Müziğin kalp sıhhatine afallatan tesiri!

Natürel deyip her ilacı içmeyin

Kalp hastaları seçenek rehabilitasyonları uygulamaya eğilimli olabiliyor. Ancak unutmayın ki piyasaya ticari emelli sunulan içeriği bilinmeyen nebatsal ilaçlar mevcut ilaçlarla tesirleşerek vefata dahi yol açabiliyor.

Kan tazyiki üzerindeki bu tesirin bedendeki endişenin eksilmesi ve tetikleyici sistemlerin baskılanması yoluyla olduğu düşünülüyor. Ayrıca çalışmalar, müzik dinlemenin kalp süratini düşürdüğünü, kalp hastalığı gelişiminin belirtilerinden olan kalp sürati değişkenliğinde düzelme yaptığını ortaya koyuyor. Bu pozitif tesirler özellikle kalp krizi geçiren şahıslarda daha keskin olarak tespit etiliyor. Kumpaslı müzik dinlemek kalp krizi geçiren bireylerin iyileşme sürecini süratlendirip yeni kalp krizi geçirme tehlikesini de azaltıyor.

Bach kalp arkadaşı!

Müziğin kalp sıhhatine yararı her müzik cinsi için geçerli değil. Batı ülkelerinde yapılan araştırmalarda dinlendirici normal müziklerin ritim ve sesin ön tasarıda olduğu harcanan ya da techno müziklerden daha yararlı olduğu gösteriyor. Öyle ki şanlı bestekar Bach’ın yapıtları kalp arkadaşı olarak nitelendirilmeye başlanmış. Ülkemizde ise ney dinletilerinin kalp sıhhati üzerinde pozitif tesir vazgeçtiği dile getiriliyor. Ancak müzik tercihi mevzusunda şahsi seçimler de ehemmiyetli. Bireyin seçim ettiği müzik cinsini dinlemesi kalp sıhhatini daha pozitif olarak etkiliyor. Yeniden de bedeni hareketlendirecek ya da endişeyi çoğaldıracak cinsteki müziklerden uzak kalınması kalp sıhhati açısından manalı görünüyor.

Müzik dinleme süresi ne olmalı?

Yapılan bilimsel çalışmalarda, müziğin kalp sıhhatine pozitif tesirlerinden yararlanmak için günde beş dakika ile bir saat arasında müddetler kullanılıyor. Ancak kısa süreli müzik dinlemenin kalp üzerindeki pozitif tesirleri net gösteremediği gözlenmiştir. Bu sebeple günlük vasati 30 dakika müzik dinlemek kalp sıhhatine pozitif tesir gösteriyor.

Metrobüste, otobüste, minibüste de müzik dinleyin

Müzik dinlemenin sıhhate tesiri mevzusunda çok rakamda bilimsel çalışma yapılmış. Bu çalışmalardan çıkan ana netice, müzik dinlemenin insanda endişeyi eksilttiği, sızı eşiğini yükselttiği ve kalbe bir hayli fayda sağladığı doğrultusunda. Operasyon sonrasında kumpaslı müzik dinleyen hastalarda da sızı kesici gereksiniminin eksildiği gösterilmiştir.

Bedendeki stres seviyesinin çoğalabildiği toplu taşıma ile yolculuklarda, yemek ve spor esnasında ve sonrasında da müzik fayda sağlıyor.
Sağlık Kurumundaki hastalar için özellikle harekât evveli ve harekât sonrası erken yarıyılda ya da serumla ilaç alınması sırasında müzik dinletisi öneriliyor.
Ağır spor yapan şahıslarda istirahat sırasında müzik dinlemenin kalp süratinde daha seri bir düşme yaptığını kollanmıştır.

Kalbinizi gözetmek için bunlardan bırakın!

