CİSED 40 yaş sonrası seks ile alakalı inanışları açıkladı!

CİSED Genel Başkanı Psikoterapist Cem Keçe Keçe, bayan-erkek ilişkisinin kalitesinin çoğalmasının yaşayacakları cinselliğin de daha kaliteli olması anlamına geleceğini belirterek cinselliğin, çiftlerin birbirlerine karşı sevgi ve bağlılıklarını ifade etme yollarından biri olduğunun altını çizdi ve şunları ilave etti: “İlerleyen yaşlar bayan ve erkeğin ‘aşkın seks’i tecrübeleyebilecekleri yaşlardır. Aşkın seks, cinselliği cinsel mitlere inanmadan, cinselliği ayıp, günah ve kabahat olarak düşünmeden yaşamaktır. Aşkın seksin dört özelliği vardır; beden ile yapılır, bir manası vardır, hoşluklar sunar ve daha çok hoşluklar doğurur, başka bir deyişle bir şeyler üretir. Seks yapmanın; gevşemiş ve rahatlamış bir halde, sevişmenin ve değmenin verdiği hazza odaklanarak, rastgele bir performans niyeti koymadan haz alıp haz verebilme, ruhu ve vücudu bir hediye gibi paylaşabilme, kimseyi tatmin etme zorlantısına girmeden, ne olursa olsun bir biçimde boşalabilme bilim ve sanatı olduğu inancını doğurur. Zira insanlar yaşamda, aşkınlık algısı içinde gelişirler ve ihtiyarlarlar. İlk evvel genç bedenlerin hoşluğundan etkilenirler, daha sonra hoşluğu tam bedenlerde görürler. İşte böylece ruhun hoşluğunu görmek olası olur. Daha sonra da düşüncelerdeki hoşluğa erişilir ve tüm hoşluklar fark edilir.”

“Bayanlar seneler geçtikçe bedenleriyle daha barışık olur ve cinsel isteklerini daha rahat gösterirler. 40’lı yaşlardaki bir bayan hayatta eriştiği olgunluğu ve tecrübeleri cinsellik açısından da kazanır. Cinsel tecrübe ve doyum açısından doruk noktaya çıkar. Cinsellik onun epilepsiyi, o da sarayın kraliçesidir. Albenisini kullanarak partnerini nasıl baştan çıkaracağını öğrenmenin neşesini yaşar. Cinsel hayatındaki yasakları kaldırır, fanteziler kurar ve cinselliğin tadına varır.”

“40’lı yaşlardan sonra bayanlar genellikle orgazm taklidi yapma gereksinimi dinlemeden reel orgazmı yaşarlar. Zira cinsel açıdan hürleşirler. Bu hürleşme doğurganlığın sona ermesi, hamile kalma kaygısı olmadan ve doğum hakimiyet usulleriyle uğraşmadan hürce seks yapabilme anlamına kazanç. Bayanın hamile kalma tehlikeyi olmadan cinselliği yaşayabilmesi, cinsel isteğini çoğaldırıcı, boşalma veya orgazm olmasını basitleştirici bir tesir yaratır. Ayrıca, kadının iş, kariyer, aile, çocuklar gibi mevzularda muhakkak bir hayat olgunluğuna ulaşmış olması, mesullüklerinin ve endişelerinin eksilmesi, kendine ve cinselliğe odaklanabilmesine imkân verir ve cinsellikten daha çok haz almasını sağlar.”

“Menopoz genel anlamıyla kadının yumurtalıklarında yumurta imalinin durmasıyla âdetin kesilmesi ve doğurganlık özelliğinin sona ermesidir. Bu yarıyılda olduğu düşünülen cinsel istek eksilmesi, bedende asıllaşan biyolojik farklılıklardan çok, bayanların menopozu bir hastalık olarak görmeleri ve her şeyin bittiği biçimindeki yanlış inanışları suratından ‘beceriksiz bayanlık, kıymetsizlik, hastalıklı olma’ gibi duyguların hâkim olduğu bunalım ya da anksiyete bulguları sebebiyle ortaya çıkar. Bu ruh hali içindeki kadının kendini bayan gibi değil, hasta gibi sezerek cinsel sürükleyiciliğinin kalmadığını düşünmesi, partneri tarafından sevilmeme endişesi, cinselliği haz alacağı bir tecrübe yerine, misyon olarak görmesi kendisini de partnerini cinsellikten uzaklaştırabilir. Mevlana’nın dediği gibi; ‘Düşüncen konuşmana, konuşman hareketine, hareketin mukadderatına yansır; hoş düşün, hoş yaşa,’… ”

“Bayanlarda ilerleyen yaşlarda östrojen hormonu seviyesindeki düşüşe bağlı olarak vajinadaki kayganlık ve elastiklik eksilebilir. Bu vaziyet, özel kayganlaştırıcı jellerle mesele olmaktan çıkar. Ayrıca 40 yaş sonrası cinsel olarak faal olan bayanlarda bu tesirlerin daha az olduğu öğrenilmektedir.”