Akciğer kanseri bulguları ve rehabilitasyon yolları

23.04.2021
392
Akciğer kanseri bulguları ve rehabilitasyon yolları

Araştırmalar dünya popülasyonunun çoğalışına ve popülasyondaki ihtiyarlamaya bağlı olarak 2025 senesinde 19,3 milyon yeni kanser olayı olacağını belirtiyor. Ülkemizde her sene takribî 160 bin yeni kanser tanısı konulduğuna dikkat toplayan bilgiler, bu gidişle bu rakamın 2023 senesinde 400 binlere kadar çıkabileceği bildiriyor. Yeniden araştırmalar akciğer kanserinin ülkemizde hem erkeklerde hem de bayanlarda damar hastalıklarından sonra ikinci vefat sebebi olduğunu dikkat topluyor. Başta sigara olmak üzere, genetik etkenler, yanlış beslenme, yaş etmeni ve bazı tehlikeli iş grupları akciğer kanserine davetiye çıkarıyor. Erken düzeyde cerrahi ile rehabilitasyonu olası olan akciğer kanseri sinsi ilerlediğinden ve genellikle ileri düzeyde bulgu verdiğinden tanı evresinde gecikmeler yaşanabiliyor. Bu da kanserin rehabilitasyon safhasını sekteye uğratıyor. Ancak geliştirilen multidisipliner rehabilitasyon yaklaşımları uygun ileri düzey akciğer kanseri hastalarına umut oluyor.

Mevzu ile alakalı Şişli Kolan Sağlık Kurumu’nden Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Demirhan ehemmiyetli bilgiler paylaştı.

ERKEKLERDE EN SIK GÖRÜLEN KANSER CİNSİ

Akciğer kanserinin yaradılışı ve yapısı ile alakalı bilgi veren Doç. Dr. Özkan Demirhan, ”Yengecin avını kıskacı ile anlayıp yavaş yavaş yemesinden esin alınarak; kelime anlamı yengeç olan kanser genellikle karsinojenlerin sinyal mesajım yollarını bozması ile hakikatleşen, organizmanın hakimiyeti dışındaki hücre artmasıdır. Deoksirübo Nükleik Asit yapısının bozulması ile başlayan çok basamaklı, genotoksik bir hadisedir. Tam kanser cinslerinde vefatlar, organizmanın sinyallerine yanıt vermeyen tümöral dokunun kendisinden çok geliştirdiği metabolik farklılıklardan kaynaklanmaktadır. Ülkemizde erkeklerde prostat kanserinden sonra en sık, bayanlarda ise 5’inci sırada görülen kanser tipidir” dedi.

SİGARA KULLANANLAR 30 KAT FAZLA TEHLİKE ALTINDA

Akciğer kanserine neden olan etkenlere değinen Özkan Demirhan, ”Akciğer kanserinin ülkemizde ve dünyada sıklığı giderek çoğalmaktadır. Bu çoğalışa tesir eden en ehemmiyetli etkenler ise sigara tüketiminin çoğalması, sigaraya başlama yaşının düşmesidir. Sigara akciğer kanseri gelişiminden yüzde 85-90 oranında mesuldür. Dolayısı ile sigara içenler içmeyenlere oranla 30 kat daha fazla tehlike altındalar. Sigara kullanma süresi, başlama yaşı, içilen sigara tipi, günlük rakamı da bunları etkilemektedir. Sigara vazgeçildikten sonra 15-20 sene içinde akciğer kanseri büyüme tehlikeyi sigara içmeyen şahıslara yakın seviyeye inmektedir. Pasif sigara içiciliği de akciğer kanseri tehlikesini iki kat artırmaktadır. Bu sebeple akciğer kanserini önlemede yapılması gereken en öncelikli şey tütün ve tütün mahsulleri ile gayrettir. Endüstriyel ve etrafsal etmenlere maruziyetin çoğalması, yaşlı popülasyonun cemiyetteki yüzdesinin çoğalması da akciğer kanserini tetikleyen öteki nedenlerdir. Öte yandan gemi yalıtımı, otomotiv sanayi, asbest maruziyeti, eşlik eden öteki akciğer hastalıkları da tehlikeyi çoğaldırmaktadır. Özellikle bayanlarda meme kanseri ve lenfoma rehabilitasyonunda uygulanan radyoterapi sonrasında akciğer kanseri büyüme tehlikeyi çoğalmaktadır. Ayrıca radon gazı maruziyeti de tehlikeyi artırmaktadır.