Elbette yalnızca müzik dinleyerek kalp sağlığımıza gözetemeyiz. Bunun dışında kalbimizi hayatımızdaki alışkanlıkları değiştirerek gözetmemiz gerekiyor. Kalp damar vaziyetimizi hakimiyet ettirmemiz ehemmiyetli bir evre. Hastalığımız var mı yok mu öncelikle bunu öğrenmeliyiz.

Ardından kalbimizi gözetecek öteki ihtiyatları uygulamamız gerekir. Gerekirse hayat stili farklılığıyla hastalığın size vereceği hasarları ortadan kaldırabilirsiniz. Kalp ve damar hastalığı tanısı koyulan şahıslar bu gidişatı dünyanın sonu olarak görebiliyor. Oysa tesirli bir rehabilitasyon ve hayat koşullarındaki farklılıklarla rahatsızlıklarınızdan kurtulmanız muhtemel. Ancak tüm kalp problemi yaşayan bireylerin hayatları süresince dikkat etmeleri gereken bazı alışkanlıklar bulunuyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut’un, kalp hastalığı olanlara teklifleri ise şöyle:

Stresle yollarınızı ayırın

Stres, kalp sürati ve tansiyonu artırıyor. Bedeni tetikte yakalayacak hormonları aktive ederek kalp hastalığı tehlikesini yükseltiyor. Bunun sonucunda da kalp krizi ve ritim bozukluklarını rahatlıkla tetikleyebiliyor. Bu sebeple tartışma, keşmekeş, müzakere ve trafik gibi stres oluşturacak civarlardan uzak durmaya dikkat edin.

Sigaradan bırakın

Kalp hastalığı gelişimi için en ehemmiyetli etmenlerden birini sigara oluşturuyor. Misalin stent takılan hastalarda sigara, stent tıkanma tehlikesini ikiye katlıyor. İçilen her sigara ile bypass operasyonuna bir adım daha yanaşılıyor. Kalp rahatsızlığınız varsa yalnızca sigara değil, tüm tütün mahsullerinden uzak durmanız gerektiğini unutmayın.

Masaya tuzluk koymayın

Özellikle kalp noksanlığı veya yüksek tansiyon meseleniz varsa, tuzdan uzak durmalısınız. Sofraya tuzluk koymayın ve günlük tuz tüketimini bir silme çay kaşığı ile hudutlandırın. Bu kısıtlama tam tuzlar için geçerli olmalı. Zira himalaya, umman, kaya ve arıtılmış edilmiş tuzların hepsi fazla harcandıklarında kalp ve damarları negatif güzergahta etkiliyor.

İçki, dostunuz olmasın

Kalori bedeli yüksek olan içki, kolesterol balansını bozuyor, tansiyon kıymetlerinde çoğalışa neden oluyor. Bu da kalp hastalığı olan şahıslarda genel gidişatı bozuyor. Özellikle kalp gelişmesi veya kalp noksanlığı meseleniz varsa içkiden kesinlikle uzak durmalısınız. Özel günlerde içki içmek istiyorsanız, bir bardak kırmızı şaraptan fazla içmemeye itina gösterin.

Natürel et harcayın

Salam, sosis, jambon, sucuk gibi tuz ve katkı madde oranı yüksek besinlerin kalp hastalığı tehlikesini çoğaldırdığı yapılan çalışmalarla ispatlandı. Bu sebeple eti taze olarak harcayın, ölçü olarak günlük 100 gramı geçmeyin. Sakatat mahsulleri de yüksek kolesterol sebebiyle harcamayın.

İlla kızartma olsun diyenler…

Bir Haylimizin hayır diyemediği kızartmalar, gerçeğinde kalp ve damar sıhhatinizin baş düşmanlarından biri. Özellikle dış mekanlarda tüm gün aynı yağla yapılan kızartmalar bedene hasarlı trans yağ asitlerini yükleyerek damar sertliği oluşumunu süratlendiriyor. İlla da kızartma diyorsanız, daha sıhhatli pişirme usulü olan ızgara ile de eş damak tadını tutabilirsiniz.