Fazla endişeli anne çocuk gelişimini negatif etkiliyor

28.10.2021
392
Fazla endişeli anne çocuk gelişimini negatif etkiliyor

Endişe hali genellikle annenin hormonal farklılıklarının bir neticeyi olarak düşünülüp kabulleniliyor. Oysa bu düşünce hem anne hem de çocuk sıhhati açısından ehemmiyetli mahzurlar doğurarak uzun vadede yaşamları kabusa çevirebiliyor.

Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, “Ne yazık ki cemiyetimizde çocuk sahibi olmak çoğu kere ananelerimizin bir parçası gibi idrak edilmektedir. ‘Konutlandık ve şimdi de çocuk sahibi olmalıyız’ fikri bir hayli yanlışı yapmamızda ilk adım olmaktadır. Oysa ki çocuk sahibi olmayı düşünen çiftler sıhhatli bir ilişki rejisörün ötesinde gerçeğinde anne ve baba olmaya hazır olup olmadıkları mevzusunda da hemfikir olmalıdır. Özellikle anne adayının bedenen ve ruhen anne olmaya hazır sezmesi aranması gereken ilk şarttır. Aksi takdirde kadın, hem kendi vücudu hem de yaşamı mevzusunda evhamlar taşıyacaktır. Bu evhamlar gebelik yarıyılında bir hayli kasvete neden olabilir ve bu kaygılar bebek doğduktan sonra da devam edebilir. Kısacası daha anne-baba olmaya karar verme düzeyinde bile profesyonel destek alınabilir” biçiminde açıklama yaptı.

“Endişe” kendini nasıl gösterir

Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, anne adayının içgüdüsel olarak çocukla daha fazla ilgilenme ve daha çok koruma meylinde olduğunu belirtiyor. Knudsen, ilk doğan çocuk, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk ya da geç kavuşulan çocukların genellikle mübalağa etilmiş bir alakanın ve endişenin odak noktasında olduklarını ifade ediyor.

Knudsen, “Bu cins çocukların üzerlerine titrenir. Ağlamasın, üşümesin, yorulmasın, hastalanmasın, gücenmesin, mikrop kapmasın diye aile azaları ellerinden gelen tüm mücadeleyi gösterir. Ebeveynler, çocuklarının caddede koşmalarına, başka çocuklarla oynamalarına izin vermezler. Çocuğun sıhhati mevzusunda kesintisiz kuruntulu davranır, çocuklarına hasar geleceğini düşündükleri her türlü vaziyette gözlerinden kaçınırlar” dedi.

Fazla endişe gidişatı daha çok annede görülse de baba adayı da fazla gözetici tutumlar sergileyebilir. Fazla gözetici ve mübalağalı sevgisi olan anne babalar çocuklarına derin duygusal bağla bağlıdır. Anne babalar çocukları için nedensiz yere fazla evham dinlerler. Bu evham da onları çocuklarını fazla gözetmeye yönlendirir.

Çocuğum yemek yemiyor

Annenin loğusa yarıyılında emzirmeyle başlayan çocuğu besleme süreci neredeyse çocuk erişkin bir fert olduğunda dahi devam eder. Çocuğun sıhhatli gelişimi için balanslı ve yeterli seviyede beslenmesi gerekmektedir. Özellikle anneler çocuğun bebeklik safhasından itibaren bu mevzuda oldukça duyarlıdırlar. Endişeli anneler bu mevzuda daha da kaygılı davranabilirler. Sütü olmadığında ve bu kendi kabahati olmadığı halde bebeğini besleyemediğini düşünerek vicdan zulmü sürükleyebilirler. Evet anne sütü bebeğin gelişimi açısından çok ehemmiyetlidir ancak mama yardımlarıyla bu beceriksizlik giderilebilir.

2-6 yaş aralığı çocukların yemek yeme alışkanlıklarının gelişiminde ehemmiyetli rol oynar. Bu yaşlardayken çocuğunuz yemek yemek istemeyebilir ya da yemek seçebilir. Bu vaziyette anneler genelde vakaya duygusal yanaşmakta ve çocuklarının aç kaldığını düşünerek her şartta ısrarla yemek yedirmeye çalışmaktadırlar. Israrcı olmak ve çocuğunuzla inatlaşmak gidişatı basitleştirmeyecektir. Bu sebeple çocuğunuz için muhakkak öğün saatleri oluşturarak ve yemek menülerinde daha neşeli sunumlar hazırlayarak yemek meselesini oyuna dönüştürebilirsiniz.

