Migren bulguları ve rehabilitasyonu

16.12.2021
286
Migren bulguları ve rehabilitasyonu

Baş ağrısı, insanların büyük çoğunluğunun yaşamlarının farklı yarıyıllarında karşılaştığı ve takat aradığı bir mesele olarak öne çıkıyor.

Bu ağrının, aralıksız ve şiddetle devam etmesi gidişatında ise, kesinlikle hekime müracaat etilmesi gerekiyor. Ulus arasında yarım baş ağrısı olarak da öğrenilen migren ağrılarında şuursuz ağrı kesici kullanmaktan sakınılması gerektiğine dikkat toplayan Prof. Dr. Nurettin Lüleci, migrene müteveccih özel ilaçlar alınmasının ehemmiyetini vurguluyor.

Migren ve özellikleri

Migren, bir baş ağrısı çeşididir. Bugüne kadar, neden kaynaklandığı bütün olarak anlaşılamayan kompleks bir rahatsızlıktır. Ancak genellikle öne çıkan unsur; damarların genişlemesine bağlı olarak asapların üzerine baskı yapılması, dolayısıyla da ağrıya neden olduğudur.

Migrenin özellikleri şöyledir: Genellikle başın tek tarafını meblağ. Başka Bir Deyişle, yarım baş ağrısı dediğimiz bir baş ağrısı cinsidir. Misalin; auralı migren dediğimiz cinste hafif bulantılar, azıcık bitkinlik hissi gibi ön bulgular olmakla beraber, temel ana semptom zonklayıcı ağrıdır. Bu ağrının özelliklerinden bir tanesi gece uyandırmamasıdır. Başka Bir Deyişle, baş ağrınız varken yatabilirsiniz, gece rahatsız etmez ama sabah kalktığınızda baş ağrısı devam ediyor olabilir.

İkinci olarak, muhakkak bir trase göstermez. Başka Bir Deyişle, başın arttan başlayıp öne doğru dağılma olmaz. Genelde göz etrafında ve tek taraflıdır. Bunun yanında, enseden başlayan migren tipleri de vardır. Ağrının tek taraflı olması, gerilim tipinin ağrıdan ayırt edilmesini sağlar. Migren hastalarının ortak özelliği, cemiyetten uzaklaşmak istemeleridir. Uyaranlara yakın olmak istemezler, kaçarlar.

Misalin; ışıktan, hengameden ve kokulardan rahatsız olurlar. Daha çok, sakin bir yer bulup yatmayı isterler. Kısacası, ağrıdan bir kaçış gidişatı söz mevzusudur. Dolayısıyla, kendilerini cemiyetten izole ederler.

Migreni tetikleyen etkenler

Bitkinlik, uykusuzluk, stres ana etmenlerdir. Oksijen azlığı da damarlarda genişleme yapabilir. Bu sebeple, lekeli civarlarda ve lekeli havada çalışanlarda daha fazla görülebilir. Yapılan istatistikler, kadınlarda daha fazla olduğunu gösteriyor. Kadın anatomisinin daha duyarlı olması bu vaziyete neden olabilir.

Şuursuz kullanılan ilaçlar migreni rehabilitasyon etmez

Hastalar baş ağrısı var diye muhtelif analjezik ilaçlar, başka bir deyişle ağrı kesici kullanırlar. Bu o kadar yo-ğunlaşır ki, artık migren olağanda ayda 4-5 defa geliyorsa, bu defa her gün gelmeye başlar. Başka Bir Deyişle günlük, süreğen baş ağrıdene dönüşür. Zira şuursuz kullanılan ilaçlar, migreni rehabilitasyon etmediği gibi, şeklini de değiştirir. Biz buna transformer migren diyoruz. Biçim değiştirmiş migren ile artık iş içinden çıkılmaz bir hal alabilir. Bu anlamda bazı rehabilitasyon yöntemleri mevcuttur. Yapılan iş, ağrı kesicilerin hepsini kesmektir. Rastgele ilaç almamak gerekir; yalnızca migrene müteveccih özel ilaçlar kullanılmalıdır.

Bunun yanında, sadece migreni tetikleyici etkenlere müteveccih rehabilitasyonlar da yapılabilir. Başka Bir Deyişle bireyin daha rahat, gevşek, stresten uzak bir biçimde konumlandırılması, şayet bu hakikatleştirilemiyorsa ilaçlarla yardım yapılması söz mevzusu olabilir. Akupunktur gibi, daha seçenek yöntemler de uygulanabilir. Akupunktur dışında da bir hayli seçenek metot kullanılmaktadır.

Migreni tetikleyici etkenlere müteveccih rehabilitasyonlar

Migren hastalarına bitirici tıp bağlamlı olarak ozon rehabilitasyonunu uygulanır. Hasta hekime bir hayli ilaç kullanmış olarak müracaat etiyor. Kullanmaya da devam ediyor ve bir cinsli baş ağrıları geçmiyor. Ozonla kombine edilen bu rehabilitasyonlarda, baş ağrıları kalıcı olarak ortadan kalkıyor. Aşinayı gibi ozon; faal oksijen olduğu için toplardamarlarda büzüşme yapıyor. Ten oksijeni daha iyi seziyor ve dolayısıyla, oksijen koklamak dahi bazı nöbetlerde tesirli oluyor. Kandan verildiğinde, kanda aralıksız migreni yasaklayan bir rehabilitasyon biçimi olarak dikkat topluyor. Yapılan çalışmalar, ozon rehabilitasyonunun %40 oranında migreni ortadan kaldırdığını ortaya koyuyor.

Rehabilitasyon süresi

Genellikle haftada 2 kere olmak üzere, 10 seans yeterli oluyor. Öbür bir yöntem olarak ise, botoks uygulamaları bulunuyor. Özellikle stres anında, insanda ilk evvel surat adaleleri gerilir. Bu gerilen surat adaleleri de, baş çevresindeki adalelerde migreni tetikleyici bir rol oynayabilir. Daha evvel, hoşluk emeliyle yapılan bazı botoks uygulamalarında, migreni olanlarda ağrının eksildiği, nöbetlerin daha az geldiği, gelse dahi daha hafif geçtiği görülmüştür. Radyofrekans dediğimiz bir öbür yöntemle de bu asaplar devre dışı vazgeçilebiliyor.

Radyo frekansla yapılan operasyonlar ve botoks ile beraber cerrahi teşebbüsler son bulmuştur. Artık, tetikleyici etkenlere müteveccih kas rahatlatmaları, asap hürleştirmeleri yapılmıyor. Bunun yerine botoks yapılarak, o kasın kasılması yasaklanıyor. Böylece, tetikleyici bir rol oynamasının da önüne geçilmiş oluyor. Yalnızca ilaç rehabilitasyonuna bağlı kanılmıyor. Ozon, botoks, radyofrekans gibi seçenek yöntemlerle değişik teşebbüslerde bulunarak; hastanın iyilik halini uzatmak ve yaşam niteliğini artırılabiliyor.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri