Batı tipi beslenme sütun kanserine yol açıyor

Tabiatları ve rehabilitasyon şekilleri birbirinden çok değişik olsa da kalın bağırsak ve rektum kanserleri bir tam içinde kolorektal kanser olarak geçiyor. Ehemmiyetli bir sağlık meseleyi olan kalın bağırsak ve rektum kanseri, son senelerde özellikle Batı cemiyetlerindeki Batı tipi beslenmeye bağlı olarak çoğalıyor. Anadolu Sağlık Merkezi uzmanları, belirli aralıklarla yapılan hakimiyet ve taramalarla hastalığın erken tanısının muhtemel olduğuna dikkat çekti. Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Doçent Hekim Yeşim Yıldırım, “Sütun kanserinde büyüyen teknoloji ile rehabilitasyon oldukça zaferli neticeler veriyor” diyor. Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Profesör Hekim Fatih Ağalar, “Beslenme biçimi kanserin görülme sıklığında tesirli oluyor” dedi. Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal ise sütun kanseriyle alakalı sansasyonel sayılar verdi.

Kolonoskopi erken teşhis için zorunlu

Sütun kanserinin, bağırsak iç yüzeyini döşeyen hücrelerin fazla ve hakimiyetsiz artmasıyla oluştuğunu söyleyen Doç. Dr. Yeşim Yıldırım, hastaların genellikle gaytada kan görme, geçmeyen karın sızısı, tuvalet alışkanlığında farklılık, uzun süren kabızlık, anemi ve kilo kaybı gibi sebeplerle doktora müracaat ettiklerini dile getirdi. Sütun kanserlerinde kolonoskopi ile tarama yapılarak hem erken teşhis hem de korunma sağlanabildiğini belirten Yıldırım, “Rastgele bir şikâyeti olmayan, sağlıklı her kadın ve erkek 50 yaşından sonra kolonoskopik tarama yaptırmalıdır. Özellikle ailede irsiyetsel sütun ya da rektum kanseri varsa, fertlerin daha erken yaşlarda tarama programına alınması gerekir. Ülseratif kolit, Crohn gibi kronik inflamatuar bağırsak hastalığı olanların da kumpaslı hakimiyetleri koşul. Ayrıca, kolonoskopide rastgele bir mesele olmasa bile taramaların 5 – 10 senede bir tekerrür edilmesi gerekir” dedi. Yıldırım, hastalığın ilerleme ve sihrime süratinin şahsa göre farklılık gösterdiğini de sözlerine ilave etti.

En çok kimler tehlike altında

Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Fatih Ağalar, “Birinci derece akrabasında kalın bağırsak kanseri bulunanlar ve özellikle bu hastalar 45 yaşın altındaysa, kuşak sıçrayarak biri öbürünün birinci derece akrabasıysa ve üç bireyde bulunursa sütun kanseri bakımından ciddi bir tehlike grubu oluşturur” dedi. 65 yaşın üzerinde sağlıklı şahısların kalın bağırsaklarında 1/3 oranında polip bulunduğundan genellikle 50 – 60 yaşlardan sonra tehlikenin çoğaldığını ifade eden Ağalar, polip rakamı çoğaldıkça kalın bağırsak kanseri ve rektum kanseri ihtimalinin de çoğaldığını söyledi. Ağalar ayrıca, “Sigara içimi biçimi de kanserin görülme sıklığında tesirli oluyor” dedi.

Rehabilitasyon için hastalığın düzeyi büyük ehemmiyet taşıyor

Sütun kanseri oluştuktan sonra hastalığın safhasına göre değişik rehabilitasyon usulleri uygulandığını ve hastalığın aşamasının çok iyi bir biçimde tanımlanması gerektiğini söyleyen Ağalar, hakikat rehabilitasyonun cerrahi müdahale olduğunu ancak bazı gidişatlarda cerrahinin yetmediğine dikkat çekti. Ağalar, “Lenf nodlarında veya etraf uzuvlarda tutulum varsa veya kanser bağırsak duvarının dışına çıkmışsa o zaman başka rehabilitasyonlara gereksinim dinliyoruz. Bu, ilaç rehabilitasyonları başka bir deyişle kemoterapi veya ışın terapisi olabiliyor” dedi.

Dünyadan ve Türkiye’den sayılarla sütun kanseri

Anadolu Sağlık Merkezi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Turhal sütun kanseriyle alakalı sansasyonel sayılar verdi:

– Sütun kanseri, 182 ülkede takip edilen 27 kanser arasında akciğer ve meme kanserinden sonra 3. sırada bulunuyor.

– Her sene dünyada 1 milyondan fazla insanın sütun kanserine tutulduğu hipotez ediliyor. Her 10 kanserden takribî 1 tanesi sütun kanseri oluyor.

– Genel olarak dünyada 1985 senesinden beri sütun kanserinin sıklığı eksilmektedir. Erkeklerde kadınların 1/3’ü oranında daha fazla görülüyor ancak daha çok dünyanın daha az gelişmiş bölgelerinde sütun kanseri çoğalmaktadır.

– Avrupa Birliği içinde akciğer kanserinden sonra sütun kanseri erkeklerde en çok vefata yol açan 2’inci kanserdir.

· Kolorektal kanser kadınlarda 3. sırada yer alırken, erkeklerde en sık görülen ilk 10 kanser arasında, mesane kanserinin hemen artta 4. sırada yer alıyor.

Kolorektal kanserlerin takribî yarısı bölgesel yayılımda, takribî 1/4’ü metastaz halinde, 1/4’ü de erken aşamada teşhis ediliyor.