İlişkinizde bu 9 kusuru yapmayın

Son senelerde hemen herkesin ortak düşüncesi, ilişkilerin artık süratle ve kolayca tükenir olduğu! Reel sohbetlerin yerini sanal irtibatın almaya başlaması, bireylerin günlük yaşamın koşuşturmacası ve stresin de tesiriyle özellikle iş yaşamındaki hiddetlerini, bastırılmış duygularını konutta ‘en hoşlandıklarına’ yansıtarak incitebilmesi, özür dilemekten sakınıp müzakerelerde hep haklı çıkmaya çalışması, tahammülün zayıflaması çiftleri kolay ayrılığa götüren nedenlerden birkaçı. Acıbadem Üniversitesi Atakent Sağlık Kurumu Uzman Muayenehane Psikolog Reyhan Algül, “Teknolojik büyümeler, insanların refah seviyesinin çoğalması, tüketimin artması ve değişen cemiyetsel yapılar günümüz ilişkilerini yürütmeyi de güçleştirmeye başladı. Kısa süreli ilişkiler, boşanma oranlarının yüksekliği, bekarlık vaktinin uzaması olarak yansımalarını gördüğümüz günümüz ilişkilerinde çiftleri mutsuzluğa, ilişkileri de açmaza hatta tükenmeye götüren temel yanılgılar var” derken, en sık yapılan 9 kusuru anlattı, önemli uyarılar ve tekliflerde bulundu.

Hep haklı olmaya çalışmak

Yaşamda her zaman haklı olmak kuşkusuz olası değil, üstelik bazı gidişatlar var ki haklı olmanın bir anlamı ve ehemmiyeti de yok. Ancak kimi insanların devamlı haklı çıkmaya çalıştıkları da bir reel. Buna rağmen ikili ilişkilerde taraflardan biri devamlı haklı olduğu biçiminde bir tavır sergiliyorsa, bu vaziyet ilişkinin denklikçi olması gereken yapısını bozar. Bazen şahıslar haklı olmaya o kadar odaklanırlar ki mutlu olma anlarını kaçırırlar. İlişkiler mevzubahisi olduğunda kimsenin yüzde surat haklı ya da haksız olamayacağını unutmayın ve ikili ilişkileri hırpalayan bu temel yanlıştan kaçının. Gerekirse özür dilemekten sakınmayın, özür dilemenin bir cılızlık değil aksine erdemli bir tavır olduğunu unutmayın.

Her şeyi birlikte yapmak istemek

Bağlılık gibi görünen bir şey hakikatinde bağımlılığın ta kendisi olabiliyor. Oysa bir ilişkide ehemmiyetli olan ‘ben’leri kaybetmeden, ‘biz’ olabilmek. İlişkinin içinde, her bireyin kendine ait alanlarının olması çok ehemmiyetli. Birliktece yapılan şeyler kadar her ferdin kendi dostları ya da ailesi ile zaman geçirmesi, kendi hobilerine zaman ayırması, bireylerin ilişkilerine daha nesnel yanaşabilmelerini ve ilişkilerinde hakikatinde daha fazla neşe alabilmelerini sağlar. Bu sebeple her şeyi birlikte yapma isteğinden bırakın.

Birbirini değiştirmeye çalışmak

İlişkilerde başlangıçta partnerinizde beğendiğiniz özellikler, zamanla en çok değiştirmek istediğiniz özellikler olmaya başlayabiliyor. Oysa karşınızdaki bireyin de her insan gibi hatalarının olduğunu kabul edebilmeyi bilin ve devamlı onu metamorfoza zorlamayın. Üstelik bir birey kendi değişmek istemedikten sonra onu güçle değiştiremezsiniz. Partnerinizin negatif hoşlanmadığınız doğrultularına odaklanmanız ilişkinizi çıkmaza sokabilir. Ancak ehemmiyetli bir kriter, değşitirmeye çalıştığınız tutumunun size veya etrafındakilere hasar verip vermediği. Hasar vermiyorsa onu değiştirmeye çalışmanın ona yapılan bir haksızlık olabileceğini de öğrenil.

