Çocuktur yanılgı yapabilir

25.10.2021
296
Çocuktur yanılgı yapabilir

Yıldız Teknik Üniversitesi ve Çamlıca Çocuk Yüksekokul işbirliğiyle tertip edilen, II. Tesirli Hoca Tesirli Çocuk Mektep Evveli Eğitim Sempozyumu’nda, çocuk gelişiminin km taşlarını anlatan Dr. Gülçin Güven, çocuğa müteveccih yasaklayıcı tavırlar ve hasarları hakkında ehemmiyetli bilgiler verdi:

Anneler ciddi yanılgılar yapıyor

“Çocuğun ebedî yanlış yapma hakkı ve lüksü var ve bu yanlış yapma hakkını onlara verip daha iyi nasıl olabilir, doğruya nasıl gidebilirim mevzusunda onlara yol gösterici olmakla mükellefiz. Sihrime sürecinde onların bazı manileri rahat ve sıhhatli bir biçimde aşabilmeleri için destek olacağız.

Biz anneler olarak öenmli yanılgılar yapıyoruz. Çocuklara neyi yapmamaları gerektiğini öğretiyoruz. ‘Sana kaç kere söyledim bunu yapma’ dersek bu çocuk için bir şey ifade etmez. Özellikle 2.5-3 yaşlarındaki çocuklarda ‘me’, ‘ma’ ilaveleri çocuğun disiplinsiz davranması için kullanılan ilavelerdir. Bu ilaveler kadar çocukta negatif tesir oluşturabilecek bir şey yoktur”

Yapı taşları yerinden oynasın

“Peki gelişimin yapı taşları yerinden oynarsa ne olur? Çok iyi bir şey olur. Çocuk yürümeye çalışırken çabalıyor ve düşüyor, bu çok bayağıdır. İlk yürüme yarıyılındadır ve çok sık düşer. Peki şu boyda dünyanın en hoş varlığı yere düşse ne olabilir, berelenebilir. Aman düşmesin, aman canı acımasın.

Adım adım ve düşe kalka gelişiyor çocuklar. Akabinde olgunlaşma geliyor. Peki bu olgunlaşma neler getiriyor? Bekleyebilmeyi, katlanabilmeyi, kavrayabilmeyi, kendini yakalayabilmeyi. Başka Bir Deyişle hududa uyabilmeyi, hudutların dışına çıkılmaması gerektiğinin farkına varabiliyor”

Hudutlarını öğrenmeyen çocuklar

“Anneler özgürlüğü ebedî ve hudutsuz bir hak gibi düşünüyor. Özgürlük dediğimiz şey hakikatinde çok ciddi hudutların ve kaidelerin olduğu, bizi bir çerçevenin içine koyan bir gidişat hakikatinde. Özgür değil, hudutlarını öğrenmeyen, nerede nasıl davranacağını öğrenmeyen bir çocuk modeli çıkıyor karşımıza. Burada çocukların rastgele bir mesullüğü var mı? Natürel ki hayır. Tüm mesullük bizde. Şayet bizler bunun farkındaysak bir an evvel bu işe el atmalı. Anne baba eğitimleri çok ehemmiyetli.

Çocuklar bizim ne söylediğimize değil nasıl söylediğimize bakıyorlar. Yolda anneyle yürürken çocuk koşarak gidiyor, takılıyor düşüyor. Düştükten sonra dönüp bakıyor arkaya; annenin havasına göre ya ağlıyor ya ağlamıyor. Düşe kalka gelişirken de anne babanın çok müdahale etmemesi gerekli. Başka Bir Deyişle bu balansı yakalatmak çok kolay ihtimalsiz de değil”

Çocuklar gazla çalışır

“Çocuk yeri geldiğinde düşecek, muvaffak olamayacak ama daha sonra muvaffak olmanın hazzını yaşayacak. Ben diyorum ki çocuklar gazla çalışır. Marifet övgüye tabidir. Çocuklara diyeceğiz ki ‘ne kadar hoş yapmışsın.’ ‘İnanmıyorum, bu odayı sen mi topladın?’ Ama inanarak söyleyeceğiz. Bunu beden diliyle ona anlatmak gerekli. Hocalar bunu çok yapıyor. Yan sınıfın hocayı geliyor diyor ki, hocanız sizi çok hoş anlattı, çok hoş şarkı söylüyormuşsunuz. Benim için de söyleyin hadi. Verdiniz gazı çocuklara. Avaz avaz o şarkıyı söylerler. Kendilerini ortaya koymak için her şeyi yaparlar”

Çocuğun önünü kesmeyin

“4-5 yaşında dışarıda bebek otomobilinde olan çocuklara çok üzülüyorum. O çocuğun koşarak gitmesi gerekiyor. Takılıp düşmesi gerekiyor. Belki anne yürürken yanında bisikletle gitmesi gerekiyor ama ne yazık ki bebek otomobilinde son derece atıl bir biçimde çevresine bakıyor, bir zaman sonra da uyuyor. Annenin amacı da o zati. Çocuğun mücadelelerini desteklememiz gerekiyor ki bir sonraki evreye geçtiğinde teşebbüste bulunan bir birey olabilsin. Mektep evvelinden ilköğretime geçtiğinde suallere parmak kaldırıp yanıt verebilmek için teşebbüste bulunsun. Bir ürün ortaya çıkarmak için mücadele göstersin. Bu anlamda çocuğun altyapısını hazırlamak gerekiyor. Onu yasaklamak değil. ‘Hayır oradan çıkamazsın’, ‘hayır oradan düşersin’ diye önünü kesmek ve yasaklamalarla yanaşmamak gerekiyor bu yaş çocuğuna. Yanılgılarını da görmezden gelmek gerekiyor”

İnatçı, duyarlı ve küsen bir fert olur

“İnatçı ve direnç sergileyen davranışlar 2.5 yaşın en ehemmiyetli özelliklerinden biri. Netlikle ‘me’, ‘ma’ eklerinin erişkinler tarafından kullanılmaması gerekir. ‘Bunu yapman doğru değil’ ifadesi de hakikatinde yapma demek. Bunu sözcüklerle çocuğa ifade ettiğiniz zaman inatçılık ve direnç bulgularını daha alt seviyede yaşıyor. Literatür diyor ki; inatçılık, duyarlılık ve küsme erişkin tavrı değildir. Şayet 2.5 yaşta anne, baba ve hoca ‘hayır diyorum sana’, ‘yapma diyorum sana’, ‘değme diyorum sana’ biçiminde bir yaklaşım sergilediyse çocuk bu gelişim sürecini sıhhatli atlatamadığı için erişkinlikte inatçı, duyarlı ve de küsen bir fert olarak karşımıza çıkıyor. Başka Bir Deyişle aramızda bu özelliklerden birini taşıyan varsa annenize ‘2.5 yaşında bana nasıl davrandın’ diye mesele”

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri