Aşkı suratından 33 sene us sağlık kurumunda kalan sanatçı: Camille Claudel

Camille’nin öyküsü kolaya indirgendiğinde bir hoca talebe aşkı olsa da, onun ödediği bedel ağır olmuştur. Hayatı, ailesi, insanlar, en başta da Rodin ona hiç adaletli davranmamıştır.

Hayata gözlerini başka açmıştı

Fransa’da zengin sayılabilecek bir ailenin ilk çocuğu olarak 1864’te Aisne’de dünyaya geldi Camille. Hayatı süresince yanında olacak olan tek insan, ufak erkek kardeşi Paul kendisinden 2 sene sonra doğdu.
Camille hem diğer çocuklardan değişik hem de onlarla benzerdi. Her çocuk gibi taşlave balçıkla oynardı. Ancak onlardan farklıolarak balçığı şekillendirme mevzusunda aşırısıyla hünerliydi. Camille doğuştan bir heykeltraş olarak dünyaya gelen sanatçı ruhlu insanlardan biriydi.

Fransa’da sanat eğitimi

Ne yazık ki o devirde Fransa’da kızların Paris’teki sanat yüksekokullarında eğitim almaları yasaktı. Ancak parasını ödedikleri takdirde ünlü heykeltraşlardan özel ders alabilirlerdi.
Camille’nin babası eğitimli ve kavrayışlı bir adamdı. Etrafın baskısı, dar görüşlü insanların bitmek öğrenmez görüşleri karşısında durarak kızının büyük bir sanatçı olmasını destekliyordu. Bu nedenle özel ders alabileceği bir heykeltraş araştırmaya başladı.
Babasının attığı bu ilk adım Camille’nin dönüm noktası olacak, bundan sonraki hayatı tamamıyla bugüne göre şekillenecekti.

Fransa’da kadın olmak

Fransa’da kadınlar için hayat bugünkü gibi ilerlemiyordu. O senelerde kadınlar Fransa’da dahi ikinci sınıf insan kategorisindeydi.
İşte böyle bir yarıyılla ünlü heykeltraş Rodin ile ilk özel dersine başlamıştı.

Camille, 19 yaşında bir heykeltraş talebesi

Dersler Rodin’in atölyesinde başlamıştı. Derse katılan bir grup kadın sanatçıyla beraber Camille de 19 yaşında bir genç kız olarak bulunuyordu. Değişiklerinden değişikti. Gençti, çok genç ve hoş. Bunların da yanında yadsınamayacak derecede hünerliydi.
Rodin ise 43 yaşında istediği nama hala erişememiş, kendi içinde sıkışıp kalmış bir sanatçıydı. Camille Rodin için bir esin perisiydi ve sevgilisi de olacaktı. Bir yandan da Camille’nin marifetini can veresiye çekemiyordu.

Camille Claudel Rodin’e aşık oluyor

Camille ile Rodin özel dersin dışında artık büyük ve tutkulu bir aşk yaşıyorlardı. Ancak Rodin bir yandan da Rose Beuret ile birlikteydi. Üsteli bir de çocukları vardı, ama konutlu değillerdi.
Rose, gerçeğinde apayrı bir kadındı. Sıradan, bir sanatçının aşkına düşmüş bir kadın gibi görünse de, aşırısıydı. Öncelikle kararlı bir kadındı. Her zaman başka kadınlarla da beraber olduğunu bildiği Rodin’i bir biçimde elinde yakalamayı muvaffak olmuş, hayatının bir parçası olmuştu. Rodin için ne olursa olsun sadık olan, konutta bekleyen kadın yirmi yıldır hep Rose idi.
Genç Camille ise hoşluğunu unutmuş Rodin’in aşkına düşmüştü. Olan bitenden habersizdi. O ustasını, sevgilisini, erkeğini bulmuş olmanın verdiği coşkuyu yaşıyordu. Rodin ise esin perisini bulmuştu. Camille’ye ilişkisinin iyi gitmediğini Rose ile parçalayacaklarını söyledi. Camille ise buna inanacak kadar genç ve aşıktı.

Rodin nama kavuşuyor

Rodin’in de hayatında dönüm noktası olacak bir zaman yaşanıyordu. Camille’yi kendi içinde esin perisi duyuru etmiş ve büyük yapıtı ‘Cehennem Kapıları’nı da bu sırada yaptı.
Sanat tarihçilerine göre, bu yarıyılda Rodin’in yaptığı muhteşem heykellerin gölgesinde kalmış bir adın imzası vardı: Camille.

