Konuş… Oyna… Gez…

Ne zaman büyüyüp, muasır uygarlıklar seviyesine erişeceğiz diye düşündünüz mü?
Yanaşan halkoylamasından sonra mı?
Hepimizin ücretlerine yüzde 500 zam yapıldığında mı?
Son teknoloji arabalar kullanıp, en uslu telefonlarımız olduğunda mı?
Canımızın istediği şeyi istediğimiz anda satın alabilme eforumuz olduğunda mı?
Usumuza ilk gelenler bunlarsa ki öyle üzgünüz ama yerimizde saymaya devam edeceğiz! Zira büyüyüp, muasır uygarlıklar seviyesine çıkmanın ne bir politik ideolojiyle ne de kolay parasal hasılatlarla alakası var.
Amerika’yı yine keşfetmeye gerek yok. Dünya işin gizemini çözmüş.
MEKTEP EVVELİ EĞİTİM
Hadi canım sende diyorsanız New York Üniversitesi Öğretim Abonesi Prof. Dr. Selçuk Şirin’in “Bir Türkiye Hayali” isimli kitabındaki bilgilere bir göz atmanızı öneririm.
Öncelikle eğitim yaşamında galibiyet gösteren çocuklarla gösteremeyen çocuklar arasındaki en aşikar farklardan biri ‘kelime defineleri.’ Öyle ki mektep evveli yarıyılda kelime definesi demek AKIL SEVİYESİ demek!
Araştırmalar gösteriyor ki fakir ailelerin çocuklarının kelime definesi düşükken, kazanç seviyesi yüksek ailelerin çocuklarının kelime defineleri daha yüksek. Azami kelime definesine sahip çocuklar ise beyaz yakalı ailelerin çocukları. Acı olan ise bu çocuklar arasındaki fark eğitim yaşamları süresince kapanmıyor.
Selçuk Şirin araştırma bilgilerine ait katıldığı bir televizyon programında şu değerlendirmeyi yapıyor:
“Çocuk doğduğu andan itibaren özellikle de ilk 36 aylık yarıyılda çocuğuyla göz teması kuran, çocuğuyla arasında ortak dili geliştiren, çocuğuyla beraber çocuk olabilen ebeveynlerin çocukları mektebe başladıklarında değişik çocuklardan bir kaç adım önde oluyorlar. Çocuklar arasındaki mektebe hazırlık farkı ne yazık ki tüm eğitim yaşamı süresince neredeyse kapanmıyor.”
Peki çocuklar arasındaki farkı kapatmak için ne yapmalı? Burada aynı anda izlenmesi gereken iki yol karşımıza çıkıyor. Yolun biri aile değişiği ise mektep evveli eğitim. Ailelerin çocukların akıl gelişimi için yapmaları gerekeni Prof. Dr. Şirin 3 sözcükle özetliyor.
KONUŞ, OYNA, GEZ!
Özellikle yaşamın ilk 6 senesinde çocukların keşfetme hünerlerinin aileleri tarafından desteklenmesi hayati ehemmiyete sahip. Selçuk Şirin bu mevzuda o kadar iddialı ki kitabında okurlarına, “Kitabı sonra okursunuz hadi şimdi bunları yapın!” demekten de geri durmuyor ilave ediyor:
“Paraya gereksiniminiz yok zaman ve itinaya gereksiniminiz var.”
Yapılması gereken bir değişik şey ise mektep evveli eğitimin ‘nitelikli bir biçimde’ yaygınlaştırılması. Ancak Türkiye’nin gidişatı hiç de iç açıcı değil. OECD bilgilerine göre Türkiye’de mektep evveli eğitime katılım oranı yalnızda 29.68. Oysa ki geri dönüşümü azami eğitim yatırımı mektep evveli yarıyıla ait. Şirin’in aktardıklarına göre mektep evveli eğitime 1 yatıran 7 kazanıyor.
ÜNİVERSİTE ÇOK GEÇ!
Selçuk Şirin mektep evveli reformunun yöntemini de şöyle anlatıyor:
“Dünyada eğitim reformu yapılacağı zaman bakılan ilk yer mektep evveli eğitimdir. Türkiye’nin her şehrine ilçesine üniversite kalemtıraşımıza, her semtine nitelikli bir mektep evveli eğitim müesseseyi açalım.”
www.obenimannem.com
facebook.com/obenimannem
twitter.com/obenimannem
instagram.com/obenimannem
“Sitemizde köşe yazarı olarak yazı yazan tüm yazarlarımız yazdıkları yazı ve görüşlerden tamamıyla kendileri mesuldür. Köşe yazarlarının yazılarından dolayı İnternethaber Yayıncılık AŞ. elmaelma.com hiçbir biçimde legal mesullük kabul etmemektedir.”