Tam düşüncelerimizin, duygularımızın, hareketlerimizin esası beynimiz. Dolayısıyla, bedenimiz kadar beynimize de özen gösterip sıhhatini gözetmemiz gerekiyor.
Çalışmalar; farkındalığın, stres anında bu başkalaşımları tersine çevirdiğini gösteriyor; biyolojik stres tepkisini tertip eden ve düşüren prefrontal korteksin hareketliliğini artırıyor. Dolayısıyla, farkındalık egzersizleri ve fiziksel egzersizler gibi egzersizler, stres eksiltici taktikler olarak kullanılabilir. Kronik stres ile başa çıkmanın yollarından birisi de kumpaslı ve sıhhatli bir uykudur.
Kaynak: Bilimfili.com
Huntington Belirtiyi, Alzheimer ve öteki demans cinsleri gibi beyin hastalıkları, beyindeki yozlaşmaların onun mevcut kapasitesini nasıl etkilediğini gözler önüne sermeye yetiyor.
Beynimiz, tam düşüncelerimizin, duygularımızın, hareketlerimizin başka bir deyişle şuurlu tam tecrübelerimizin esası. Dolayısıyla, beyin sağlığı da tüm bu tecrübelerin klasik bir şekilde yürümesi için son derece büyük bir ehemmiyete sahip.
O halde, beyin sıhhatinin ömür süresince hem kalite hem de niceliğini çoğaldırmak için bu en ehemmiyetli uzvumuza da odaklanmalıyız.
Beden sıhhatimizi iyileştirmek ve kuvvetlendirmek için yaptığımız seçimlerimiz, aynı zamanda beyin sıhhatimiz için de iyidir. Fakat özellikle de beyin sıhhatimiz için ehemmiyetli olan öteki faktörleri de öğrenmemiz gerekiyor.
İşte beyin sıhhatini gözetmek ve kuvvetlendirmek için bilimsel esası olan 4 nasihat.
Fiziksel olarak etkin kalın
Bir Hayli insan bedenimiz için iyi olan fiziksel etkinliğin beyin sıhhatini ne derece çoğaldırdığından habersiz. Beyin ve beden devamlı olarak iki istikametli bir irtibat halinde olduğundan, fiziksel anlamdaki etkinlik de temelinde iki istikametli bir etkileşimi ortaya çıkarıyor. Fiziksel etkinlik, adalelerin beyne erişen verimli molekülleri özgür vazgeçmesine ve aynı zamanda beyindeki kan dolaşımının çoğalmasına, yeni beyin hücrelerinin nöronların ve bunlar arasındaki irtibatların sinapslar yaradılışına neden olabilir.
Kumpaslı olarak spor yapan insanların, Alzheimer ve öteki beyin yozlaşmaları gibi beyin hastalıklarından korunmaları daha mümkün. Öte yandan, fiziksel etkinlik aynı zamanda bunalım gibi bozuklukların ortaya çıkmasına da mani olabilir. Yapılan bir araştırma, haftada üç defa, 40 dakikalık bir egzersizin, bilme ve hafıza için ehemmiyetli bir beyin bölgesi olan hipokampüs ebadını çoğaldırdığını ortaya koyuyor. Bu aynı zamanda, beyindeki iletişimleri kuvvetlendiriyor ve yeni şeylerin kalıcı olmasını basitleştiriyor.
Mental olarak da etkin olun
Beyin plastisitesinin beyindeki başkalaşımların iki temel kaideyi; “kullan ya da kaybet” ve “beraber etkinleşen nöronlar beraber iletişim kurarlar” biçimindedir. Fiziksel etkinliğin yanı gizeme, öğrenişsel anlamdaki ihtarlar, beyin ihtiyarlamasını ve aşınmasını gözetmek ve işlevsel olarak karşılama etmek için bir “beyin rezervi” oluşturmaya dayanakçı olabilir.
Hangi yaşam tercihinin en ehemmiyetli olduğunu henüz öğrenmiyoruz ancak, misalin; televizyon karşısında geçirilen zamanın ikili bir hasar oluşturduğunu; hem mental hem de fiziksel faalliği eksilterek bir tehlike etkeni olabileceğini söyleyebiliriz.
Dolayısıyla, hangi mental etkinlik tercihini yapacağınız kısmı; temelinde şahsi bir seçim ancak, sadece günler ve haftalar süresince değil, uzun vadeli faydalar elde edebilmek için aylar ve seneler süresince devam ettirebileceğiniz bir şey olması gerekecektir.
Sıhhatli beslenme tasarıyı
Evet, sıhhatli bir beslenmenin beden sıhhatiniz için iyi olduğundan kuşku dinlemiyorsunuz, peki balanslı bir beslenmenin aynı zamanda beyin sıhhatiniz için de iyi olduğunu öğreniyor musunuz? Gıdalardan elde ettiğimiz besin içeriklerinin büyük çoğunluğu kan dolaşımı yoluyla beynimize de erişir.
Dolayısıyla, sıhhatli bir perhiz aynı zamanda sıhhatini de doğrudan tesirler ve dahası hücrelerinizin ihtiyarlamasını yavaşlatır. Üstelik beden sıhhatinin iyileştirilmesi; kalp ve kardiyovasküler sistem, bağışıklık sistemi ve asap sistemini etkileyen öteki fizyolojik sistemler aracılığıyla da beyin sıhhatini pozitif güzergahta tesirler.
Fazla stres yapmayın
Beyini de kapsayan insan bedeni milyonlarca senelik bir evrimin mahsulü. Mağaralardaki yaşam biçiminden tutun da avcı toplayıcılığa kadar, stres tepkisi kaç ya da kalıp savaş tepkisi, avcılardan kurtulma, gıda elde etme ve öteki yaşamda kalma usulleri açısından son derece kullanışlı bir emel ortaya koymuştur. Fakat, 21. asra ait yoğun yaşam şekli; pek çoğumuz için kronik stres anlamına gelmektedir. Bu gidişat beden için toksik bir tesir yaratmaktadır.
Özellikle de beynimiz bu gidişattan çok daha fazla etkilenmektedir. Zira beynimiz “stres reseptörleriyle” dolu parçalara sahiptir. Üstelik bazı insanlar genetik olarak stres haline daha yatkınken, kimileri natürel olarak strese dair daha mukavemetlidir. Bu natürel etmenler aynı zamanda stres tepkimizi de tesirler. Pek çok yaşam şekli seçimi, fazla stres ile başa çıkma noktasında bize dayanakçı olabilir.
Fert stresli olduğunda; beyinde şuurlu düşünme ve tasarı yapabilme yetilerinden mesul yer olan prefrontal korteksindeki hareketlilik eksilirken, bedenin stres tepkisini süratlice aktive eden kısımlar; amigdala, hipotalamus ve anterior singulat korteksteki hareketlilik ise çoğalır.