Çocuklar da bunalıma giriyor

Bunalım yalnız büyüklerde görülmez; minik çocuklar hatta bebekler dahi bunalım geçirebilirler. Dikkatli anne-babalar çocuklarını gözlemleyerek yolunda olmayan vaziyetler olduğunu kavrayabilirler ve gerekirse bir uzmana müracaat etebilirler. Pedagog Yıldız Çakar’a göre bunalımın pek çok fizyolojik ve psikolojik bulguları var.

Çocuğun yaşadığı negatifliklerin ardından sarsılması ve çok uzun zaman negatif hadisenin tesirinden kurtulamaması dikkatli olmayı gerektirir. Etrafa geçimi, yemek, oynamak gibi günlük alışkanlıklarının ve etrafı ile kurduğu etkileşimin bozulması depresif bir gidişatın varlığını düşündürür.

Bir Hayli bulgusu var

Bunalım bulguları mutsuzluk, ağlama, negatif benlik duygusu, hiddet patlamaları, içine kapalılık, kabahatlilik duygusu, oyundan neşe alamama, yuvaya ya da mektebe gitmek istememe biçiminde kendini gösterebilir. Ayrıca bazı fizyolojik bulgular da görülebilir. Uyku ve yeme bozuklukları, kabızlık, muhtelif sızılar, bitkinlik.

Ayrıca psiko-motor rahatsızlıklar diye adlandırabildiğimiz beden hareketlerinde çoğalış ya da eksiliş, öğrenişsel işlevlerin eksilmesi ya da artması, istek ve konsantrasyonun eksilmesi, duygu vaziyetinin gün içinde sık sık değişmesi ve etrafındaki hadiselere tepkin gösterememe gibi bir dizi bulgudan bahsedilebilir.

Bazen içine kapanabilir bazen çok haykırarak görüşebilir, yerinden kalkmadan saplantılı bir biçimde oyunlar oynayabilir hatta uzun uzun boyayabilir. Bazı gidişatlarda çocuklarda psikosomatik denilen baş sızıları, astım ya da ten döküntüleri görülebilir.

Bebekler de bunalıma tutulabiliyor

Bunalıma yeni doğmuş bebeklerde de tesadüfülebilir. Annelerde görülen doğum sonrası bunalım bebek-anne ilişkisinin kalitesini bozabilir, bebek annesini aynalayarak onun depresif duygu vaziyetini alabilir. Bu gidişatta anne bebeği ile daha az irtibata geçebilir, bakımı mevzusunda bebeğini ilgisizlik edebilir. Noksan sevgi ve az kucağa alma bebeğin de depresif özellikler edinmesine neden olabilir.