Kadınlarda jinekolojik kanserler çoğalıyor

05.12.2021
314
Kadınlarda jinekolojik kanserler çoğalıyor

Kanser dünyada vefata en fazla yol açan ikinci hastalık olma özelliğini gözetirken jinekolojik kanserler çoğalış yaşanıyor. Rahim ağzı, rahim, yumurtalık, vajen, vulva ve tüplerde görülen kanserlerinden oluşan jinekolojik kanserlerden korunmak için senede bir kere kadın hastalıkları ve doğum uzmanına müracaat etilmesi ve test yaptırılması öneriliyor. Jinekolojik kanserlerde ortak bir neden bulunmuyor. Kanser tiplerine göre risk etkenlerinin değiştiği belirtiliyor.

Rahim ağzı kanseri: Sigara kullanımı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar özellikle insan papillom virüs enfeksiyonu HPV, erken yaşta cinsel ilişki, kocası çok eşli kadınlar, düşük sosyo ekonomik vaziyet risk etmeni kabul ediliyor.

Rahim kanseri: Şişmanlık, diyabet hikayesi, geç menopoz yaşı, kısırlık, progesteron olmaksızın tek başına östrojen kullanımı riski artırıyor.

Yumurtalık kanseri: Belirgin bir neden tespit etilememiştir. Ancak yaş, ailesel etkenler yüksek hayvansal yağ içeren diyet, pudra kullanımı gibi etrafsal ve genetik etkenlerin yumurtalık kanserinde etkili olduğu düşünülüyor. Örneğin yaşam boyu bir kadının yumurtalık kanserine tutulma riski yüzde 1,4 iken, birinci derece akrabası yumurtalık kanseri olanda yüzde 5, iki adet birinci derece akrabasında olan kadınlarda yüzde 7’ye kadar yükselmektedir.

Belirtiler nelerdir

Jinekolojik kanserlerin belirtileri yakalanan uzva göre değişiklik gösteriyor. Rahim ağzı kanserinin belirtisi cinsel ilişki sonrası pislenme stilinde vajinal kanama, adet miktarında ya da süresinde çoğalış, kahverengi vajinal akıntı olarak ortaya çıkıyor. İleri safhalarda bel ve kasık ağrısı, idrar yapmada eforluk ya da bacak ödemi görülebilir. Rahim kanseri erken belirti veren bir kanserdir, menopoz öncesi ya da menopoz döneminde anormal kanamalarla belirti verir. Yumurtalık kanseri ise ne yazık ki geç belirti verir ve belirtileri spesifik değildir. Karın şişliği, ağrı, hazımsızlık, karın çevresinde çoğalış, anormal vajinal kanama en sık görülen belirtilerdir. Geç belirti vermesi nedeniyle yumurtalık kanseri olgularının yüzde 70’i aşama 3 ve 4’de tanı konur. Vulva kanserinin en sık belirtileri ise kronik kaşıntı, vulvada ele gelen kitle, ağrı, kanama ve ülserlerdir.

Jinekolojik kanserler vefata yol açabilir

Jinekolojik kanserler genel olarak vefata yol açma oranları hastalığın evresine, histolojik tipi ve derecesine, hastanın genel gidişatına yaşına ve yapılan cerrahiye bağlı olarak değişiklik gösteriyor. En makûs yaşam süresine sahip olan kanserin, geç belirti vermesi nedeniyle yumurtalık kanseri olduğu vurgulanıyor. Tanı sonrası vasati yaşam süresi yüzde 35’dir. Rahim kanseri ise daha erken belirti verdiği için yaşam süresi yumurtalık kanserine göre daha iyidir. Tüm düzeyler için yaşam süresi oranları şu şekildedir: Aşama I yüzde 75, aşama II yüzde 60, aşama yüzde 30 ve aşama 4 için yüzde 10’dur. Pap smear usuli ile erken tanısı artan rahim ağzı kanserinde vasati yaşam süresi yüzde 80 civarındadır. Aşama I yüzde 90, aşama 2 yüzde 65, aşama 4 için ise yüzde 15’dir.

Tanıda kullanılan usuller

Jinekolojik kanserlerin erken tanısı için geliştirilen usuller sayesinde tedavideki galibiyet oranı da çoğalıyor. Jinekoloji kanserlerden rahim ağzı kanserini son senelerde erken tanının en çok çoğaldığı kanser cinsi olarak değerlendiriliyor. Bu kanserde Pap smear testi denilen rahim ağzından dökülen hücrelerin sitolojik incelemeleriyle yapılan tarama usuli ile gelecekte kanserleşme potansiyeli olan hücresel değişiklikler erken yarıyılda tanınmaktadır. Bu lezyonların yok edilmesiyle rahim ağzı kanserinde vefat oranında belirgin bir eksilme tespit edilmiştir. Öyle ki, tek bir negatif Pap smear testi, rahim ağzı kanseri riskini yüzde 45 oranında eksiltiyor. Yaşam boyu dokuz negatif Pap smear testi ise bu riski yüzde 99 oranında eksiltmektedir. Rahim ağzı kanseri için en etkin tarama usuli olan Pap smear testi 18 yaşın üzerinde cinsel aktivitesi olan her kadına senede bir kere önerilmektedir.

Jinekolojik kanserlerde tedavi

Jinekolojik kanserlerin tedavilerindeki galibiyet hastalığın düzeylerine göre değişiklik gösteriyor. Etkin tedavinin genellikle cerrahi olduğuna dikkat çekiliyor. Yumurtalık kanserinin tüm düzeylerinde cerrahi uygulanır. Genellikle bu olgular geç yarıyılda belirti verdikleri için hasta ileri safhada müracaat etirler. Hastalara bütün cerrahi düzeyleme yapılmalı ve ur kitlesi minimum seviyeye indirilmelidir. Cerrahi düzeyleme yalnızca rahim ve yumurtalıkların alınması değil kanserin tüm karın içinde yaygınlığının incelenmesi ve dağıldığı belirlenen bölgelerin temizlenmesi anlamına gelir. Böylece hasta ileride alacağı kemoterapiden maksimum fayda görür. Genellikle yumurtalık kanserinin ilk sonrası kemoterapi takiben ve “ikinci bakış ameliyatı” denilen tekerrür bir işlem yapılır. Bu ameliyatın neticesinde gerekirse tekerrür kemoterapi verilir. Rahim ağzı kanserinin erken düzeylerinde cerrahi uygulanırken ileri safhalarda ışınım terapisi temel tedavi seçeneğini oluşturur. Rahim kanserinde ise yine cerrahi ilk tedavi seçeneğidir. Sonrasında radyoterapi ve gerekirse kemoterapide uygulanabilir. Jinekolojik kanserli olgularda tedavi ve izlem multidisipliner yapılmalıdır. Hastalıkların nükslerinde birden fazla tedavi kombine olarak kullanılabilir.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri