Bir anneden mektup var

10.11.2021
350
Bir anneden mektup var

Her anne baba çocuğunun olağan beden ve ruh sıhhatine sahip olmasını ister ve bu da çok olağan bir vaziyet. Bir insanın yaşamını devam ettirebilmesi için olağan olması gerekiyor natürel ki. Ama bir de sık tesadüftüğüm bir anne baba tipi de var ki, onların çocukları üstün zihinli.

Parkta beş anneyle sohbet etsem üçünün çocuğu kesin üstün annesine göre. Daha bu yaşında sayabiliyor, ingilizce şarkı söyleyebiliyor, hamurla çok hoş oynuyor filan filan. E iyi de bunlar zati olağan bir akla sahip her çocuğun yapabileceği cinsten şeyler. Ne Yazık Ki ülkemizde üstün zihinlilik gidişatı yanlış anlaşılıyor. Oysa çocuğunda öbür çocuklardan değişik denilebilecek stile farklılıklar gören anne ve babalar üstün zihinli olup olmadığını kavramak için yapılan testlerden uygulatabilirler. Üniversitelerin bu mevzuyla alakalı çalışan üniteleri var. Aileler ufak yaşta beyni sanki süngere benzeyen ne versen alabilecek vaziyetteki çocuklarına akademik birkaç şey öğretip çocuktan tekerrürünü yapmasını istiyorlar ve çocukta yaptığında üstün zihinli yaftasını yapıştırarak çocuğun ileriki senelerdeki hakikatinde yapabileceğinin en iyisi olan akademik galibiyetini riske sokuyorlar.

Minikken üstün zihinli olduğu düşünülen çocuklar ileriki yaşlarında yüksek temennilere karşılık veremeyecek düşük akademik galibiyete sahip olunca başka bir yarış başlıyor o zaman ki en risklisi de o oluyor. Çocuğun alaka, istek ve gereksinimleri korunmadan hemen bir dersaneye yazdırılıyor ve tekerrür galibiyetinin çoğalması bekleniyor. Galibiyet çoğalmayınca özel derse müracaat etiliyor. Tekerrür olmayınca “Ne yaptıysam olmadı, dinlemiyor, beğenmiyor, kavramıyor, dikkatini vermiyor” tantanaları başlıyor. Oysa her şey gibi bilme de alaka ve istek gerektiriyor ve evre evre reelleşiyor. Her düzeyin zamanında sıhhatli bir biçimde geçilmiş olması gerekli ki üst safhalara gelindiğinde galibiyet sağlanabilsin. Bir de her çocuk hekim, avukat, mühendis olacak diye bir kaide de yok ya canım. Belki spor da belki sanatta belki de el yeteneği mevzusunda mahareti olan bir çocuğunuz var.

Çocuğu dinlemek, yarıştırmamak, hünerlerini geliştirmesinde ona destek olmak gerekli. Çocuğunuz matematik dersinden 100 alamayabilir ama şaheser denilecek kadar hoş fotoğraf çiziyor olabilir. Onun sanat güzergahını desteklerseniz hakikatinde o gerçek galibiyete o zaman erişecektir. O zaman minikken üstün zihinli dediğiniz çocuğunuz mutlu olacaktır. Minikken her şeyi öğreniyor diye pohpohladığınız çocuğunuz sonrasında hakikatinde her şeyi öğrenmediğini kavradığında neyi yapıp neyi yapamayacağını görecektir. Bunu yapması için ona fırsat verin, uygun civarı sağlamaya çalışın. Biz anne ve babalara düşen görev, onların var olan enerjilerini onlar için bereketli olacak şeylere evrilmesini sağlamak olmalıdır. Yoksa avukat olmuş ama mutsuz olmuş neye verim. Benim oğlum gibi balıkçı ve inşaat emekçisi olmak istiyorsa vazgeçin olsun. Vazgeçin o ne istiyorsa o olsun…

Meftun Kocakaya /Türkçe Hocayı

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri