Bir aşk manifestosu 2

29.10.2021
370
Bir aşk manifestosu 2

Bir sabah uyandım. Tüm kırıldığım anları unutup sevgiyle sarmalandığım yeni bir güne merhaba dedim. Öğrenmem kaçıncı kez ve reelinde ilk kere bir giysi giyer gibi özümseyip en hoşunu ben giydim. Hayatımın en ehemmiyetli sahnesine çıktım o gün. Daha dününde sezdiğim dargınlığın hiçbir ehemmiyeti yoktu. Onunla tanıştığım ana döndüm ve bu adam yolun diğer ucunda bütün de hayal ettiğim gibi beni kolluyordu. Beni kavramadığını düşündüğüm her an için, işte o gün orda ona evet derken, bağışladım onu…

Bir kayıkhanenin kıyısında bekliyordu beni. Sonra bir kayığa bindik gölün karşısından. Bu anı paylaşacağımız ne kadar insan varsa oracıkta bekleyen, kayık onlara doğru surattı berrak suyun üzerinde. Mevsimlerden güzdü ve benim uzun hoş saçlarım vardı. Su, eylül ağaçlarının rengini kıskanıp turkuaza dönmüş ve gökyüzü tüm maviliğiyle akşamüstü rüzgârını taşımıştı beğendiğim her bir surata. Benim tam sevgimle gece boyu okşadı rüzgar o insanları.

Sevginin eforu

Ben sevgiyi her şeyin üstünde yakaladım sanırım bunca zaman. Sonu gelmez romantik olarak da vefatı bekliyordum kendi köşemde. Sonra tamam dedi hayat, işte sıran. Sahne sırası bendeydi.

Bir gece rüyamdan uyandım o kayıkhaneden hiç kopmak istemecesine. Evet, bu hoş an, yalnızca bir rüyaydı. Kayıkhanede yolun sonunda beni hoş gülüşüyle bekleyen o hoş adam ise; baktım, hala sol yanımda duruyordu. Bir gece evvelinde kalbimi kırışını ve bunu göremeyişini anımsadım. Yollar boyu uzayan küskünlüğümü bir durup uzaktan izledim. Baktım, unutmuşum reelinde tüm ayrıntılarını. Sevgim kalmış içimde, aşk demeye dilim varmaz. Onu ne çok beğendiğimi düşündüm. İçimden devamlı adını yinelediğimi, bir çocuğun gözleriyle ona baktığımı ve tüm gülüşlerimin asıl olduğunu…

Bunları ona hiç söylemedim.

Ben beni sevgisinde boğacak bir adam bekledim hep ve bu eziyeti bir ömür bileğimde taşımak.

Rüyalar asıl olsa

Bir kız hoşlandığı adamla rüyasında evlendiğini görürse, olurmuş işte o rüya. Bir gün kayıkhanede yolun sonunda onu olacağını öğreniyorum artık. Bu asıl bir aşksa ve nasıl aniden girdiyse ruhuma, can bulacak tüm gözlerde o kayıkhanede.

Biliyorum o beni hep kıracak ve neye kırıldığımı dahi kavramayacak. Bu minik prens, rüyalarıma girip bana kendini bağışlatacak.

Gülüşümün arkasında gizli hayat

Gülüşümün ardına gizledim onunla tanıştığım anı ve artık oradan bakıyorum hayata. Sıradan bir yer ve her zamanki insanlarla otururken gördüm onu. Reelinde gördü beni. Değişik masalardan ne kadar izledik birbirimizi, hangi ara söyledik adlarımızı anımsamıyorum. Bildiğim sabaha kadar İstiklal’de el ele yürüdüğümüz ve yine doğduğumuzdu.

Tanıştığımızda yazdı, mevsimler değişti. O kalbimi kırdı. Ben rüyalar gördüm. Her zaman öğrendim ki, reelinde beni hep çok hoşlandı. Şimdi ne kadar zamandır hayatımda, o hoş beynim bunu hesaplayamıyor dahi. Aşkın bir zamanı yokmuş, bugünlerde kavradığım bu yaşamaktan.

Aşk, zaman boşluğunda birinin sol yanına tutunup dolaşmakmış. Kendime sırça kenarı bir hoş yer buldum ki, bir ömür seyahat edebilirim. Bunlar tek taraflı tümceler elbet. Ama sezdiriyorsa, seziyordur; değil mi?
Bu bir manifesto; aşk manifestosu. Belki de bir rüyadan ibaret.

Yeniden de yalnızca varlığını sezmek için yatmaya dokunmaz mı?

Damla Karakuş

özel içeriğidir.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri