Hamile kalmak isteyen kadınlara özel teklifler

Sağlıklı bir gebelik geçirmek ve bebeklerini sağlıkla kucaklarına almak isteyen anne adaylarına yalnızca gebelik yarıyılında değil, evvelinde de ehemmiyetli misyonlar düşüyor. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Cüneyt Genç, anne olmak isteyenleri, “Gebelik evvelinde yaştan beslenmeye, sağlık hakimiyetlerinden egzersizlere kadar her alanda doğru tasarılamalar yapılmalı. Sağlıklı hamilelik için iyi bir tasarılama koşul” biçiminde uyardı.

Hamile kalmak için en uygun yaş

Günümüzde kırsal kesimde genç yaşta konutlulukların çoğaldığını, büyük kentlerde ise hamilelik tasarılarının ileri yaşlara ertelendiğini söyleyen Dr. Cüneyt Genç, “Hamile kalmak ve bu süreci sağlıklı bitirmek isteyenler öncelikle hamile kalma yaşlarına dikkat etmelidir. Beden gelişimleri bitirilmeden hamile kalanlar ehemmiyetli meselelerle karşılaşabilirler. Hamile kalmak için ideal yaşlar 25 ila 35’tir. 24 yaş altındaki anne adaylarında kemik dokusu hala büyümekte olduğu için kalsiyum dayanağı yapılmalı. Hamilelikte önerilen günlük kalsiyum ölçüyü 1200 mg kadar çıkmaktadır. Bir kadeh, başka bir deyişle 200 mililitre sütte 240 miligram kalsiyum vardır. Kalsiyum yardımını ilaç olarak almak böbrek taşı tehlikesini çoğaldıracağı için olası olduğunca yiyecek biçiminde yardım etmek uygun olur. Erken yaştaki hamileliklerde millet arasında hamilelik zehirlenmesi olarak öğrenilen şiddetli hamilelik tansiyonu-‘preeklempsi’ tehlikeyi ve kemik çatı henüz bütün büyümediği için sezaryen doğum oranı daha yüksektir. 35 yaş üstü hamileliklerde yumurtaların ihtiyarlamasına bağlı olarak doğumsal anomalilerde ve sezaryen olasılığında çoğalış, hamilelik şekeri ve hamilelik tansiyonu görülebilir. 40 yaş üstü kadınlarda ise hafif derecede kemik erimesi başlayabileceğinden günlük kalsiyum tüketimine dikkat edilmeli” açıklamasında bulundu.

Hamile kalmak için ideal kilo

Anne adaylarının hamilelik sırasında olduğu gibi gebeliğe hazırlanırken de kilolarına dikkat etmeleri gerektiğini belirten Dr. Genç, “Sağlıklı hamilelik ve sağlıklı bebekler için yaşam biçimimizi iyileştirmeliyiz” dedi ve şu tekliflerde bulundu:

“Anne adayları hamile kalmak için ideal kiloda olup olmadıklarını çok kolay bir hesaplama ile bulabilir, buna uygun tasarılama ile sağlıklı bir gebelik sürecine adım atabilirler. Beden kitle indeksi kilonun, boy miktarının metre olarak kendi karesine parçalanması ile elde edilen değerdir. Misalin kilonuzun 65, boyunuzun ise 1.65 olduğunu varsayalım. Bu vaziyette beden kitle indeksiniz 65/ 1.65×1.65 = 23.8’dir. Beden kitle indeksi değeri 18’in altında ise zayıf, 25’in üstünde ise kilolusunuz demektir. Başka Bir Deyişle değer 18-25 aralığında ise kilonuz hamile kalmak için idealdir. Çok zayıf 40 kilo altı ya da fazla kilolu iken hamile kalmak problemlere neden olur. Ancak şunu unutmamak gerekir. Fazla kilolu hamile kalmak, fazla zayıf hamile kalmaktan çok daha fazla meseleye yol açar. Hamilelik şekeri, damar tıkanıklığı, safra taşları, insülin mukavemeti, hamilelik tansiyonu, doğumda güçlük ve hatta sezaryen olasılığında çoğalış, fazla kilolu hamileliklere eşlik edebilir. Bu sebeple hamilelik evveli ideal kiloya ulaşmaya gayret edilmelidir.

Sigara ve içkinin tehlikesiz dozu yoktur

Hamile kalmayı düşünen anne adayları sigara ve içkiden netlikle uzak durmalı. Bebeğe hasar vermeyen, tehlikesiz sigara sayısı ya da içki dozu yoktur. Eksiltmek netlikle çözüm değil, kullanıldığı sürece tehlike hep vardır. Fazla sigara kullanımı erken doğuma, düşüğe ve bebeğin az kilo almasına neden olur. İçkinin her gün kullanılması ise bebekte doğumsal sakatlıklara ve zihin geriliğine yol açar. Hamilelikte çay ve kahve gibi kafein barındıran besinlerin fazla harcanması hem anemiye hem de çarpıntıya neden olduğu için tehlike talep edebilir. İçinde olduğu bütün olarak meçhul nebat çayları da olası olduğunca harcanmamalıdır. Bu alışkanlıkların hamilelik evvelinde vazgeçilmesi daha uygundur. Öbür bir ehemmiyetli mevzu ise et ve et mahsullerinin tüketimi. Ham et ve mahsullerinin harcanması neticeyi bulaşan toksoplazma asalağı bebekte muhtelif sakatlıklara yol açabilir. Bu sebeple anne adayları hamilelik evvelinde ve sırasında, ham et ve mahsullerini pastırma, salam vb. harcamamaya özen göstermelidir.”

Folik asit alımına hamilelikten 3 ay evvel başlayın

Folik asit vitamininin bebekte, kafatası ve omurga sistemi sakatlıklarının oluşma olasılığını eksilteceğini ifade eden Dr. Genç, anne adaylarına olası ise 3 ay evvelden folik asit yardımına başlamaları ihtarında bulundu. Hamile kalmadan evvel anne adaylarının sağlık hakimiyetlerinin yapılmasının hem hamile kalmak hem de hamileliği sağlıklı sürdürmek açısından ehemmiyetli olduğunu vurgulayan Dr. Cüneyt Genç, şöyle devam etti:

“Hamilelik evveli bütün kan sayımı, idrar kültürü, bulaşıcı hastalık testlerine bakılması ve bu hastalıkları geçirmemiş olan anne adaylarının aşılanması gerekir. Hamile olma olasılığı taşıyan kadınlar, içeriğini öğrenmedikleri ilaçları kullanmamalı, röntgen sürükletecekleri zaman hamilelik olasılığı hakkında kesinlikle hekimlerini bilgilendirmelidir. Şeker veya sara hastalığı taşıyan anne adayları hamile kalmadan evvel kesinlikle zorunlu ihtiyatları almalıdır. Yüksek kan şekeri özellikle düşüklere ve bebekte kalp anomalilerine neden olur. Vasati kan şekeri seviyeyi banale döndükten sonra hamile kalınması ise bebeğin sakatlık tehlikesini büyük oranda eksiltecektir. Sara ilaçları ne yazık ki bebekte ‘nöral tüp anomalileri’ denilen kafatası ve omurga sakatlığı risklerini çoğaldırıyor. Sara hastalığı olup hamile kalmayı düşünenler ilaç kullanımı mevzusunu kesinlikle hekimlerine danışmalıdır. Ayrıca sara hastası anne adaylarına, bebekte oluşabilecek anomalileri önlemek için hamilelikten 3 ay evvel yüksek dozda folik asit dayanağına başlamayı öneri ediyoruz.”

Hamilelikte ağız ve diş sıhhatine dikkat

Hamilelik sırasında bağışıklık sisteminin zayıflamasına paralel olarak ağız ve diş problemlerinin sık görüldüğünü anımsatan Dr. Genç, “Hamilelik evvelinde her anne adayı ağız ve diş sıhhatine umursamalı ve uzman bir hekim tarafından hakimiyet edilmelidir. Zorunlu rehabilitasyonlar zamanında yapılmalıdır. Anne adayları hamilelik süresince günde en az iki defa dişlerini yumuşak bir fırça ile fırçalamalı, hamilelik sırasında amalgam dolgular çıkarılmamalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Egzersizlere hamilelikten evvel başlayın

Egzersizlerin hamilelik sırasında ve sonrasında anne adaylarına büyük fayda sağlayacağını belirten Dr. Cüneyt Genç’in sporla alakalı teklifleri de şöyle:

“Hafif tempolu egzersiz hareketlerine hamilelik evvelinde başlanmalı ve alışkanlık geliştirilmeli. Aksi halde hamilelikte oluşan bitkinlik hissi ve değişken ruh hali, spor disiplini edinmeyi güçleştirecektir. Gebelik evvelinde beden yürüyüş, yüzme, hamilelik yogası ya da hamilelik pilatesi gibi hafif tempoda aerobik egzersizlerine alıştırılırsa doğum da, sonrasında bedenin derlenmesi de kolaylaşacaktır.”