İçme suyunda Alzheimer tehlikeyi aman dikkat uzmanlar uyarıyor!

28.04.2021
358
İçme suyunda Alzheimer tehlikeyi aman dikkat uzmanlar uyarıyor!

 Alzheimer ve demans gibi hastalıkların oluşmasına etrafsal etkenler nasıl ki tesir ediyorsa içme sularının da tesir ettiğini öğreniyor muydunuz? Uzmanlar, içme sularındaki aliminyumun Alzheimer’a neden olduğunu söylüyor ve uyarıyor! İçme suyundaki Alzheimer tehlikesine dair tüm merak edilenleri Uzm. Dr. Selen Gür Özmen’den bildik. 

DÜNYA ÇAPINDA 50 MİLYON UNUTKANLIK HASTASI VAR 

Açıklanan son sayılara göre, Türkiye’de yaşlı popülasyonu son 5 senede yüzde 16 oranında arkasıydı. İlerleyen senelerde bu oranın daha da yükseleceği uzmanlar tarafından belirtilirken, bunama hastalıklarının da süratle çoğalmaya devam edeceği hipotez ediliyor. Dünya Sağlık Teşkilatı’nün bilgilerine göre, dünya çapında 50 milyon demans bunama/unutkanlık hastası var.

Mevzuyla alakalı hava lekeliliğine ve içme sularında bulunan alümunyum ölçüsüne dikkat toplayan Bahçeşehir Üniversitesi BAU Sağlık Bilimleri Enstitüsü Öğrt. Azası Uzm. Dr. Selen Gür Özmen, Alzheimer’da genetik etkenden ziyade etrafsal etkenlerin daha tesirli olduğunu söyleyerek ihtarlarda bulundu.

“ALZHEİMER’A NEDEN OLAN ALÜMUNYUMU İÇME SUYUNDAN ALABİLİYORUZ”

Bedene muhtelif yollarla alınan alüminyumun Alzheimer’a neden olacağını ifade eden Uzm. Dr. Selen Gür Özmen, “Alzheimer’ı oluşturan iki protein yapı var. Bu protein yapıların yaradılışında bedene giren alüminyumun tesiri olabileceği düşünülüyor. Bu yapının yaradılış mekanizması bütün olarak anlaşılmamış olsa da bu gidişat ‘bu protein yapılarının yaradılışında alüminyumun tesiri var mı?’ sualini uslara getiriyor. Biz hep bu hastalıklar ‘genetik mi?’ diye düşünüyoruz fakat genetik kısmı çok düşük. Etrafsal etkenler Alzheimer’ı daha çok tetikliyor” dedi.

Alüminyumun tesiri ile alakalı araştırmalar yapıldığını belirten Uzm. Dr. Özmen, “Üç yıl evvel Killin ve dostları tarafından BMC Geriatrics mecmuasında bir sistematik derleme yapıldı. Bu derlemede şimdiye kadar yapılmış, demansa neden olduğu söylenen etrafsal tam etkenlerin tüm tahlilleri toplandı ve neticelerin delil derecelerinin ne miktarda emin olduğu incelendi. Bu derlenen 60 çalışmanın neticelerine göre `orta´ ve `yüksek delil´ derecesine sahip olan etrafsal etmenlerden demanstan korunmak ismine uzak durulması gerektiği neticesine varıldı. Alüminyum ise `orta´ grupta yer aldı. Alüminyumun beyinde toksitli içerik oluşturup Alzheimer´a yol açabileceği özellikle ispatlanmış” diye konuştu.

 ALZHEİMER TEHLİKESİNİ ARTTIRIYOR 

Alüminyumun içme suyundan alınabildiğini kaydolan Uzm. Dr. Özmen, “Etrafsal etmenleri sıralayacak olursak, bunlardan biri alüminyum. Aynı biçimde silikanın da içme suyunda fazla olması sebebiyle Alzheimer tehlikesini çoğaldıracağı doğrultusunda yüksek delil oranında çalışmalar var.  Buna dikkat edebilmenin en ehemmiyetli yolu içtiğimiz suyun tahlilindeki alüminyum ve silika bedellerine bakmak. Güney-Batı Fransa´da yapılan ve 4 bin yaşlı erişkini kapsayan bir çalışmada içme suyunda günde 0.1 mg´ı aşan alüminyum ölçüyü varsa, demans tehlikesinin iki kat, özellikle Alzheimer tipi demans tehlikesinin ise üç kat çoğaldığı gösterildi” dedi.