Ailesinde birinci dereceden yakınlarda akciğer kanseri öyküsü olanların, klasik şahıslara göre akciğer kanserine tutulma oranları da 2 kat çoğalmaktadır. Birinci derece yakınlarında akciğer kanseri bulunan hiç sigara içmemiş bireylerde, akciğer kanseri büyüme tehlikeyi ailesinde akciğer kanseri bulunmayan şahıslara göre 2.7 kat çoğalmaktadır. Antioksidanlaran zengin gıda harcamak kanser gelişimini ihtiyata açısından ehemmiyet talep eder. Beta karoten / retinol A vitamininden fukara beslenme akciğer kanseri gelişimini artırırken özellikle yeşil çay gibi antioksidan tüketimi akciğer kanseri gelişimini eksiltmektedir. Ateşte kızartılan etlerin kanserojen, haşlamanın ise nonkanserojen olduğu da belirtilmektedir. Yaş da akciğer kanserini etkileyen bir öteki faktör. Yaşla birlikte akciğer kanseri gelişimi tehlikeyi çoğalmaktadır, genç yetişkinlerde daha az sıklıkta görülürken 60-70’li yaşlarda tehlike en üst seviyeye erişmekte yapmakla birlikte bu bireylerde genellikle aile hikayesi de görülmektedir. Ülkemizde vasati görülme yaşı 60 yaş etrafıdır, 40 yaş altında ender de olsa görülmektedir” biçiminde konuştu.

MULTİDİSİPLİNER YAKLAŞIM UMUT OLDU

İleri düzey akciğer kanserinde uygulanan aktüel rehabilitasyon usullerine değinen Demirhan, ”İleri düzey akciğer kanseri 3’namcı ve 4’namcı düzey değimiz safhalardır. Düzey 3 hastalık yerel ileri dediğimiz, kanserin olduğu yerden azıcık daha komşu dokulara girmiş ve lenf nodlarını yakalamış halidir. Düzey 4 ise uzak uzuv metastazı yapmış kemik, karşı akciğer, böbrek üstü bezleri, beyin ve karaciğere metastaz yapmış halidir. Bu belirtilen bölgeler akciğer kanserinin en sık yayılım yaptığı yerlerdir. Hastaya böyle bir tanı konduğunda izlenecek rehabilitasyon yolu şöyledir. Şayet 3’namcı ve 4’namcı düzey tespit edilmişse burada hücre tipi çok ehemmiyetlidir. Hücre tipinde adenokersinom dediğimiz hücre tipi çıkmışsa bunlarda bazı genetik testler yapılarak niyete müteveccih rehabilitasyonlar yapılabilir. Adenokarsinom’da genetik testler yapıldıktan sonra yapılan rehabilitasyonlar nokta atışlı rehabilitasyonlardır. Kemoterapi alınabiliyor ve yerine göre misalin beyinde metastaz varsa radyoterapi uygulanabiliyor veya göğüs kafesi içinde radyoterapi uygulanarak akciğer kanseri düzeyi otomatik olarak gerileyebiliyor. Yeniden lenf bezinden dolayı düzey 3’e girmiş bir kanserde rehabilitasyondan sonra özellikle bir lenf bezi tutulumu varsa orada onun yine safhalanarak evvelden urun olduğu yerin kemoterapi ya da radyoterapiden sonra yok olduğunu görebiliyoruz. O zaman operasyon uğrumuz doğuyor. Ama bir istasyon olduğu zaman cerrahi uğrumuz yüksek. Şayet bir istasyondan fazla tutulum varsa galibiyet kısmeti düşüktür cerrahi gündeme gelmez. Tüm bu muayeneler dikkatle ve titizlikle araştırıldıktan sonra hastanın gidişatı uygunsa multidisipliner bir yaklaşımla rehabilitasyon tasarlanır” ifadelerini kullandı.

MORAL MOTİVASYON ÇOK EHEMMİYETLİ

Hastalığın ve rehabilitasyonun seyrinde moral ve motivasyonun büyük ehemmiyet taşıdığına dikkat toplayan Özkan Demirhan, ”İleri düzey akciğer kanseri hadiselerinde gerileme olduğunu gözlemliyoruz ancak hastalık yok hasta var anlamını unutmamak gerekir. Ur da insanlar gibidir.  Aynı kanser cinsi değişik insanlarda değişik seyir gösterebilir. Bazısı çok saldırgan ve dargın izlerken bazısı da çok yavaş ve istikrarlı izler. O surattan rehabilitasyondan hiçbir zaman bırakmamak gerekli, kısmetim yok diye düşünüp moral bozmamak gerekli. İnsanların dayanması gerekir bu hastalığa biçiminde bilgi verdi.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri