Ayrılık acısı sürükleyenlere 8 ipucu!

‘Her şeyin sonu olduğu gibi aşkın da bir sonu var!’ diyenler haklı çıktıysa ve o ‘ebedi’ aşkınızın sonuna geldiyseniz üzülmeyin! Belki de sizin için en iyisi. Kendinizi aşk acısına vazgeçmek yerine bunları yapın.

Arkadaşınıza sığının, o en iyi ilacınız!

Bu noktada yanınızda olacak, her şeyinizi düşünmeden ve çekinmeden anlatabilirsiniz. Bu sebeple olabildiğince onlarla zaman geçirmeye, onların  tevsiyelerine kulak vermeye çalışın. Sizinle bir şey yapmak istediklerinde onları geri çevirmeyin. İnanın reel arkadaşlar bu zamanlarda size en çok destek olanlardır. Onların cümbüşlü etkinlikler yapma istekleri sizi ya da yeisinizi kalp kırıklığınızı paylaşmadıklarından değil, aksine sizin daha iyi olmanız ve her şeyi unutmanız için çalışmalarındandır.

Kafanızı dağıtmaya çalışın

Yaşadığınız şehirde dahi soluk almak güç kazanç bazen insana. Nereye gitseniz onunla kesinlikle bir hatırası vardır. Bir anda kimse kimseyi unutamaz, hatıralarını da silemez. Fakat bir zamanda olsa yaşam stilinizde bir farklılık yapın. Gitmediğiniz yerlere gitmeye çalışın. Şayet onunla gittiğiniz yerlerde bulunmak zorunda kalıyorsanız, kendinizi atmosfere kaptırın, gelecek hakkında hayaller kurun. Böyle vaziyetlerde şayet gelmiyorlarsa dostlarınızın sizinle gelmesini rica edin. Onlara beraberseniz içinize kapanıp oturup düşünmek yerine muhabbetlerine katılın.

Yazarak içinizi dökün!

Belki de hislerini kağıtlara çok iyi döken birisisiniz ve bundan bu zamaana kadar hiç haberiniz yoktu. Sanki o okuyacakmış gibi onsuzluğu anlatın. Hiddetinizi, nefretinizi, endişelerinizi kısacası içinizde ne varsa dökün kağıtlara. Hiç bir yeisinizi içinizde vazgeçmeyin. Yazmanın eforuna inanın. Ondan ufaladıktan sonra sizin için en iyi gelebilecek şey o mutlu günleri andığınız zamanlar olacaktır. Bu zamanlarda yaşadıklarınızı yazın. Onu anlatın. Onu gerçekten beğenip hoşlanmadığınız böylece anlaşılabilir. Onun hakkında yazarak onun negatif yanlarını da bulabilirsiniz.

Onula alakalı her şeyi atın!

Öncelikle işe telefon numarasını silmekten başlayın. Ona erişebileceğinizi öğrenmek devamlı tekerrür bir ünsünüz olduğunu düşünmenizi sağlar. Bu da zati zorlanarak böldüğünüz adamı unutmanızı iyice güçleştirir. Daha sonra onu size andırdırabilecek ne varsa elinizden çıkarmaya bakın. Çevresinde hatıralarla yaşamak sizin için her şeyi daha da güçleştirir. Yolunuza devam etmek, kalp kırıklığınızı daha kolay rehabilitasyon edebilmek için buna gereksiniminiz var.

Onun kadar coşku verecek şeyler bulun!

Onu arayacağınız saatlerde ya da buluştuğunuz günlerde, onunla buluşmak kadar sizi heyecanlandıracak bir hobi edinin. Spor yapın, fotoğraf yapın ya da bir kursa katılın. Yaşamınızın o kısmını dolduracak bir etkinlik ile uğraşın. Böylece hem yeni civarlara girmiş değişik insanlar tanımış olacak. Hem de onu anımsama zamanlarınıza kısıtlama getirmiş olacaksınız.

Ailenizi arkanıza alın!

Çoğu zaman onlarla sarih sarih konuşamayız fakat onlar bizim rengimizin solduğunu suratımızın düşük olduğunu bir lafımızı kavrarlar. Herkes bu devirlerden geçiyor, kalp ve hayal kırıklıkları yaşıyor. Bu sebeple aile fertlerinizden biriyle yeisinizi paylaşın. Ülkemizde bu vaziyet genellikle anneler tarafından ele alınır ve babaya ileten en ehemmiyetli ileti kaynağıdır. Annenizle sarih sarih ne sezdiğinizi konuşun. Böylece onu unutmanın güç olduğu günlerde aile sıcaklığını daha çok sezeceksiniz ve zati güç olan yaşamınız ailenizin günlük telaşı içinde zorlaşmayacaktır.

Zaman her şeyin ilacı!

Bir bakmışsınız siz artık yeni biri ile görüşüyorsunuz. Onun ismini dinlediğinizde artık gözünüz dolmuyor ve kolayca daha önceki hatıralarınızı gülerek anabiliyorsunuz. Zaman her şeyin ilacı derler bu sebeple tüm evhamlarınızı zamana vazgeçin. Günlük mesullük ve vazifelerinize asılın. Sizi yaşamda yakalayacak işiniz ya da mektebinizi umursamama etmeyin.

Her şeye karşın eğlenin!

Çok güç bir zamandan geçiyorsunuz. Belki daha evvel kimsenin başına böylesi gelmemiş diyecek kadar da iddialısınız fakat bunların hiç biri kendinizi konuta kapatmaya dokunacak mazeretler değil. İnanın bu yarıyıllardan tüm insanlık bir kere geçiyor. Eforunuzu toplayın ve yaşamınıza odaklanın. Yaşamın neşesine varın, yaşadığınız her anın tadını çıkarın. Dünyada milyarlarca insanın her gün kimbilir neler yaşadığını düşünün. Elinizdeki nimetleri değerlendirin ve eğlenmeye bakın. Dostlarınızdan gelen önerileri değerlendirin. Dışarıdaki yaşamın temposunu kendinizi kaptırın.