İlk ayrılık Yatak Odasından başlar

28.10.2021
560
İlk ayrılık Yatak Odasından başlar

Hoşlanmak, bir başkasını olduğu gibi kabul edebilmektir. Aşk ise, kendi hayaline göre biçim verip müthiş olduğuna inanmaktır. Sevgi artmak, daha da genişlemek, yeni paylaşımlar yaratmak ister… Aşk ise, yalnızca kendisi için ister. Sevgi paylaşılır. Aşk paylaşılmaz! Seven birey, beğendiğini olduğu gibi kabul etmeli, değiştirmeye çalışmamalıdır. Seven ya da hoşlanılan birey, kendi duygularından, yapmak istediklerinden, kendine ait özel yaşamından alışkanlıklarını sırf hoşlandığı için terk edip yalnızca onun istediğini gibi yaşamaya başlarsa sonunda ortaya sıhhatsiz ve hastalıklı bir yapı ortaya çıkar. Yeniden eşler arasında biri öbürüne üstünlük sağlamaya başladığında kasvette başlamış olur. Zira her insanın o güne kadar alıştığı bir yaşam biçimi vardır ve bunlar kolay kolay terk edilip yenisine alışılması o kadar da kolay değildir. Alışkanlıkları zamanın lüzumlarına göre değiştirip yerine yenisini koyabilirsek ilişkiler devam edebilir.

– İyi olan her şeyin hoşluğu yok olurken, negatif olan en ufak şey gelişmeye başlar. Ve ilk ayrılık yatak odasından başlar.

Ayrılıkların en temel noktası iki ayrı dünyanın oluşmuş olmasıdır. Eşlerden birisi ne kadar doğru, ne kadar net, ne kadar transparan olursa olsun, iki ayrı dünya oluştuğunda artık bir şeyler süratle yok olmaya girmiş demektir ve geriye dönüş yoktur. İyi olan her şeyin hoşluğu yok olurken, negatif olan en ufak şey gelişmeye başlar. Ve ilk ayrılık yatak odasından başlar. Cinselliği olabildiğince rahat, kumpaslı yaşayabilmek aradaki sıcaklığı gözetmesine destek verirken, mutlu günlerde paylaşılan bir gizem ya da özel bir şeyin üstünü açmak hadiseleri çözmek yerine daha da karışık hale getirir, hiddet doğurur, sevgiden uzaklaşılmasına neden olabilir. Duygusal ayrılık tüm ilişkilerin bittiğini gösterir. Derisel ayrılık ise, gülü dalından kopardıktan sonra ne kadar hoş görünürse görünsün solmaya mahkûm olmasına eş. Kural olarak, erkek iç dünyası doyduğunda, kadın gönlü ise aç kaldığında değişik duygu arayışlarına yönelir. Aşkın en ehemmiyetli özelliği, onunla kendini iyi sezme, onunla mutlu olmaktır. Aşkta yaşın, fiziksel ve psikolojik özelliklerin, yaşam stillerinin, alışkanlıkların ve sosyal statülerin aynı olması ya da eş olması aşkın uzun ömürlü ve daha derin yaşanmasına katkısı olacaktır. İlişkilerinin devamını güven duygusu sağlar. İnsanın içinde yeteri kadar güven yoksa hep şüpheli yaşar. Sevginin ve aşkın en temeli güvenden kazanç. İnsanlar güvenmediği şahıslarla asla dostluk, arkadaşlık kurmazlar. Misalin sosyal medyayı beraber paylaşmak güven duygusu verirken, gizlemek güven duygusunu yaralar ve kıskançlık yaratır. Zira insanın öznamda kıskançlık az da olsa vardır. Beraber yaşamı paylaştığı bireyin her şeyini öğrenmek ister. Kasvetlerini aile yakınlarına anlatmak, araya elçiler koymak, yakın dostlara arattırmak, şikâyetçi olmak sağlam kalan öbür yapıyı da bozar. Ve şu da tarihi bir reeldir ki; kıskançlık ve güvensiz ilişkiler suratından kimi aşklar en hoş zamanlarında kavuşulmadan ayrılık acısıyla bitip yok olmuştur. Tıpkı minik ırmak sularının denizlere ulaşamadan yol ortalarında buğulaşıp yok olması gibi…

– Mutlu olan insandan hasar gelmez.

Beraber paylaşılan yaşamlarda evvelki yaşamların denetlenmesi de son derece afakidir. Daha evvel kimleri hoşlandın? gibi sualler gibi.. Güçlü bağ için, ailenin ilişimleri yeterince ve yatak odaları da renkli olmalıdır. Duygusal yakınlık, fiziksel değme, doyum bütün olmalıdır. Zira yatak odasından alınan haz insanlarda şiddeti eksiltip mutluluk hormonlarını harekete geçirir. Mutlu olan insandan hasar gelmez. Yatak odası noksan ise, ne huzur kazanç ne de mutluluk. Kadınların da kendi fiziksel özelliklerini evvel kendileri hoşlanmaları koşuldur. İnce, uzun, sıfır vücutların özendirilmesi, reklamlarda bu tip vücutların kullanılması hakikatinde cemiyetsel bir huzursuzluğa atılan bir adımdır. Bu likeni öbür kadın vücutlarının değersiz hale getiriyor, bu doğrultuda bir likeni oluşturuyor. Edebi ve dinsel söylemler ise kadının yalnızca analık görevinin ağır basmasına neden oluyor. Bu da kadının kendi yaşamı, kendi yaşamını vazgeçip, evine, çocuklarına, kocasına adaması, yalnızca onlar için yaşamasına yol açıyor. Yemek yapma, paklik yapma gibi yaşamı sıradan monoton hale getiriyor. Oysa her kadın, her insan kendi vücuduna bakması, hoşlanması, kendini aynada izlemesi, istedi gibi çağdaş giyimi kadına kendi öz güvenini verir. Senelerce aynı şeyleri yapmak, zamanla insanı rahatsız eder, bıkkınlık verir, zevk vermez hala getirir

– Olduğu gibi kabullenin ki daha fazla mutsuz olmayın.

Mutlu birliktelikler için şahsiyet değiştirmeye kalkmayın. Öyle değil böyle olun demeniz zati fayda sağlamaz. Olduğu gibi kabullenin ki daha fazla mutsuz olmayın. Ve erkekler genel anlamda kendini tenkit eten, devamlı geçmişe bağlı kalan, daha önceki münazaraları andırdıran, duygusal çıkmazlara giren, kuşkuyla yanaşan ve yatak odasında çekingen olan kadınları hoşlanmazlar. Erkekler de değilmeye, beğenilmeyi, öpülmeyi en az kadınlar kadar isterler. Kadınlar daha çok ayrıntıyı hoşlanırken, erkekler netice odaklıdırlar. Kadınlar toplayıcı, erkekler avcı olmuşlardır.

Aşk Yazarı Mustafa Çifci

özel içeriğidir.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri