Mide hastalarına özel ramazan nasihatleri

Son senelerde ramazan ayının yaz mevsime denk gelmesi ile uzun saatler süren açlık ve susuzluk mide asidinin yükselmesine, reflü, gastrit gibi mide hastalıkları olan insanların güçlük sürüklemesine ve sıhhatlerinin bozulmasına neden olabiliyor. Ayrıca sık sık yemek yemek ve kumpaslı ilaç kullanmak zorunda olan diyabet ve kalp hastaları da olumsuz etkilenebiliyor. Memorial Şişli Sağlık Kurumu İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Özgür Mollaoğlu, kronik hastalıkları olan şahıslarda oruç yakalamanın mahzurlu olduğu vaziyetler ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.

Bu tekliflere kesinlikle uyun

Gastrit cemiyetin yüzde 25-30’unda vardır ve yaygın olarak görülmektedir. Mide meseleleri olan şahıslar mide gözetici ve asit eksiltici ilaçlarını kullandıkları takdirde oruç yakalamalarında mahzur yoktur. İftarda ve sahurda yenilen gıdalara çok dikkat edilmelidir. Fakat açlığa hiç tahammül edemeyen hemen midesi ağrıyan ve yakın zamanda mide kanaması geçirmiş şahısların oruç yakalaması mahzurludur. Reflü hastası bir bireyin iftarda süratli yemek yememesi, sahur da ise yemek yiyip hemen uyumaması gerekmektedir. Yemek yerken dik oturulmalı ve yemek yedikten sonra hemen uyunmamalı ve uzanılmamalıdır. İftar da yemeklerin hafif olması ve yavaş yenmesi önerilmektedir. Gece uyurken yastıklarını yüksekte yakalamalarında fayda vardır. Bel bölgesini çok sıkan elbiselerden uzak durulmalıdır. Reflüyü başka bir deyişle mide suyunun yemek borusuna çıkışını yasaklayan bazı şuruplar ve asit dengeleyici haplar bulunmaktadır.

Oruç yakalamak isteyen reflü hastaları iftar ve sahurlardan sonra bu ilaçları kullanarak ve alttaki tekliflere dikkat ederek ramazan ayını rahat geçirebilirler;

– Mide hastaları mide asidini artıran asitli meşrubatlar harcamamalıdır.

– Özellikle sahurda yağlı, kızarmış, çok acılı ve baharatlı yemeklerden uzak durulmalıdır.

– Tatlı olarak şerbetli ve ağır tatlılar yerine sütlü ve meyveli hafif tatlılar seçim edilmelidir.

– Yemeğe çorbayla başlayıp yavaş bir biçimde devam edilmelidir.

– Sahurda zeytin, sucuk gibi mideyi rahatsız eden yiyeceklerden sakınmaları gerekmektedir.

– Fırından yeni çıkmış sıcak beyaz ekmek harcamaktan sakınılmalıdır.

– Demli çay ve çok kahve tüketimi yeniden mide şikayetlerini artırabilmektedir

Kan şekerini ivedi yükselten yiyeceklerden uzak durun

Beyaz ekmek yerine esmer ekmek harcamaları daha bereketlidir. Yalnızca mide hastalarının değil, insülin mukavemeti olan hastalarında esmer ekmeklerden bütün hububatlı, çavdar gibi ekmekler seçim etmesi gerekmektedir. Uzun müddet tok kalmak isteyen herkes buna dikkat etmelidir. Beyaz ekmek, pirinç pilavı, şerbetli tatlılar glisemik indeksi yüksek başka bir deyişle kan şekerini ivedi yükselten besinlerdir. Tam gün aç kalacağım görüşüyle bu yiyecekler çok harcanmaktadır. Tok yakalama özelliği olmayan bu yiyecekler bir de üzerine şekeri, mide hastalarında ise mide asidini yükseltmekte, şeker hastalığına ve reflüye neden olmaktadır. Pirinç pilavı yerine bulgur seçim edilmelidir.

Sahurda ise yemek yerine kahvaltı cinsi besinler harcanmalıdır. Yumurta özellikle sahurda çok ehemmiyetlidir. Tok meblağ, şekeri yükseltmez ve mideyi rahatsız edici tesiri yoktur. Mide meseleleri olan insanlar sahurdan ve iftardan sonra gözetici ve asit tertip edici ilaçlarını kullanarak, ramazanı kolay bir biçimde geçirebilirler.

Zeytinyağlı yemekler ve bol akışkan harcayın

Bağırsak sistemi yemek yemekle de uyarılan bir sistemdir. Uzun müddet aç kalmayla bu uyarılma olmayacağından bu vaziyet kabızlıklara yol açabilmektedir. Kabızlık meseleyi sürüklemeyen bir kişi ramazan da bu kumpasın bozulması neticeyi kabızlık şikayeti yaşayabilmektedir. İftar ve sahur arasında zeytinyağlı yemekler, bol akışkan harcanması kabızlık meseleyi yaşayanlara fayda sağlamaktadır. Ciddi kabızlık problemi yaşayan insanlar sahurda laksatif olarak adlandırılan bağırsağı yumuşatan yeni nesil ilaçları kullanabilirler.