Kandıran erkeği ‘süründürme’ stratejileri

Aldatılmak, kolay kabullenilmez ve bir anda insanın vicdanı nefretle dolar. Beğendiğiniz şahsa haykırmak, vurmak, saldırmak isterken, O kadına, sağlam bir tokat atmak istersiniz

Ya kadın bir ilişkisi olduğunu öğrenmiyorsa ya da öğreniyor ama buna karşın yaptıysa? Karşısına çıkıp, ”Merhaba, ben kandırılan taraf” mı diyeceksiniz? O’nun yanına gitmek, ağlamak, haykırmak sizin elinize hiçbir şey geçirmeyecek, hatta ufak vaziyete düşürecek.

Sakın sizi kandırdığı şahısla yüzleşip, kendisi için neler yaptığını, aralarında nasıl bir ilişki olduğunu sorup denetlemeyin, zira karşınızdaki şahıs da seven tarafsa, O’nu bağışlamayın diye doğruları söylemez, hatta mübalağa etir ve canınızı yakar.

Bir erkek kandırdığında, barbar albenili iblis kadın tarafından ayartılmış diye bakıyoruz, oysa ki biri olmazsa, bir ötekiyi var, kandırmaya yatkın erkek için.

Güçlü olun ve düşünün, diyelim bir yanlış yaptılar, neden kendinizi ortalara atıp, haykıran, ağlayan, dövülen taraf siz olacaksınız?

Aldatıldığımızı bildiğimiz an hiçbirimiz, konuşmak için konuta gelmesini bekleyemeyiz; telefona sarılır, avazımız çıktığı kadar haykırır ve asaptan ağlarız.

Bir de öteki cinsli düşünelim, derin bir soluk alıp, serinkanlılaşıp, gelmesini beklemek ve yalnızca bildiğinizi söyleyerek sürükleyip gitmek. İşte şimdi tamamen tam kabahat O’nun üzerine yüklendi ve vicdanına yumruk gibi bir acı yerleşti.

Öteki cinsli haykırma, hakaret ve nefret dolu konuşmalar hem münazaranın ebadını geliştirecek, hem de sizi en son öyle anımsatacak. O’na bağırsanız, acı laflar söyleseniz ne farkeder ki! Canı mı yanacak?

En aşina gidişat, işte deprosyondayım. İçmeler, konuta kapanmalar, dokunaklı aşk filmleri… Makûs düşünmek ve makûs eyleme yönelmek, tamamen psikolojik, mutsuzluğun dibine sokar. Kalkın sevinç çığlıkları atın, oynayın, zıplayın demiyoruz. Düşünün, yalnızca azıcık kendinize zaman ayırıp düşünün, belki sizinde yanılgılarınız var.

Güçlü kadın rolüne bürünün, bunu haketmediğinizi kendinize anlatın ve O’nlar dolaşıp eğlenirlen neden sizin bu halde konutta oturduğunuzu sorgulayın.

Arkadaşlarınızı alın ve gevşetecek etkinlikler yapın, hep sevgilinizle birlikte olduğunuz için, zati dostlarınızı da özlemişsinizdir, neşesini çıkarın!

Olayın ardından aralıksız birlikteler mi, ne yapıyorlar, yalnızca çapkınlık mıydı yoksa beğeniyor mu gibi suallerle beyninizi yerseniz, hem olmayan senaryolar yaratır, hem de kendinizi buna inandırıp, daha makûs bir ruh haline bürünürsünüz.

Sakın takiplere kalkıp, kendinizi ufak düşürmeyin, vazgeçin zaman aksın bildiği gibi… En sonunda haklı her zaman kazanır. Zati sizi istemiyorsa ve beğenmiyorsa, hala üstüne gitmeniz daha da uzaklaştırır. Hoşlanıyorsa zati bağışlatmak için gelecektir. İlgilenen taraf siz olmayın!

Yaşadıklarınızın unutulmaz olduğunu O’ da düşünüyor, O’nun da gözünde canlanıyor; yaptıklarınız, gittiğiniz yerler…

İnsanlar ailelerini kaybediyor, sizin ki çok büyük bir acı mı? Yerinizden kalkın, aynaya bakın ve halinizden memnun olduğunuzu kendinize sezdirin ve doğru kuaföre koşun!

Yeni saçlar size yeni bir coşku ve enerji katacak!

Kendinize zaman ayırın, kafanızı dinleyin, yeni , hoş elbiseler alın. Göreceksiniz konuta daha mutlu dönmüş olacaksınız.

Tam bu zaman içersinde sakın onu aramayın. Zira ararsanız tamamen kaybedersiniz. Zati aramazsanız daha fazla bir gizem oluşturursunuz ve sizi merak eder.

Pişman olacak ve ayaklarınıza kapanacak, göreceksiniz. Siz yalnızca dayanın ve dediklerimizi yapın!