Meme kanserine karşı ayna kullanın

Dünyada ve Türkiye’de vasati her 8 kadından biri, hayatının bir yarıyılında meme kanseri ile tanışıyor. Meme kanseri kadın kanserlerinin %30’unu oluşturuyor. Her 11 dakikada bir, 1 kadına meme kanseri tanısı konuyor. Bu kanser cinsinin görülme oranı her sene %1 ile 2 oranını çoğalıyor. Tüm dünyada her sene yeni meme kanseri tanısı alan hasta sayısı ise 1 milyon. Erkekler, bu kanser cinsinde kadınlara göre oldukça bahtlı. Zira meme kanserinin cinsiyete göre dağılım oranı %99 kadın, %1 erkek. Buna bağlı olarak da kadın popülasyonun, erkeklere göre 146 kat daha fazla tehlike altında olduğu öğreniliyor.

Meme kanserinin, özellikle kadın cinsiyeti ilgilendirdiği bu sayılar, meme kanserinin banal ve çağdaş sebeplerine bağlı olarak değişebiliyor. Misalin; hareketli yaşam, az yağlı beslenme ve içkinin hudutlandırıldığı bir yaşamla tehlike eksilebiliyor. Banal başka bir deyişle değiştirilemeyen etmenlere sahip şahıslarda ise kumpaslı tarama programları ile hastalığın erken düzeyde tutulması sağlanabiliyor.

En büyük rehabilitasyon galibiyeti meme kanserinde

Memorial Antalya Onkoloji Merkezi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özdoğan, kanserdeki en büyük büyümenin, meme kanserinin rehabilitasyonunda reelleştiği müjdesini vererek, “Meme kanserini pek çok kanser cinsine göre daha iyi tanıyoruz. Korunma ya da tehlikeyi eksiltme ve erken düzeyde yakalayabilme yollarını öğreniyoruz. Erken düzeyde tanı alan hadiselerde %100’e yakın oranda rehabilitasyon galibiyeti sağlıyoruz” dedi.

Meme farkındalığı için ilk adımı atın

1-31 Ekim “Meme Kanseri Farkındalık Ayı”nın ehemmiyetine dikkat sürükleyen Prof. Dr. Özdoğan, bir kadının öncelikle kendi memesinin farkında olmasının, meme kanserinde erken tanı ve zaferli bir rehabilitasyonun anahtarı olduğunu anlattı. “Her kadın, “altın değiş ve dikkatli bakış” ile kendini tanımalı, memesini her ay gözlemlemeli ve oluşabilecek rastgele bir farklılıkta hemen hekime müracaat etmelidir” diyen Prof. Dr. Özdoğan, “Kadınlara bu ekim ayı için çağrıda bulunuyoruz. Kendiliğindene meme muayenesini daha evvel yapmamış ya da bunun bir hekime müracaat etmemiş kadınlar, bu sene Ekim ayında kendileri için bir başlangıç yaparak meme hakimiyetlerini bir daha aksatmayacak biçimde asıllaştırmalı. Meme kanseri, erken düzeyde tutulduğunda hakimiyet altına alınarak, %100’e yakın oranda zaferli bir biçimde rehabilitasyon edilebilmektedir. Bu hakikatin göz arkasını edilmemesi gerekir” ihtarında bulundu.

Aynayı şuurlu kullanın

Her kadının yaşamının bir parçası olan hatta çantadan yetersiz edilmeyen aynanın, kanserin tanısında çok ehemmiyetli bir yeri olduğu ve sağlık emelli olarak da şuurlu bir biçimde kullanılması gerektiğine işaret eden Prof. Dr. Özdoğan, “Ayna bir kadın için ehemmiyetli bir aksesuar. Ayna sadece estetik emelli değil aynı zamanda sağlık emelli olarak da kullanılmalı. Her kadına ayda bir defa kendine zaman ayırıp 5 dakika ayna karşısında kendini izlemesini ve meme farkındalığı kazanmasını öneriyoruz. Memesini tanıyan en farkında olan kadın, oluşabilecek en minik bir farklılığı çok kısa müddette yakalayacak, zorunlu temkini alacaktır. Başka Bir Deyişle kendi kendinin hekimi olan, kendi uzvunu iyi tanıyan kadın çok ehemmiyetli bir meseleyi bertaraf etmiş olur. Yapılması gereken, her ay kumpaslı olarak 5 dakika ayna karşısında meme simetrisi, görüntüsü, meme başı akıntısı ve meme tenindeki rastgele bir farklılığı fark edip harekete geçmektir” açıklaması yaptı.

Çağdaş ve banal tehlike etmenlerine dikkat

Meme kanserinin çağdaş ve banal sebepleri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Özdoğan, değiştirilebilir ve değiştirilemeyen bu etmenleri şöyle anlattı:

Banal başka bir deyişle değiştirilemeyen etkenler;

Yaş: 50 yaş ve üzeri bireyler. Yaş ilerledikçe meme kanseri tehlikeyi çoğalır.

Aile hikayesi: Ailesinde anne, teyze, kuzen, kız kardeş, anneannede kanser hikayesi bulunanlar.

Erken yaşta adet gören, geç yaşta menopoza girenler: Adetin başlama tarihinin geciktiği her sene meme kanseri tehlikesini %20 eksiltirken, menopoza girme müddetinin geciktiği her sene ise meme kanseri tehlikesini %3 artırmaktadır.

Daha evvel meme ile alakalı bir hastalık geçirenler

Bir memesinde kanser hikayesi olanlar

Memeye daha evvel biyopsi yaptırmış olanlar

Çağdaş başka bir deyişle değiştirilebilir etkenler;

Geç doğum: Hiç doğum yapmamış ya da geç doğum yapmış olanlar.

Beslenme alışkanlıkları: Çok yağlı ve ağır gıdalarla beslenenlerde tehlike %30 çoğalmaktadır.

İçki: Günde 3 bardak ve daha fazla içki alanlar

Kimyevilere maruziyet: Işınıma maruz kalanlar

Menopozu geciktirme: Östrojen hormonu kullananlar

Sedanter yaşam: Hareketsiz yaşayanlar, egzersizden uzak duranlar. Haftada 3 gün kumpaslı egzersiz, gözeticidir.

Doğum hakimiyet hapı: Doğum hakimiyet hapını uzun süreli olarak kullananlar

Yukarıya sayılan etkenlerin eksiltilmesi, sağlıklı yaşam tekliflerine uyulması hastalığın %30 – 35 oranında daha az görülmesini sağlayacaktır.

Hangi yaşta hangi tanı ve hakimiyet usulü

Meme kanserinden korunmak ya da erken tanı için en ehemmiyetli adımlardan biri olan meme farkındalığının her kadın için 20 yaşından itibaren geçerli olması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Özdoğan, yaşa göre tanı ve hakimiyet usullerini şöyle sıraladı:

– 20-39 yaş arası her ay memenin ayna karşısında izlenmesi ve 3 senede bir muayenehane muayene,

– 40-49 yaş arası memenin ayna karşısında izlenmesi, her sene muayenehane muayene ve 1-2 senede bir mamografi,

– 50 yaş üzerinde ise memenin her ay ayna karşısında izlenmesi, her sene muayenehane muayene ve her sene mamografi sürükletmek.