinemada veya sahil kenarında eşinizle minik kaçamaklar yaparak cinsel yaşantınızı renklendirebilirsiniz. Ayrıca eşinizle, cinsel yaşantınızın dışında başka paylaşımlar olmasına da özen gösterin; güven, sevgi, saygı ve dayanışma gibi… Reyin parkında çocuklar gibi oynayabilir, salıncaklara da binebilirsiniz. Bu cins tavırlar birbirinize açılmanızı sağlar ve sizi özgür kılar.