Aşkın kırılma noktası

Her tutku dolu aşkın bir kırılma noktası vardır. Rodin’in birden fazla kadınla ilişkisinin olduğu, kadınlara karşı acımasız ve kaba bir adam olduğu düşünüldüğünde bu ilişkinin çatırdaması kaçınılmazdı. Camille gerçeğinde Rodin’in talebesiyken bir anda kapatmayı muamelesi görmekten hiç gocunmadı…
Ama Camille geçirdiği bir kaza sonunda Rodin’den olan çocuğunu kaybetti ve bir daha daha öncekisi gibi düşünemedi. Çocuğunu doğuramadığında Camille bunalımlarının başlangıcını yaşadı.

Camille’nin güç hayatı

Camille’yi sonunda annesi de evlatlıktan yalanladı. Annesi kızının kabul edilemez bir hayatı olduğunu düşünüyordu. Camille artık daha güç bir yola girmişti. Rodin’le yaşamaya başladılar.
Rodin’le kasırgalı aşk ve sanat hayatı 1898 senesine kadar devam etti. Camille büyük bir karmaşanın içindeydi. Yaşadığı tutku dolu aşk giderek daha hırpalayıcıydı. Zira bir kadın için en ehemmiyetli şey hoşlandığı insanlar tarafından onaylanma isteğiydi ve bu duygudan yoksun kalıyordu.
Rodin cephesinde de işler pek yolunda değildi. Zira Camille onun en büyük rakibiydi. Bu vaziyet onlara artık şiddetli müzakereleri de birliktesi getirmişti.

Camille Rodin’i terk ediyor

Camille sonunda güç de olsa bir karar verdi ve Rodin’i terk etti. Bu ayrılık Camille’yi bunalımın pençesine atacaktı. Yeniden de her sanatçı gibi acılarından beslendi ve en kıymetli yapıtları olan, “Vals, Clotho, Olgunluk Çağı, Kayıp Yaradan, Boşboğaz Kadınlar, Sakuntala” bu yarıyılda yaptı.

Bu yapıtlarından sonra sanat eleştirmenleri tarafından bir bile olarak adlandırıldı.
Rodin’i çok özlüyordu ve tam yapıtlarında bu özlem kendini gösteriyordu. Rodin’le bölmüş olsalar da duygusal olarak kopamıyorlardı. Camille heykellerini onun için yapıyor, Rodin de çok kadınlı hayatında yeniden ondan kopamıyordu…

Camille ve Rodin’in aşk uyuşması

Uyuşmaya göre Rodin Rose’den dağılacaktı ve başka kadın heykeltraşlara özel ders vermeyecekti. Haftada 3-4 defa Camille ile buluşacaktı. Şili’ye yapacakları uzun bir geziden sonra da evleneceklerdi.
Camille kadınlığının ve gençliğinin verdiği kıskançık ve tutkuyla erkeğinin yalnızca ona ait olmasını istiyordu. Rodin ise bir tek şeye bağlı kalmayı değil, o tüm dünya kendisinin olsun istiyordu. Unutulmayacak bir sanatçı olmayı ve tam kadınları…
Ama Rose Rodin’den bırakmadı. Camille ise ona sahip olamadıkça aşkı nefrete dönüşüyordu.

Camille 33 sene us hastanesine kapatılıyor

Giderek bunalıma çekildi. 1906’da bir gece geçirdiği asap krizi neticeyi bir hayli yapıtını böldü. Us sıhhatini kaybettiği mazeretiyle ailesi tarafından sağlık kurumuna kapatıldı. Konuşabildiği tek şahıs onu beş senede bir ziyarete gelen kardeşi Paul oldu.
1920 senesinde hekimi, ailesine kızlarını konuta kabul etmeleri için bir mektup yazdı ama annesi ve kız kardeşi onun Rodin’le hayatını onaylamadıkları için hekimin mektubuna yanıt vermediler. Babası onu kavrayacak tek şahıstı ve o da can vermişti.

Camille’nin hayatının sonu

Gerçeğinde belki de Rodin ile tanıştığı gün biten bir hayattı Camille’nin hayatı. Kısmetine us sağlık kurumularına düştüğü, “Düşünen Adam” heykelinin yaratıcısı Rodin, Camille’ye bir daha asla geri dönmedi.
Rodin, kendisini hep beklemiş olan Rose ile can vermeden bir yıl evvel evlendi. Rose 70 yaşındaydı. Bunca sene sonra mükâfatını almıştı.
Camille’nin şu lafları kaydolunmuş: ”Bu kadar yalnız kalmak için ben ne yaptım”
Camille, Rodin’e hayatını vermişti ancak asla taviz vermedi. 33 senesini bir sağlık kurumu köşesinde geçirdi ve burada can verdi. Senelerden 1943’tü.