D vitamini için güneşten doğru faydalanmanın yolları!
Çeşit çeşit güneş gözlükleri sergenlerde ve portatif satıcılarda karşımıza çıkarken, öncelikle göz sıhhati açısından ultraviyole ışınlarına karşı koruma sağlayan gözlük almaya itina gösterin. Çok ehemmiyetli bir değişik nokta da, güneş gözlüğünüzün geniş kenarlı ve göz etrafınızı saran bir gözlük olmasına dikkat edin.
Güneş ışınları, son senelerde ‘olağanüstü’ olarak nitelendirilen D vitamininin bedende birleşimlenmesinde başlıca rol oynuyor. D vitamininin de kemik gelişiminden bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesine, kalp ve diyabet hastalıklarından kansere ispatlanmış pek çok verimi bulunuyor. Yapılan son araştırmalar, öğle saatlerinde ya her gün kol ve bacakların 10 dakika ya da haftada bir defa surat hariç tüm bedenin 15 dakikayı aşmamak üzere kremsiz güneşlendirilmesinin ehemmiyetini ortaya koymuştur. Zira D vitamini birleşimi için ultraviyole B ışınları gerekiyor. Bu ışınlar da öğle saatlerinde yoğun olarak yeryüzüne erişiyor. Yazın havuz, deniz derken kremler bedeninizden akıp gittiği için 3 saatte bir tekrarlamanız gerekiyor.
Güneşin hasarlı ışınlarına en yoğun maruz kaldığımız saatler öğle saatleri. Özellikle de en risklisi 12:00-15:00 saatleri arası. Bu yakıcı saatlerde, özellikle tatil yerlerinde 11:00-16:00 arası doğrudan güneşin altında durmaktan kaçının, gölge yerlerde zaman geçirin. Muhtemel değilse de tedbirlerinizi beceriksizsiz alın.
Kafa bölgemizdeki teni güneşten gözetmede saçlarımız büyük rol oynadığından saçsız erkeklerin saçsız bölgeye de güneş kremi sürmeleri son derece ehemmiyetli.
Güneşe ilk çıktığında 30 etmen ve üzeri güneş kremi kullanan şahıslar, bir vakit sonra “Artık cildim güneşe alıştı, 30 etkene hatta kreme dahi gerek yok” diyebiliyor. Ancak bu düşünce son derece yanlış. Özellikle çocukluktan itibaren güneşten sakınma ve kumpaslı güneş gözetici krem kullanımı ile güneş yanıklarından korunma cilt kanseri tehlikesini ehemmiyetli miktarda eksiltebiliyor.
Şemsiye altında oturmak sanıldığının aksine bizi güneşten bütün gözetmiyor. Çardak, ağaç altı veya bütün kapalı alan gibi bütün gölge olan yerleri seçim edin. Şemsiye altında oturuyorsanız sarih renkli, terletmeyen kumaştan kısa veya uzun kollu kıyafet giyin.
Güneş ışınlarını basitçe emen siyah ve koyu renkli elbiseler yerine, bu ışınları yansıtan ve ışınların bedeninize geçmesini önleyen beyaz ve sarih renkli giysiler giyin.
Özellikle fazla güneşli havalarda dışarı çıkarken kesinlikle şapka takın. Ancak şapkanın deliksiz, suratınızı güneşten gözetir kalitede geniş kenarlı olmasına dikkat edin. Şapka aynı zamanda sıcak çarpmasına karşı da sizi gözeteceğinden bunu alışkanlık haline getirin.
Güneşle beraber ısındığınızda terlemenin tesiriyle çoğalacak akışkan kaybını önlemek için bol bol su için. Yeterli akışkanın yerine konulmaması cildinizi sıhhatinizi de ciddi biçimde negatif etkileyeceğinden su içmek için susamayı beklemeyin. Güneşli ve sıcak havalarda akışkan gereksiniminizi çoğunlukla su ile karşılamaya çalışın. Gazlı meşrubatlardan uzak durun.