Çocuklarda karın sızısına karşı alınabilecek ihtiyatlar

Çocukluk yarıyılında en sık karşılaşılan meselelerden olan karın sızısı bir hastalık değildir ancak karın içi ya da karın dışı uzuvlardan kaynaklanan hastalıkların bir bulgusu olabilir.

Liv Hospital Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İsmail Gönen çocuklardaki karın sızısının sebeplerini ve alınabilecek ihtiyatları anlattı…

Karın sızısı sebepleri nelerdir

Karın sızısını öncelikle zamanına göre sınıflandırmak gerekir. Kısa süreli akut karın sızısı genellikle altta uyuyan bir hastalığa bağlı bulgudur. Yaş gruplarına bağlı olarak altta uyuyan hastalıklar birbirinden çok değişik olabilir. Yenidoğan yarıyılında doğumsal gelişim hataları, bağırsak yarıyılları ve tıkanıkları, mekonyum tıkacı gibi hastalıklar görülürken ilerleyen yaşlarda, 2 yaş evvelinde fıtıklar, daha sonraki yarıyıllarda da apandisit gibi cerrahi patolojiler görülebilir.

3 aydan uzun sürüyorsa kronik olabilir

Karın sızısı 3 aydan uzun süreli ise kronik karın sızısı olabilir. Bu vaziyette altta uyuyan hastalıklardan genellikle bir patoloji tespit etilemez. Kronik karın sızıları mektep çocukluğu yarıyılında çocukların yüzde 10-20’sinde görülür ve sık sık tekerrürler. Organik olmayan altta uyuyan bir hastalığa bağlı olmayan kronik karın sızılarının sebepleri genellikle fonksiyonel karın sızısı sınıfı içinde yer alır. Sıklıkla fonksiyonel dispepsi, iritable bağırsak belirtiyi, abdominal migren, fonksiyonel karın sızısı gibi nedenlere bağlı olabilir.

İltihabi hastalıklara işaret edebilir

Kendini ifade edemeyen, konuşmaya başlamayan minik çocuklarda ve bebeklerde karın sızısı kendini tedirginlik, ağlama krizleri biçiminde gösterebilir. Bebeklerde en sık karın sızısı nedenleri kolik gaz sancısı, kusma da eşlik ediyorsa gastroözafagiyal reflü hastalığı görülebilir. Gıda alerjileri genellikle süt proteini ile ilişkili, seyrek de bağırsak tıkanıklıkları veya düğümlenmesi, karın içi uzuvlardaki yapısal veya iltihabi hastalıklara işaret edebilir. Karın sızısı şayet altta uyuyan organik veya yapısal bir hastalığa bağlıysa çocuğun beslenmesi kesinlikle bozulur, iştahı eksilir. Bunun yanında safralı kusma, yüksek ateş gibi şikayetler görülebilir. Şayet genel gidişatında bozulma, yüksek ateş, safralı kusma varsa kesinlikle acilen hekime müracaat etilmelidir.

Sızıya ateş eşlik ediyorsa dikkat

Karın sızısıyla beraber ateşin de olması karın sızısının vaktiyle yakından ilişkilidir. Şayet kısa süreli bir karın sızısında ateş varsa bu kesinlikle ya enfeksiyon gibi iltihabi bir nedene bağlı ya da apandisit gibi cerrahi bir nedene bağlıdır. Şayet uzun süreli karın sızısı ateşle beraber olup, yineliyorsa ailevi Akdeniz ateşi tehlikeyi olabilir. Bunların birliktesi eklem şişliği alana geliyorsa neden romatolojik hastalıklar da olabilir.

Alınabilecek ihtiyatlar

– Çocukların kabız kalmasını yasaklayacak biçimde beslenme alışkanlıkları tertip edilmelidir.

– Haftada üç gün en az 30 dakika fiziksel egzersiz yapmaları sağlanmalıdır.

– Çocukların bol su harcamaları sağlanmalıdır. Bu hem kabızlığı önleyecek hem de böbrek taşlarının oluşmasına mani olacaktır.

– Gazlı meşrubatları harcamalarına mani olunmalı, günlük yarım litreden fazla süt içmeleri sağlanmalıdır.

– Abur cubur beslenmenin önüne geçilmeli, bol sebze ve meyve harcamaları alışkanlık Haline getirilmelidir.