En iyi 10 kitap emin oldu!
The Arkası of Fielding – Chad Harbach
Harbach’ın ilk romanı, her duygunun daha güçlü bir biçimde yaşandığı ve her yanılgının kana susamış izleyiciler tarafından suçlandığı bir sahada geçiyor. Kitap, eski usül beyzbol hikâyesini şatafatlı bir kabiliyet ve hırsın sınırları ile birleştiriyor.
11/22/63 – Stephen King
Kariyeri süresince sıradan ve olağanüstüyü birleştirip kullanmakta hep değişik ve yeni yollar bulan King’in yeni romanı, kendisinin de yaşadığı Maine’de bir restoranda geçiyor. Bir İngilizce hocasının 1958 senesine dönüp Lee Harves Oswald’ı durdurmaya çalışmasını mevzu alan kitap, bize yevmiye yaşamın arkasında susu olan korkuyu gösteriyor.
Swamplandia! – Karen Russell
Everglades Tropikal Ormanları süresince timsah temalı bir park, hayalet bir sevgili ve Yunan mitolojisine göre ruhların yer altına giderken geçtikleri nehire eş bir yolculuk: Russell’in ilk romanı, genç bir kadının efkârlı ailesinin yaşam şeklini koruma çabasını mevzu alıyor.
Deri Thousand Saints – Eleanor Henderson
Henderson’un AIDS, müzik, aşk temalı ilk romanı, bir grup dostu, aşıkları, ebeveynleri ve çocukları mevzu alıyor. Kişiliklerin yaşamlarının derinlerine inen roman, onlar arasındaki ilişkinin izini sürmenin yanı sıra gerçeğin peşine düşüyor; Handerson karanlıkta bir şey tutuyor.
Kaplanın Karısı – Téa Obreht
Kaplanın Karısı, savaşın paramparça ettiği Balkanlar’ı mevzu alıyor. Genç bir hekim olan Natalia, çok sevdiği büyükbabasının ücra bir köyde vefatı ardından onun eşyalarını almak için yola çıkar. Eşyaları bulsa da, inanışa göre vefatın ardından kırk gün geçmeden onlara dokunulmaması gerekmektedir. Natalia, sadece büyükbabasının vefatı arkasındaki sırrı aydınlatmakla kalmayacak, söylenceler, hurafeler ve hayal kırıklıklarıyla örülü yolculuğunda kuşaklar boyu süregiden savaşlara ve acılara da ışık yakalayacaktır.
Arguably Essays – Christopher Hitchens
Kanser hastası yazarın neredeyse 800 sayfa olan ve 100’den fazla sınama kapsayan kitabı, Harry Potter’dan Afganistan’a birbirinden alakasız bir hayli mevzuya temas ediyor.
The Boy in the Moon: A Father’s Journey to Understand His Extraordinary Son – Ian Brown
Eskiden muhabir olan yazar, bir muhabirin merakını ve romancının içgüdüsünü birleştiriyor: Genetik mutasyonla doğan oğlu Walker’ın basit şeyleri dahi yapamamasının traji gülünç hikâyesi.
Malcolm X: A Life of Reinvention – Manning Marable
Aşağılık bir suçludan uyuşturucu bağımlısına, bir mahkumdan müdüre, bir ufalayıcıdan hümanistte ve son olarak da kurbana: Kitap üzerinde 10 seneden fazla çalışan ve senenin başında yaşamını yitiren yazar, okuyucuya, Malcom X’in otobiyografisinden daha fazlasını, yalın ve eksiksiz bir portresini sunuyor.
Thinking, Fast and Slow – Daniel Kahneman
Ne hakkında düşündüğümüzün ehemmiyetini hafife alıyoruz. Geçmişi yanlış andırıyor ve bizi neyin mutlu edeceğini yanlış değerlendiriyoruz. Dünya çapında isim yapmış psikologlar, kemiklerimize işleyen mantıksızlığı ve bizim en kötüsü olmadığımızı anlatıyor.
A World on Fire / Britain’s Crucial Role in the American Civil War – Amanda Foreman
Büyük Britanya, Amerikan İç Savaşı sırasında kimin tarafındaydı? Yazar, Kuzey ve Güney arasında geçen savaşı zengin tanımlarla anlatıyor.