Partnerini yaşamının merkezine koymak

Böyle bir yaklaşım son derece sıhhatsiz. Bir ilişkiye kendinizi adamanız, herşeyinizi partnerinize göre tasarılamanız sizi süratle harcar ve ilişkilerdeki balansları değiştirir. Beğendiğiniz insan sizin için kuşkusuz çok ehemmiyetli ve kıymetli ancak yaşamınızı oluşturan şeylerden sadece biri, yaşamınızın tümü değil. O sebeple partnerinizi yaşamınızın merkezine koyma hatasına düşmeyin.

Sosyal medya ve oyunlarda fazla zaman geçirmek

Psikolog Reyhan Algül, “Günümüzde çiftlerin en büyük meselelerinden biri, taraflardan birinin fazla derecede telefon ve bilgisayarda zaman geçirmesi. Akşam konuta kazanç gelmez eline telefonunu alıp vazgeçmemek, birlikte yapılan aktifliklerde sosyal medyadan gözünü ayırmamak, birbirleriyle zaman geçirmek yerine başkalarının paylaşımlarına bakmak, ‘kafama gevşetiyorum’ diyerek bu mecralarda ya da bilgisayar oyunlarında fazla zaman geçirmek ‘reel iletişim’e büyük hasar veren tutumlar. Bunlar tıpkı uyuşturucu gibi uzun vadede kendi psikolojiniz de başta olmak üzere her şeye hasar verebiliyor” ifadelerini kullandı.

Fazla temenniler

Geçmişte aile ilişkilerinizde yaşadığınız hayal kırıklıkları şuur altında yer etmiş olabilir ve siz hiç fark etmeden ilişkinizde partnerinizden bunları onarmasını bekliyor olabilirsiniz. Oysa tıpkı sizin gibi partnerinizin de bilinçaltı lüzumları olabileceğini unutmayın. Karşınızdaki bireyden size verebileceği kadarını beklemelisiniz. Her insanın bir sevgi alma ve verme kapasitesi var. Yaşamınızdaki bireyin bu kapasitesini kavrayın ve ondan herşeyi beklemeyin. Özellikle son senelerde pek çok birey sosyal medyada takip ettiği bireylerin ‘her gün cümbüştelermişçesine’ paylaşımlarına ve çoğu kere ‘sahte mutluluklarına’ aldanarak kendi yaşamlarını mukayese etme ve partnerini denetleme yanlışına düşebiliyor.

Geçmişe ve makûs şeylere odaklanmak

Bazı insanlar geçmişe takılı kalırlar ve kafalarından soymazlar. Oysa ilişkinin içinde geçmişte yapılan kusurlara takılı kalmak, daha önceki meseleleri devamlı gündeme getirmek sanki ilişkinin altına konulan bir dinamit! Kusurlarından ders çıkarıp çıkarmadığına bakmak ehemmiyetli. Geçmişteki kusurları bağışlamayı seçtiyseniz bunun sorumluklarını yerine getirmelisiniz, şayet bağışlayamıyorsanız bir uzmandan bu mevzuda destek almalısınız.

Hakaret etmek bireyin kıymetlerine saldırmak

Tartışırken sizi rahatsız eden vaziyet üzerine konuşun ancak haykırmaktan ve hakaretten kaçının. Hiddetinizi hakimiyet altına almalı, meseleyi daha da geliştirmek yerine yapıcı olmaya çalışmalısınız. Karşınızdaki bireyin kıymetlerine saldırmak, küçümsemek de yapacağınız en büyük yanlışlardan biri.

İçine atmak

Psikolog Reyhan Algül, “Meseleleri içinize atmak yerine, doğru zamanda ve doğru etrafta dile getirmekten sakınmayın. Aksine içine atmanız, konuşmamanız, meselelerin çözümü yerine ilerleyen yarıyılda bir kartopu gibi çok daha gelişmesine neden olacaktır. Küskünlüklerinizi veya sizi rahatsız eden mevzuları serinkanlılığınızı gözeterek ve yapıcı bir üslupla dile getirin ve duygularınızı paylaşın” biçiminde konuştu.