Kalp eksikliğinde korkutan istatistik

Türk Kardiyoloji Derneği TKD, her sene mayıs ayının ikinci haftasında tertip edilen ‘Kalp Noksanlığı Günü’ aktiflikleri kapsamında açıklamalarda bulunan Türk Kardiyoloji Derneği TKD Gelecek Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, açıklamalarda bulundu. Amacmız kalp noksanlığı semptomlarının erken fark edilmesinin ehemmiyeti ve doğru teşhisin konulması mevzusunda ulusu ve siyasetçileri bilinçlendirmektir.

Türkiye’de kalbimiz erken yoruluyor

Kalp performansının eksilmesi neticeyi, kalbin doku ve uzuvlara zorunlu ve yeterli kanı yollayamaması neticeyi ortaya çıkan kalp noksanlığı; kendini soluk darlığı, ayaklarda şişme ve ivedi yorulma bulguları ile gösteriyor. Yaşlı fertlerin hastalığı olarak öğrenilen kalp noksanlığının önümüzdeki 15-20 sene içinde cemiyet sıhhatini tehdit eden ebatlara erişeceği hipotez ediliyor. Bugün Avrupa ülkelerinde 15 milyon, Amerika Birleşik Devletlerinde 6 milyon, Türkiye’de ise takribî 1-1,5 milyon kalp noksanlığı hastasının bulunduğu öğreniliyor. Türkiye popülasyonunun ihtiyarlaması neticeyi bu sayının önümüzdeki 10 sene içinde en az 2-3 kat çoğalacağı öngörülüyor.

TKD Kalp Noksanlığı Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yüksel Çavuşoğlu, “Kalp noksanlığı olgularının yüzde 50’sini 60 yaşın üstündeki fertler oluşturuyor. Genel olarak cemiyette görülme oranı yüzde 3 iken, bu oran 70 yaş sonrası yüzde 10 ve 80 yaş sonrası yüzde 15-20’ye çıkıyor. Avrupa ve Amerika’da kalp noksanlığı yaş ortalaması 70’e kadar çıkarken ülkemizde vasati 62’ye kadar iniyor. Öbür bir deyişle Türkiye’de kalp daha erken yoruluyor” biçiminde konuştu.

3 milyon şahıs tehlike altında

“Bugün için ülkemizde 3 milyon bireyin kalp noksanlığı gelişimi açısından tehlike altında olduğunu hipotez ediyoruz” diyen Prof. Dr. Çavuşoğlu hastalığın giderek artan oranlarda görülmesinin sebeplerini ise şöyle açıkladı: “Her şeyden evvel yaşam süresi uzuyor. Günümüz çağdaş rehabilitasyon usulleriyle kalp krizi, kalp damar hastalığı, kalp kapak hastalıkları, hipertansiyon, şeker hastalığına bağlı vefatlar yasaklanarak yaşam süresi uzatılabiliyor. Ancak bu hastaların büyük kısmında zamanla kalp noksanlığı büyümesinin önüne geçilemiyor.”

Hastalıkta beklenen yaşam müddetinin pek çok kanser cinsinden daha makûs olduğuna da dikkat çekildi. Hastalığın hayat boyu rehabilitasyon lüzumu, sık sağlık kurumuna uyuma gereksinimi, karmaşık ve pahalı aygıt rehabilitasyonu uygulamaları sebebiyle aynı zamanda sağlık ekonomisi üzerine yüksek maliyetler getiriyor.

Kalp noksanlığı önlenebilen bir hastalık

Erken teşhis ile kalp noksanlığının neden olduğu hayati tehlikenin eksiltilebiliyor. Kalp noksanlığı yaşam boyu devam eden kronik bir hastalık. Seyrek veya düzenlenebilir bir sebebe bağlı gelişmişse bayağıya dönebilir. Yaşam temennisi, prostat kanseri, kalın bağırsak kanseri, tiroit kanseri, ten kanserleri, meme kanseri, rahim kanseri gibi pek çok kanser cinsinden daha makûs izleyen bu hastalıkta 5 senelik yaşam talihi yüzde 50’lerde izliyor. Ciddi soluk darlığı olan ve günlük etkinliği aşikar kısıtlanmış olan hastalarda ise 1 senelik yaşam temennisi neredeyse yüzde 50. Kalp noksanlığı gelişimini yasaklamak, gelişmişse ilerlemesini yavaşlatmak ve ileri olgularda yaşam vaktini uzatıp yaşam niteliğini yükseltmek cemiyetin kalp noksanlığı mevzusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlenmesi ile olası olabilir.