Kısa boyluların kalp krizi geçirme tehlikeyi daha yüksek

Leicester Üniversitesi liderliğinde yapılan araştırmaya göre, kısa boylu insanların uzun boylu insanlara kıyasla kalp krizinin daha yüksek olmasının sebebi genetik etkenler. BBC’nin haberine göre İngiltere ‘de her sene 73 bin birey kalp iletişimli hastalıklardan yaşamını kaybediyor. Bilim insanları uzun senelerdir yapılan değişik araştırmalarda, boy uzunluğu ile kalp hastalıkları arasında bir irtibat olduğunu görüyordu. Ancak son araştırma, bunu daha net ortaya koydu.

Kalp damarları daha dar

Araştırmada kalp hastalığı geçirmiş olan ya da sıhhatli, değişik boy uzunluğunda 200 bin şahsın Deoksirübo Nükleik Asitlerini araştırdı ve fertlerin boy uzunluğunu tanımlayan genetik değişkenlerin, kardiyovasküler sistemin gelişiminde de tesirli olduğu ortaya çıktı. Buna göre kısa boylularda, kalbe kan sağlayan ana damarlar daha dar oluyor, ve bu da yağ birikimini artırarak damar duvarlarının kalınlaşmasını basitleştiriyor. Atardamarların tıkanması da kalp krizine neden oluyor.

Profesör Sir Nilesh Samani, “Genetik olarak sizi kısa ya da uzun yapan değişkenler, aynı zamanda kan damarlarınızın yapısını da etkiliyor. Bu da sizin kalp hastalığı geçirme tehlikenizi artırıyor ya da eksiltiyor” diyor. Araştırmaya göre, iki insanın boyları arasındaki her 6,35 cm’lik fark, kısa boylu şahsın kalp krizi geçirme tehlikesini öbürüne göre yüzde 13,5 artırıyor. Profesör Samani, “Deoksirübo Nükleik Asit bir şahsın yaşam stili ya da sosyoekonomik koşullarıyla değişebilecek bir şey değil. Kısa boy koroner kalp rahatsızlıklarıyla doğrudan iletişimli ise, kısa boyda tesirli olan genetik etmenler de kalp rahatsızlıklarıyla doğrudan iletişimli demektir” diyor.

Araştırmaya destek veren İngiliz Kalp Vakfı’ndan Profesör Jeremy Pearson da, Independent gazetesine yaptığı açıklamada, bunun kalp rahatsızlıklarının genetik sebepleri de olabileceğini gösteren ilk araştırma olduğunu belirtiyor. Bilim insanları yeniden de bu araştırmadan yola çıkarak kısa boylu insanların daha sık kalp hakimiyetinden geçirilmesinin lüzumlu olmadığını, kalp hastalıklarına neden olan bir hayli farklı etmenin bulunduğunu belirtiyor.