Güz hastalıkları kalıcı koku kaybına neden olabilir!

24.04.2021
406
Güz hastalıkları kalıcı koku kaybına neden olabilir!

Hayat güvenliğimizi sağlamada bir çeşit erken ihtar sistemi, sıhhatli yiyecekleri seçmemizdeki en büyük dayanakçı, şahsi hijyenimizin bırakılmazı ve elbette ki tat ya da daha doğru tanım ile lezzet alabilmemizin olmazsa olmazı… Hepimizin yaşamında bu denli ehemmiyetli olan ise bir duyumuz. İnsanoğlunun var oluşundan beri kullandığı 5 duyu uzvundan biri olan koku duyusu… Koku alma duyusunda problem yaşayan şahıslar, hayat niteliğinde eksilme, unutkanlık, hafıza kaybı, konut kazalarında çoğalış, cinsel gönülsüzlük, kilo kaybı hatta bunalım gibi vaziyetlerle karşı karşıya kalabiliyor. Dolayısıyla koku alamama, hayat niteliğini ciddi oranda etkileyen ehemmiyetli bir mesele olarak karşımıza çıkıyor.

Herkesin başına gelebilecek bir gidişat olan koku alamamanın sebeplerinin başında burun tıkanıklığı geliyor. Grip, nezle gibi viral enfeksiyonlar veya sinüzit gibi burun tıkanıklığına neden olacak allerjik ya da bakteriyel enfeksiyonlar sonrasında geçici olarak koku alma duyusunda kayıp yaşanabiliyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, mevsim geçişlerinde yaşanan hastalıklar sonrasında oluşan koku kayıplarının kalıcı hale gelebileceği… 

Acıbadem Taksim Sağlık Kurumu Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, özellikle içinde bulunduğumuz güz ayları gibi mevsim geçişleri yarıyıllarında koku duyusunda metamorfoza neden olan hastalıkları sıraladı…

1- ÜST SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI 

Koku duyusunun sonradan kaybedilmesinin en ehemmiyetli sebeplerinin başında üst solunum yolu enfeksiyonları geliyor. Yaşanan ani kayıpların sıklıkla virüslerden kaynaklandığını söyleyen Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, “Basmakalıp koşullarda, nezle grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonları sebebiyle bir vakit koku alınamaması olağandır. Ancak burnun açılmasına karşın bu gidişatın hala devam etmesi, virüsün koku soğancığını etkilemiş olabileceğine işaret ediyor” diyor. Gribal enfeksiyonların yüzde 1’inde koku bölgesi yaralanıyor. Ve bu koku meselesine tutulanların 10’da birinde de koku kaybı kalıcı hale geliyor. Bu gidişatta ülkemizde her sene pek çok insan gribal enfeksiyon sonrası koku duyusunda geçici ya da kalıcı, kısmi ya da bütün kayıp yaşıyor.

Ani koku kayıplarında erken tanının çok ehemmiyetli olmasına rağmen hastaların genelde birkaç ay geçtikten sonra rehabilitasyon için müracaat ettiklerini söyleyen Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, “Gripten sonra hala koku almakta zorlanılıyorsa zaman kaybetmeden hekime giderek koku testi yaptırması gerekiyor” diyor. “Bu müracaat süreci ne kadar erken olursa rehabilitasyonun zaferi de o oranda yüksek olacaktır” diye de belirtiyor. 

KENDİLİĞİNDEN İYİLEŞMESİNİ BEKLEMEYİN

Bu noktada ikinci kusur ise bu gidişatın kendiliğinden iyileşmeye vazgeçilmesi oluyor. Bu gidişatta, beden iyileştirmeye çalışsa da yanlış bir iyileşme olabiliyor. Koku alma duyusu geri geldiğinde algının değişebileceğini söyleyen Doç .Dr. Aytuğ Altundağ, “Hastaya nane koklattığımızda o bunu sarımsak olarak idrak edebiliyor. Bu vaziyetteki hastalara da koku terapileriyle rehabilitasyon gerekiyor. Başka Bir Deyişle medikal rehabilitasyonun rehabilitasyonla beraber yürütülmesi gerekiyor” diyor. Koklama egzersizleri bu rehabilitasyon sürecinde çok ehemmiyetli bir yer yakalıyor.

2 – ALERJİK NEZLE 

Mevsim geçişlerindeki kayıpların en ehemmiyetli sebeplerinden biri olan alerjik nezle, zamanla kalıcı koku kayıplarına civar yaratabiliyor. Sıklıkla alerjik hastalıkları olan bireylerde, polenlerin ya da alerjenlerin çoğalmasına bağlı olarak yaşanan burun tıkanıklıkları koku duyusunda da eksilmeye neden oluyor. Ayrıca alerjik salgılar içerisindeki bazı maddelerin koku hücreleri üzerinde zarar yaptığını anlatan Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, “Bu hamleler sıklaştıkça toksik tesire bağlı olarak hasta koku hücrelerinin bir kısmını kaybetmeye başlıyor. Dolayısıyla uzun süren burun tıkanıklığında koku sinyalinin eksilmesine bağlı olarak koku soğancığının hacmi küçülüyor ve kalıcı koku kaybı büyüme olasılığı çoğalıyor” diyor.

Bu sebeple mevsim geçişlerinde koku kayıpları arkasıymışsa, öncelikle tıkayıcı sebeplerin ortadan kaldırılması gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Aytuğ Altundağ, “Alerjik bir mesele sebebiyle koku alma duyusu eksilme tespit edilen hastaya evvel ilaç rehabilitasyonu veriliyor. Bu biçimde hastada gevşeme sağlanamıyorsa veya hasta kesintisiz ilaç kullanmak istemiyorsa burun eti lazerle küçültülerek hem daha rahat koku, hem de daha iyi soluk alması sağlanıyor” diyor.

3-SİNÜZİT

En ehemmiyetli koku kayıplarından biri de sinüzit. Mevsim geçişlerinde özellikle klima ayarlarındaki değişiklikler, hava başkalaşımları gibi bir hayli sebebe bağlı sinüzit olaylarında çoğalış yaşanıyor. Bu hastalarda, sinüsler iltihaplandığından koku alanının üzerindeki salgı ölçüyü çoğalıyor. Aynı zamanda koku alanına erişmesini yasaklayan tıkanıklıklar sebebiyle koku alma duyusu eksiliyor. Yaşanan sinüzit hücumlarının sıklığı ve rehabilitasyonlarının gecikmeleriyle orantılı olarak koku bozukluğunun da mukavemetli hale gelme olasılığı çoğalıyor. Bu hastalarda da evvel ilaç rehabilitasyonuyla başlanıyor. Cevap alınamazsa cerrahi usule müracaat etiliyor.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri