Aşkta güvenin ehemmiyeti nedir

16.10.2021
298
Aşkta güvenin ehemmiyeti nedir

Şayet bir kadının güvenini kazanırsanız sevgisini de kazanmış olursunuz.
Ve bir kadının sevgisini kazanmak gökten bir yıldız koparmak gibidir.
Gökten bir yıldız koparmak ne kadar güçse, bir kadının güvenini kazanmak ve güvenin köklerini devirmemek, güvendiği dağlara kar yağdırmamakta o kadar kolay değildir.
Yapıcı olabilmek, bir şeyleri yapabilmek her zaman emek ister.
Bu hayatın her alanında böyledir.
Hayat, ters ilişkiler yumağıdır.
Bir köprüyü yapmak ne kadar güçse, devirmek ise son derece kolaydır.
Köprünün bir ayağını devirirseniz köprü kullanılmaz olur.
Bir fidan yetiştirmekte çok güçtür.
Bir tohumu geliştirip bir fidan yapmak için sabır, emek ve su vermeyi gerektirir.
Ve bunca emeği, bunca sihrime zamanını, o senelerin geçen vaktini makûs bir el bir testere ile bir kaç dakikada yok edebilir.
Ve hiçte güç değildir, başı gövdeden ve çillerinden ayırmak.

Ve etrafınıza bir bakın…

Kimler fidan yetiştiriyor, kimler yetişmiş fidanları kesiyor.
Kimler günlük işlerle işlerini yürütüyor kimler milletin genel refah seviyesi için çalışıyor…

Aşkta dürüst olmak bir ilişki için yeterli midir?

Hep uslu davranmak, hep dürüst olmak yetmez bir aşkın devam etmesi için.
Bazen bunun bütün tersi yaşanır.

Kadınlar hep dürüst ve güven verici erkekleri tanımak, onlarla arkadaşlık, dostluk kurmak isterler ama böylesi erkekleri bulduklarında ise çok ivedi bunalıp usanırlar”, diye yazar kitaplar…

Siz ne kadar dürüst ya da doğru insan olursanız olun, gün kazanç sevgiliniz sizin bütün tersiniz olabilir. Bazen en anlamlı düşünen kadınlar dahi hayata öylesine bağlı olan, mesullük dinlemeyen ve nerede akşam orada sabahlayabilen erkeklerde âşık olabilirler. Zira bazen coşku verici ve neticeyi kuşku sürükleyen ilişkileri de beğenirler.

Acıdan kaçmak değil, acının üstüne giderler.
Hele hele âşık kadının yapamayacağı hiç bir şey yoktur desem palavra olmaz.
Zira kadın isterse istediğini yapar.

Aşkta beklenen nedir?

Aşka rağmen beklenen yalnızca aşktır.
Kendimizi beğendirmek için ne kadar değişirsek değişelim bazı alışkanlıklarımız hiç değişmez.
Ve yalnızca karşımızdaki istiyor diye kendimizden ne kadar ödün verirsek bu vaziyet bizim iç dünyamızda hayata karşı küskün ya da hiddetli yapar. Zira ezilmişlik ve yok olma duygusu verir. Çok fazla fedakâr olmak zamanla karşımızdakinden alacaklı hale gelmiş oluruz, hoşlandığımız ise bize borçlanmaya başlar. Ve bir zaman sonra alacaklı olduğumuzu düşünürüz. Karşımızdakinin de bize borçlu olduğunu kabul etmiş oluruz.

Ve biz ne kadar üstüne gidersek o bizden kaçmak ister..
Zira borçlu alacaklısını, alacaklı borcunu ödemeyeni sevmez…
Aldatmalarda böyledir.
Aldatılanın bağışlaması, unutması, belleğinden silmesi oldukça güçtür. Unutması için kabul etmesi gerekir. Kabul etmek ise bozgunu kabullenmekle eş anlama kazanç.

Ayrılıklarda içimizde her gün gelişen ve bir cinsli yok edemediğimiz bir duygu gelişir. Terk edilen bizsek işin daha da güç yanı, karışık duygular bizi tamamlar. Her gün azıcık daha aşınırız. Zira yenilme ya da hoşlanılmama duygusunun verdiği acı, derin acılardandır. Bu bizi kötümserliğe götürür. Yanlışlarımıza yanlışlar katmaya iter. Hayır, olmaz, o beni terk edemez diye takıntılara takılırız. Ve unuturuz ilk günlerde güvenin nasıl güç kazanıldığını… Hayatın reeli ise güç kazanılan güvenin devrilmesi an sorunudur. Ne kadar barikat yaparsanız yapın, güçlü bir su baskın geldiğinde hepsini devirir geçer. Ve hepimiz bir hoşluk bulduğumuzda süratle harcamaya başlarız. Oysa bir şey ne kadar çok ve süratli kullanılırsa o kadar ömrü az olur. Bunu öğrenmeyiz..

Her aşkın kırılma noktası var mıdır?

Bir ilişkinin ilk günleri ile son günleri arasındaki fark bir mevsim kadardır.
Güneşin doğuşu batışı gibi..
Tekrar doğuşu görebilmek için karanlığa dayanmanın lüzumluluğu vardır.
Esas olan insanın duygusal dünyasının aç kalmamasıdır. Duygusal doğrultudan aç kalan kadın dışarıda bu açlığını dolduracak başka birini kesinlikle bulacaktır.

Aşkın makûs yanını yaşamak insanı nasıl tesirler?

Benmerkezci, sert, kırıcı konuşan, dinlemeden son noktayı koyan, köprüleri bir çırpıda deviren insanlar karşılıksız aşk acısı sürüklemiş insanlardır.
Yaşadıkları, temennilerine yanıt vermeyen ilişkilerdir.
Aradığı aşkı bulamayan, hayal kırıklığı yaşayan, yaşadığı makûs ilişkiler neticeyi zamanla içindeki sevginin yerini hiddet ve nefret alabilir. Ve etrafında gördüğü mutlu aşklar kendisinde mutsuzluğa çekilmesine yol açabilir. Kendisine hatta başkalarına hasar vermekten, acı sürükletmekten çekinmeyen bir insan olur. Paylaşımı yaşayamadığı için paylaşılan her şeyi de yok etmek için uğraşabilir.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri