Karakter anne karnında şekillenmeye başlıyor

Anne ve bebek sıhhati açısından gebelik yarıyılı da içinde olmak üzere ilk 1000 günün hayati ehemmiyetine dikkat toplamak ve farkındalık yaratmak emeliyle Uzman Psikolog Yaprak Veziroğlu; bayanlar için gebeliğin çoğunlukla coşku verici bir tecrübe olduğunu, bazı bayanların bu vaziyete geçim sağlaması çok kolay olurken kimileri için oldukça zorlu olabildiğini belirtti.

Gebelikte stres kaynakları

Uzman Psikolog Yaprak Veziroğlu, gebelik istenen bir tecrübe ise geçimin kolaylaştığını, beklenmeyen bir zaman ya da koşullar altında ise anne adaylarına ciddi kasvetler verebildiğini, bazen istenen bir gebelikte dahi anne ve baba adaylarının büyüyen yeni vaziyete geçim sağlamakta zorluk yaşayabildiğini kaydoldu. Bayanların gebelik yarıyılında muhakkak başlı stresler yaşadığını söyleyen Veziroğlu, bunların bedenen yaşanan farklılıklar, kendini hoş bulamama, kilo alma ve eşine hoş görünmeme evhamı, bebeğin sıhhatiyle alakalı kaygılar, bebek bakımı mevzusundaki evhamlar, bazen anne adayının sağlık meseleleri sebebiyle uzun zaman uyuması, yükselen insülin, tansiyon gibi hastalıklar ve düşük yapma fobisi olduğunu belirtti.

Analık duygusu deneyim ile bilinir

Bir çocuğa sahip iken ikinci çocuğa hamile kalmanın farklı duygular yaşattığını ifade eden Veziroğlu, anne olan birinin ikinci defa anne olmasının çok daha kolay olduğunu, daha evvelden tecrübe sahibi olması sebebiyle doğumun hemen ardından annenin kendini yeterli sezdiğini, bunun da bebeğe yansıdığını belirtti.

Ancak ikinci defa anne olan bayanlarda da ilk çocuğunu ilgisizlik etme endişesi görülebildiğini söyleyen Veziroğlu, çoğunlukla görülen meylin ikinciye fazla alaka göstermeyip, büyüğü çekemetmemek olduğunu kaydoluyor. Fakat bu gidişatın yeni doğan bebek için adaletli olmadığını belirten Veziroğlu, ikinci bebeğin de en az birincisi kadar alakaya gereksinimi olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çekti.

Annenin duyguları bebeği tesirler

Annenin gebelikte yaşadığı duyguların bebeğe doğrudan tesirinin bilimsel olarak ispatlanmış olduğunu ileri süren Veziroğlu, anne karnında fetusun yaşadığı vücutsal duyumların belleği oluşturmaya başladığını söyledi. Bunların otobiyografik hafıza gibi yaşananların usta kalması biçiminde olmadığını ifade eden Veziroğlu, ancak bu algının duyular ve hisler biçiminde depolandığını belirtiyor. Annenin düşüncelerinin dahi duyguları etkilediğini, bu duyguların da bebek tarafından idrak edildiğini belirten Veziroğlu, istenmeyen, cinsel taciz neticeyi, savaş zamanı ya da çatışmalı konutluluklar içinde oluşan, düşürülmeye çalışılan ya da annesi toksik madde kullanan bebeklerin daha asaplı olduğu ve kızgın tutumlar sergilediklerinin tespit edildiğini söyledi.

İstenmeyen bebeklerin ileriki yaşamlarında utanç duygusu ve evham yaşadıklarının aşinasını belirten Veziroğlu, anne rahminde ideal koşulların bulunmaması vaziyetinde bebeğin vefat fobisi geliştirebildiğine dikkat çekti. Veziroğlu, annesi yoğun duygusal problemler geçiren bebeklerin de mutsuz, düşük yapmış annelerin bebeklerinin daha endişeli olduğu, gebelikte uyuşturucu madde kullanan annelerin bebeklerinin ileride uyuşturucu kullanma tehlikesinin çoğaldığı, gebelikte depresif duygu gidişatına sahip annelerin çocuklarınında ileride tutum bozukluğu, dikkat beceriksizliği ve hiperaktivite bozukluğuna daha yatkın olduklarını ifade etti.

Babanın ve anneyle ilişkide olan değişik yakınların da anne adayı üzerinde, dolayısıyla bebek üzerinde tesiri olduğunu belirten Veziroğlu, şayet anne adayı fiziksel, duygusal ve akılsal olarak etrafından destek alıyorsa bebeğin de gelişiminin desteklendiğini, ancak anne adayı fiziksel ve duygusal taciz görüyor, fobi içinde yaşıyorsa, stresi yoğunsa, bebeğin etkilenmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi.