Afaki tüketmelerden kurtulma yollarını sizler için derledik
Taksi ve özel araba kullanmak konfor unsurları arasına girdiği kadar toplu erişim de bütçe tasarrufuna girmekte. Yağmurlu bir günde trafikte bekleyen taksiye ödemeniz gereken para yerine bir şemsiye alıp yaşamınıza devam etmek o an usunuza gelecek en parlak fikir olabilir.
Kahveyi listenin en başında görmek sizi afallatmış olabilir ama evet kahve! Her sabah işe giderken kahve dükkanlarından bir kadeh orta boy kahve satın almak günde 10 TL ortamında bir tüketme alışkanlığına denk geliyor. Bunun yerine bir french press ve hoşlandığınız bir termos ile kahvenizi konutta hazırlayıp işe/mektebe giderken yanınızda götürebilirsiniz.
Çok yüksek sayıların izlediği bir piyasa olan fitness piyasası, her sezon başı senelik abone olup en fazla 3 kere giden azalarla gelişiyor. Profesyonel anlamda atletik takviyeye gereksiniminiz varsa ve kumpaslı olarak kullanıyorsanız diyecek laf yok ancak halihazırda fahiş maliyetlerle gelen azalık kutularına kanıp bir yılda en fazla 7 kere gidenlerdenseniz size söyleyeceklerimiz var.
Hiç yoktan günlük 10-15 TL bütçeye gereksinim dinleyen bir başka uygulama… Kimse konut yemeği yemek için fazla meşgul olamaz. Bir sonraki günün yemeklerini dün konutta hazırlayarak, akşam yemeğini daha ucuza, daha hijyenik ve sıhhatli bir biçimde hazırlayın.
Her faturanın bir son ödeme tarihi vardır. Son ödeme tarihlerini geçirdiğiniz her an ceza yiyorsunuz. Fatura ödemek kendi başına güzel değilken, bu gidişatı ceza hissesiyle çekilmez hale getirmek ruhumuz ve bütçemiz için hırpalayıcı olabilir.
Öğreniyoruz çok hoşlar, evin havasını hemen değiştiriyorlar. Ancak eviniz için satın almak üzere olduğunuz o pahalı marka mahsulün hakikat anlamda muadilleri var. Her seferinde marka olmak zorunda değil!
Kaç gece bir ücretinizi masada vazgeçip çıkmadınız ki o kapılardan… Elbette cümbüşlü akşamlar, kaçamaklar beşeri haklarınız arasında, ancak dozu aşmamak, alışkanlık halinde tüm yatırımınızı cümbüş sektörüne yatırmamak sizi ve geleceğinizi iyi istikamette etkileyebilir.
Dolaplarımız hep tertemiz gözüksün, tazelensin bizi de yenilesin isteriz. O yeni trendler hep usumuzu çeler. Psikolojik olarak beynimizin ödül mekanizmasını çalıştırır, mutlu eder, zevk verir. İşte o an usunuz geçmiş yıllarda trend diye aldığınız ve birkaç kullanımdan sonra modası geçen giysilere gitsin. Değer miydi?