Pankreas kanserinin 10 bulgusu
Hayati kayıplara neden olan kanserlerin başında ilk sıralarda gelen pankreas kanseri, erken safhada tutulması daha efor bir hastalık olarak öğreniliyor. Özellikle 60-80 yaş aralığında karşılaşılan bu kanser cinsi, 40 yaşın altında daha az görülüyor ve erkeklerde bayanlara oranla daha sık ortaya çıkıyor.
Pankreas kanseri mevzusunda en minik bulguların dahi umursanması gerektiğini söyleyen Memorial Antalya Sağlık Kurumuları Genel Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, hastalığın tanı ve rehabilitasyonu ile alakalı ehemmiyetli bilgiler paylaştı.
Erken safhada tutulması büyük uğur
Erken safhada tanısı çok güç konulan ve kansere bağlı vefatlarda ön sıralarda yer alan pankreas kanserinin sebebi bütün olarak öğrenilmediği için temkin almak da güçtür. Ancak hastalık bulgu vermeye başladıktan sonra, görüntüleme usulleri ile teşhis edilebilir. Aile öyküsü, kalıtsal veya pankreatit sınan kronik pankreas irini ve sigara kullanımı, hastalığın yaradılışına neden olan etmenlerdendir. Bulgulardan sonra yapılan ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi ile net olarak tanı konulmasına imkân sağlanmaktadır.
Ur küçültüldükten sonra operasyon yapılıyor
Günümüzde pankreas cerrahisinde hastaların da rehabilitasyona dahil olarak çaba etmesi sağlanmaktadır. Cerrahide urun yakın etraftaki damarları da yakalamasını gidişatında yapılan suni damar yerleştirme operasyonları ön tasarıdadır. Ayrıca onkolojideki çok tesirli ilaç rejimleriyle “operasyon edilemez” denilen pankreas kanserli veya karaciğerinde metastaz olan hadiselerde uru evvelden küçültmek kaydıyla operasyon hakikatleştirilebilmektedir. Urun küçültülmesinde nükleer tıp ile beraber teşebbüssel radyoloji uygulamaları ile radyoaktif maddelerin küçültücü tesirlerinden de operasyon evvelinde faydalanılmaktadır.
Bu 10 bulgu pankreas kanseri habercisi
– Yoğun bulantı
– İştahsızlık
– İstemsiz kilo kaybı
– İdrar renginde koyulaşma
– Mide çıkışında tıkanıklık
– Yavaş büyüyen sarılık
– Sırta vuran ağrı
– İshal
– Diyabet hastalığı
– Bunalım
Pankreas kanseri cerrahisi iki sebeple güç bir operasyon cinsidir. Pankreasın mesken olarak karaciğere giden çok büyük damarlara yakınlığı ve midenin arka tarafında derinde yerleşen bir bez olması operasyon edilmesini güçleştirir. Pankreas; mide, karaciğer, onikiparmak bağırsağı, dalak ve böbreklerle olan komşuluğu sebebiyle harekât sırasında oldukça dikkat gerektiren bir uzuvdur.
Whipple usulü ile tesirli neticeler
Pankreas başı, onikiparmak bağırsağı ve safra yollarının pankreas başına yakın bölümlerinde oluşan urları, bu üç uzuv birbirlerine yapışkan gidişatta oldukları için ayırmak olası olmamaktadır. Bu surattan bu uzuvlarda alana gelen urlarda o bölgeyi “whipple” ismi verilen teknikle tamamen arınmak çok daha faal bir rehabilitasyon usulüdür. Operasyon kısmetini kaybetmiş olan hastalarda dahi; kemoterapi, radyoterapi ve değişik bir ekip özel rehabilitasyonlarla urların küçültülüp operasyona uygun hale getirilmesi ancak çok ekipmanlı merkezlerde olası olmaktadır. Özellikle Whipple operasyonlarında cerrahi kadar; anestezi, yoğun bakım, kat bakımı gibi rehabilitasyon operasyonlarının yeri büyüktür.