KOLTUKALTI ROLL-ON’LARINA VE MİDE İLAÇLARINA DİKKAT

Dr. Selen Gür Özmen, koltukaltı roll-on´larından, beslenmeye kadar bunama hastalıklarına neden olan maddeleri şöyle listeledi:

“Koltukaltı roll-on´larında alüminyum bulunuyor. Bazı roll-on´ların altında `alüminyum kapsamaz´ yazıyor. Şayet bir roll-on gerçekten terlemeyi önleyecekse içinde alüminyum olması gerekiyor ve koku oluşmuyor. Zira alüminyum, ter bezlerini tıkıyor bu sayede terlemiyorsunuz. Fakat şimdi çok az bir alüminyumun dahi nörotoksik olabileceği ispatlandı. Mesela, bir yeriniz kesiliyor, oraya sürdüğünüz roll-on´un içindeki alüminyum o kesikten dolaysız olarak bedene nüfuz ediyor. Alüminyum barındırmayan roll-on seçim etkeniz doğru olacaktır. Bir değişiği de ne yazık ki çok korunamayacağız hava lekeliliği. Hava tahlillerinde yüksek oranda hava lekeliliği olan bölgelerdeki bireylerde Alzheimer görülme tehlikeyi iki kat ve bazen daha fazla yükseldiği görülmüş. Bunun yanı gizeme bazı mide gözetici anti-asit ilaçlarda alüminyum bulunuyor. Bazı araştırmalarda görülmüş ki çok sık mide ilacı kullanan, mide problemleri yaşayan insanlarda Alzheimer ve demans tehlikeyi çoğalıyor. Mide ilaçlarını almadan içinde alüminyum olup olmadığına dikkat etmek gerekiyor.”

“GÜNEŞTEN KAÇMAYIN”

D vitaminin ehemmiyetli olduğunu ve beceriksizliğinin bir hayli hastalığa davetiye çıkardığını belirten Uzm. Dr. Özmen, “Bir Hayli hastalıkla ilişkilendirilen D vitamini beceriksizliğinin Alzheimer´la da iletişimi çıktı. Biz güneş alan bir ülkeyiz fakat aynı zamanda güneşten kaçan bir halkız. Bu surattan ülkemizde güneş bol olmasına karşın D vitamini noksanlığı çok var. Ve D vitaminli gıdaları da çok harcamıyoruz. Yılda bir defa D vitamini seviyesini hakimiyet ettirmek ve lüzumlu yiyecek, güneş ya da en makûs olasılıkla D vitamini damlasıyla bu gidişatı derlemek gerek. Hastalığı etkileyen bir öteki etken ise elektromanyetik alan. Özellikle elektromanyetik antenlere, yüksek gerilim hatlarına ve baz istasyonlarına yakın yaşayan insanların, demans geliştirme tehlikeyi ne yazık ki daha fazla. Bunların daha düşük dozları wifi, cep telefonu gibi şeyler de sayılabilir. Bunlar da düşük fakat daha sık maruz kaldığımız şeyler. Bunların hepsi ispatlandı” diye konuştu.

“ŞEKERLİ GIDALARDAN UZAK DURUN”

Uzm. Dr. Selen Gür Özmen, tıp dünyasında Alzheimer´ın bir çeşit diyabet hastalığı çeşidi olarak da görüldüğünün altını çizerek beslenme mevzusunda şunları söyledi:

“İki çeşit diyabet vardır. Tip 1 ve tip 2 diyabet diye geçer. Şimdi Alzheimer hastalığına da tip 3 diyabet sınıyor. Başka Bir Deyişle sanki beynin üçüncü çeşit bir diyabeti gibi düşünülüyor. Zira beyinde kronik insülin mukavemeti, insülin noksanlığı, bir glukoz çoğalışı ve öğrenişsel kabiliyetlerde kayıp oluyor. Başka Bir Deyişle beynin şeker regülasyonu bozuluyor diyebiliriz. Bu tip 3 diyabetin görüldüğü bireylerde obezite ve tip 2 diyabet sıklığı da daha fazla. Bireylerin haftada en az 150 dakika kumpaslı egzersiz yapması, beslenmelerine dikkat etmesi, banal kilolarını muhafaza etmeleri gerekir. Böylece hem tip 2 diyabet hem de onun yol açtığı Alzhimer´a neden olan tip 3 diabetten de korunmuş olurlar. Fazla şekerli gıdalarla beslenmemek gerekiyor. Şeker bedelleri yüksek olan gıdalar çok enerji veriyor, seri yok oluyor ve acıktırıyor. Hem kalorisi yüksek hem de tok yakalama oranı az. Bunları az harcamak gerekli. Yulaf, buğday ruşeymi, kinoa, çiya, ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği gibi natürel ve fazla işlenmemiş ve glisemik indeksi düşük yiyecekleri ve her renk sebze ve meyveleri sık ve kararında harcayarak beslenmek çok ehemmiyetli.”

DHA

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri