Bir erkeğe neden güvenmemeliyiz

Türkiye’nin ilk ve en büyük ilişki ve dostluk platformlarından Siberalem.com için, duygusal ilişkilere değişik bir ebattan bakan Zodyaklı bu kere online aşkların en büyük meselesine parmak basıyor. Güven…

Resmen sizin için yaratılmış biri ile tanışırsınız, profil resmi bütün hayallerinizdeki gibi, dinlediğiniz müzikler, okuduğunuz kitaplar eş hatta aynı filmin aynı sahnesine aşıksınız! Film senaryolarını aratmayacak bir aşka yelken açmak üzeresiniz ama o da ne? Olay bir yerlerden patlak veriyor! Noksanlığını sezdiğiniz, fobilerinizin ortaya çıkmasına neden olan şeyin ismi: Güvensizlik! Hakikatinde güvensizlik hissi yaşadığımız en hümanist hislerden biri. İnsanlar birbirlerini zamanla tanır, algılar ve kimliklerini zamanla keşfederler. Birine güvenmeniz için gerçekten zamana lüzumunuz vardır. Bu zamanı iyi ayarlamak gerekiyor.

Güven en ehemmiyetli kriter

Online aşkların en büyük kasvetlerinden biri de işte bütün olarak insanların birbirlerine karşı güvensizliği. Hakikatinde beyler, çarpık oturup doğru konuşursak biz bayanlar size güvenmiyoruz! Birincisi, hepiniz gençlik senelerinde kafanıza bir kilo jöle boca etmiş resimlerinizi profil resmi yapıyorsunuz. Ya da protein tozuna bastırıp, karın adaleyi çıkaracağım diye bir kuzuyu yediğiniz zamanların resimlerini sere serpe yayınlıyorsunuz. Profilde dağ gibi duran adam karşına geldiğinde göbekli ve kel çıkınca insan azıcık kendini aldatılmış seziyor. Adam gibi son altı ayda sürüklediğin resmi iki filtreleyip koysana, neden serüven peşindesin?

Ama konutlusun!

Bir online flörtümde tıpkı bunun gibi bir şey yaşamıştım. Çocuk fantastik yakışıklı, tamam dedim Allah’ın emri ile ben bu çocuğu ister, takarım beşibiryerde. Çocukla buluştuk, oranla resimlerdeki gibi güzel ama tutuk! Sanki böyle bir bildiği var da susuyor gibi… Azıcık kurcaladım ve dökülmeye başladı, ismi sanı her şeyi meğerse uydurmaymış. Bir ilişkisi varmış da, kız görmesin diye kendini böyle gösteriyormuş. Beyler, sizin bu duygusal halleriniz suratından uzuv mafyaları iş yapıyor farkında değilsiniz.

Yeniden bu iyisi bir de çapkınlık peşinde koşanlar var ki onlar en kötüsü. Adamla aylarca flört ediyorsun, sen gelinliğini giydiğinin hayalini kuruyorsun, ay perdem şu renk olsun, kapıları sökeyim derken adam aylar sonra dökülüyor. Sonra Yıldız Tilbe’den ‘Ama Konutlusun’ şarkısını açıp, mukadderatına sövüyorsun. Bu tip insanlar suratından bizim insancıl hayallerimiz devriliyor! Öyleyse ne yapacağız? Gözümüzü dört açacağız!

Bir adama neden ve nasıl güvenmemeliyiz

– Sizinle konuşurken kesintisiz “Ben şöyleyim, ben böyle sıkılırım” diye kaçmanın yolunu evvelden yapıyorsa

– Gece 12 den sonra ileti atıyorsa

– Buluşmalarınız 4 saatten daha kısaysa

– Haftada yalnızca 1-2 gün konuşabiliyorsanız

– Şehir dışında işleri çoksa

– Otomobili fazla pak ve kumpaslıysa

– Otomobilinde, evinde bir vazgeçtiğinize bir daha denk gelmiyorsanız

– Günlük iletileşme enerjiğiniz yalnızca sözleşmek, buluşmak içinse

– Ben başkasını yanını yatamıyorum tribinden çıkamamışsa

– Ailesi ile bağları klasikten daha güçlü gibi görünüyorsa

– Her on dakika da bir annesinin, babasının, Erzurum’daki dayısının aradığını söylüyorsa

– Ona aldığınız armağanlar toz bulutu olmuşsa… güvenmeyin…