Güz alerjisinden korunmak için 9 teklif
Söz mevzusu alerji olunca, akla hep ilkbahar geliyor oysa güzde de bu cins rahatsızlıklara sıkça tesadüfülebiliyor. Birtakım tehlike etmenleri sebebiyle alerjik bünyeye sahip şahıslar güzde de caddeye çıkamayacak hale gelebiliyor. Ancak alınacak ihtiyatlar ve rehabilitasyon usulleri bireylerin bu süreci konforlu bir biçimde atlatmasına destekçi oluyor. Memorial Antalya Sağlık Kurumu Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Necla Songür, güz alerjileri ve korunma yolları hakkında bilgi verdi.
Güneşten maksimum faydalanmak gerekiyor
Yaz yarıyılından güze geçiş ve ısı metamorfozu gibi etkenler büyük ehemmiyet taşır. Zira güzde doğadaki kış hazırlığı ile beraber insanlarda da vücutsal farklılıklar ortaya çıkar. Dolayısıyla insan ile doğa arasında birbirine geçim süreci başlar. Yazın kesintisiz sarih havada geçirilen zamanların ardından, güzün gelmesi ve havaların aniden soğumasıyla yine kapalı etraflara dönüş başlamaktadır. Dolayısıyla güneşten daha az faydalanılır oysa güzde de güneşin yararlı tesirlerinden faydalanmak çok ehemmiyetlidir.
Alerjiyi tetikleyen çevresel etkenlere dikkat etmek gerekiyor
Güzde alerjik tepkinlerin ortaya çıkmasını tetikleyen başlıca alerjenler ev tozu akarlarıdır. Bir değişik neden de nem etkenidir. Yağmurların çoğalıp, özellikle de dökülen yaprakların nemli civarda kalması küf mantarı sporlarının ortaya çıkmasına yol açar. Bu mantarlar rüzgarla dağıldığından, sarih havada bulunmak küf mantarı alerjisi olan bireylerin şikayetlerini artırabilir. Ayrıca bu dönmede alerjik tepkinleri tetikleyen bir değişik ehemmiyetli alerjen ise yabani otlardır. Ağustos ayı ortasından başlayan ve Kasım ayı sonlarına kadar devam eden yabani otlardan dağılmaya başlayan polenler, yağışlarla beraber artan küf mantarı sporları ve kapalı mekanda oluşan ev tozu akarları çevresel etkenler ile buluşarak üst solunum yolu alerjilerini ve astımı tetikler.
Bunalıma yol açabilir
Mevsim güz olsa da dışarıda zaman geçirmek hem güneşten daha fazla faydalanmaya, hem de mevsimsu baskın bunalımdan korunmaya destekçi olur. Zira bazı hormonlar, bu mevsimde güneşin eksilmesiyle beraber daha çok salgılanır. Bu da bireyi daha depresif bir duygu vaziyetine sokar. Ancak bu yarıyılda özellikle solunum yolu alerjsi olan bireylerin çevresel etkenlere karşı kendilerini gözetmeleri gerekmektedir.
Bu bulgulara dikkat!
-Gözlerde kaşıntı ve sulanma
-Burunda tıkanıklık
-Fazla burun ya da geniz akıntısı
-Boğazda kaşıntı ya da takılma hissi
-Kuru öksürük
-Kronik bitkinlik
-Soluk darlığı
-Uzayan ya da geçmeyen kronik öksürük
-Göğüste hırıltı ya da ıslık sesi
-Bütün göğsün ön tarafında kaşıntı hissi
Alerji rehabilitasyonunda ilk yapılması gereken şey korunmadır
Güzde, havaların ferahlaması, ani ısı metamorfozları, artan hava lekeliliği ve salgına neden olabilen virüs enfeksiyonları ile solunum sistemi alerjileri tetiklenir. Alerjik bünyeli şahıslar bu yarıyılda çok dikkatli olmalı ve özellikle solunum yolu alerjisi olanlar çevresel etkenlere karşı kendilerini gözetmelidir. Öncelikle alerjinin nedeni bulunmalı, polenlerin yoğun olduğu yarıyılda pencereleri kapalı yakalamalı, ev içinde havalandırma sistemleri ve hava filtreleri kullanılmalı, polenlerin yoğun olduğu 10:00 ile 16:00 saatleri arasında olası olduğunca dışarıda bulunulmamalı, dışarıdan eve gelindiğinde duş alınmalı, tam elbiseler değiştirilmeli, polenlerin çok olduğu yerde spor yapılmamalı, ağız ve burunu gözeten maske kullanılmalıdır.
Astım hastaları tehlike altında
Bu yarıyılda enfeksiyonlar çok daha fazla öne çıkmaktadır. Zira havadaki ısı metamorfozu viral ve bakteriyel enfeksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırır. Özellikle astım ve solunum yolu alerjisi olan bireylerin her türlü solunum yolu enfeksiyonlarına karşı, alerjisi olmayan bireylere göre çok daha fazla dikkat etmesi gerekir. Zira bu şahıslar daha kolay gribe tutulabilir. Grip, mevcut alerjileri tetikliyor ve birey hem grip hem de alerji ile gayret etmek gidişatında kaldığı için bedenin korunma sistemi de düşer. Korunma sistemindeki zayıflama hastalığın daha geç iyileşmesine ve daha fazla ilaç kullanımına neden olduğu gibi kronikleştiği takdirde yaşam kayıplarına dahi yol açabilir.
Alerjik rahatsızlıklardan korunmak için 9 teklif
1 – Beden mukavemetini kuvvetlendirmek için balık, süt, yumurta, kırmızı ve beyaz et gibi proteinden zengin yiyeceklerin harcanmasına özen gösterin.
2 – Protein grubunun yanı gizeme yeşil yapraklı mevsim sebzeleri, süt ve yoğurt gibi kalsiyum ağırlıklı gıdaların bakımsızlık etmeyin
3 – Ambarlarda bekletilmiş ve dondurulmuş besinlerden olası olduğu kadar uzak durun
4 – Mevsimine uygun meyve-sebzelerden harcayın
5 – Bağışıklık sistemini güçlendirmek için probiyotik, vitamin ve mineral yardımları alın
6 – Günde en az 6-7 saat yatmaya çalışın
7 – Gün içinde fırsat buldukça sarih havada pak havadan ve güneşten yararlanın
8 – Haftada en az 5 gün spor yapın. Özellikle alerjik şahıslar için öneri edilen yüzmeyi seçim edin
9 – Güzde de hava koşullarına uygun giysi seçin, ısı başkalaşımlarının olduğu süreçte ne çok kalın ne de çok ince giyinin