Çocuğum anaokuluna başlıyor

Endişeli ebeveynlerin çocukları için en güç yarıyıllardan biri de çocuğun anaokuluna başlayacağı yarıyıldır. Bu tip ebeveynler bu yarıyılı sıçramak için kendilerine ve etraflarına pek çok gerekçe üretirler. “Henüz çok minik, bana gereksinimi var, dayak yer kendini korunamaz, her şeyi yiyemez, mikropla dolu bir civarda çok hasta olur.” Daha misallerimizi pek çok artırabileceğimiz bu tümceler fazla endişeli ebeveynlerin, bağımlı oldukları çocukları için sarf ettikleri tümcelerden yalnızca birkaçıdır. Çocuklarını anaokuluna veya anaokuluna yollama mevzusunda ikna edilmiş ebeveynler anaokulu veya anaokuluna başlarken pek çok problemle surat surata kazanç ya da bu kaçış çocuğun ilkokula başlamak zorunda olduğu yaşa kadar ertelenir.

Annenin plasentasından kopamamış bebek olarak belirleyebileceğimiz bu yapışkan ilişki gidişatı anneden parçalayamayan bağımlı çocuklar demektir.

Çocuğum hasta oldu

Kimse hastalanmayı istemez… Ancak hastalık yaşamın içindeki en natürel süreçlerden biridir ve herkesin başına gelebileceği gibi sizin çocuğunuz da hastalanabilir. Elimizden geldiğince çocuklarımızı hastalıklardan gözetmeye çalışsak da bazı gidişatlarda hastalanmalarının önüne geçemeyiz. Çocuğunuzun hastalanması sizi çocuğuyla ilgilenmeyen makûs bir anne ya da ebeveyn yapmaz. Kolay temkinlerle hastalığa karşı ihtiyat alabilirsiniz. Çocuğunuzu hazır gıdalardan, fazla soğuktan ve çok sıcaktan gözetebilirsiniz. Ama unutmayın ki çocuklar düşe kalka ve hasta ola iyileşe gelişecektir.

Sıhhatli gelişimi için çocuğa nasıl davranmak gerekir

Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, çocuğun psiko-sosyal gelişiminin bitirilmesi için ailelerin sevgi ve gözeticilikte miktarlı davranmaları gerektiğini belirtiyor. Çocuğun kendi başına yemek yemesine, yatmasına, giyinip soyunmasına, kendi tercihlerinin olmasına, dostlarının davetlerine katılmasına ve onları davet etmesine izin vererek onlara otonomluk tanınması gerektiğini vurguluyor.

Ebeveynlerde görülen fazla endişe hali gerçeğinde rehabilitasyonla hakimiyet edilebilen bir hastalıktır, böyle gidişatlarda takviye ve destek aranması, hem anne babanın sıhhati hem de çocuğun sıhhati açısından büyük ehemmiyet taşır. Ayşe Yanık Knudsen, “Anne babanın, çocuklarını yetiştirirken takınacakları ortak davranış konutluluğu da pozitif doğrultuda etkileyecektir. Yuvadaki sevgi ve kavrayış etrafındaki pozitif davranışlardan en çok etkilenenler yeniden çocuklar olacaktır” biçiminde gidişatı ifade etti.

Yanık, annenin içinde bulunduğu duygusal ruh hali ile bazen babayı sorumsuzlukla yargılayabileceğini belirtti ve ilave etti: “Özellikle konutluluk yaşamında eşinden destek göremeyen anne, kendi yalnızlığı ile bu vaziyetin üstesinden gelmeye çalıştıkça kendini daha çok baskı altında sezecektir. Baba adaylarının eşlerine destek olmaları ve çocuklarının bakımında destekçi olmalarıyla anne kendini daha rahat ve güvende sezecektir. Ana babanın fazla gözeticiliği çocuğun mektep zaferini ve mektebe geçimini de tesirler. Gelişmesine izin verilmeyen bu fazla gözetici civarda, çocuğun cemiyetsel gelişimi de yasaklanmış olur. Bu da onun dost ilişkilerini negatif etkileyebilir ve dostları tarafından dışlanmasına neden olabilir.”

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri