Tükürük bezinde taş neden olur cerrahi müdahaleye gerek dinlenebilir!

Tükürüğün sıhhatimiz için rakamsız işlevi bulunmaktadır. Nasıl ki her uzvumuz rahatsızlanabiliyorsa tükürük bezlerimizde de rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. Şayet bu rahatsızlıklar önlenmezse ve rehabilitasyon edilmezse ciddi sıhhat meselelerine yol açabilir. Peki tükürük bezinde taş neden oluşur? Tükürük bezlerinde taş yaradılışına dair tüm merak edilenleri KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ozan Seymen Sezen’den bildik. 

TÜKÜRÜK DİŞLERİMİZDE BAKTERİ YARADILIŞINI YASAKLAMAKTADIR 

Tükürük bezleri tarafından salgılanan tükürüğün birden fazla hayati işlevi olduğunu vurgulayan KBB Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Tükürük, tat almamızı basitleştirmektedir. Aynı zamanda ağız içini nemli tutarak, ağız bölgesini gözetmektedir. Ağız içi bölgesini ıslatan tükürük, harcanan yiyeceklerin yutulmasını basitleştirmektedir. Tükürük içerisinde bulunan enzimler, sindirime takviyeci olmasının yanı gizeme, diş sıhhati için de ehemmiyet talep etmektedir. Tükürük, içerisinde barındırdığı maddeler sayesinde diş minesine gözetir ve dişlerimizde bakteri yaradılışını maniler.” biçiminde konuştu.  

TÜKÜRÜK BEZİNDE TAŞ YARADILIŞI ENFEKSİYON TEHLİKESİNİ ARTTIRIYOR 

Tükürük akımının eksilmesinin ve tükürük bezinde mümkün bir taş yaradılışının enfeksiyon tehlikesini artırdığına dikkat toplayan Doç. Dr. Ozan Seymen Sezen, “Her iki kulağımızın önünde ve altında bulunan tükürük bezine parotis tükürük bezi denir. Çene altında ise 2 adet submandibüler adını verdiğimiz bezin yanı gizeme dil altında da 2 adet sublingual tükürük bezi mevcuttur.

Akışkan kaybı, stres, kullanılan muhtelif ilaçlar, ışın rehabilitasyonu görme, bazı anemiler demir noksanlığı kansızlığı, şeker hastalığı, tükürük bezlerinin kronik hastalıkları gibi sebeplerden dolayı tükürük ölçüyü ve akım sürati azabilir. Tükürük akımının eksilmesi, enfeksiyon tehlikesini de artırmaktadır. Bu gidişatının önüne geçilebilmesi için bol akışkan ve ekşi gıdalar harcanmalıdır. Tükürük hastalıkları kapsamında en fazla karşılaşılan vaziyet tükürük bezleri enfeksiyonlarıdır. Tükürük bezi enfeksiyonları, bakteri ve virüslerle oluşabilmektedir. Enfeksiyon en sık kulak önü ve altıparotis tükürük bezinde görülür.“ dedi.

CERRAHİ MÜDAHALE GEREKEBİLİR 

Tükürük bezi enfeksiyonlarının, sızı, ciltte kızarıklık, sıcaklık çoğalışı ve şişlik olarak bulgu verdiğini belirten Sezen, şunları söyledi: “Tükürük bezi enfeksiyonlarının rehabilitasyonunda bol akışkan tüketimi önerilmektedir. Rehabilitasyon süreçleri antibiyotikler ve sızı kesici ilaçlar ile desteklenebilmektedir. Enfeksiyon bölgesinde çıbanlaşma görülüyorsa cerrahi müdahaleye gerek dinlenebilir. Tükürük bezi enfeksiyonları yineleyebilmektedir. Enfeksiyon yaradılışının yinelemesi halinde ilaçlı rehabilitasyon süreci aynı biçimde devam ettirilir. Enfeksiyonların çok sık yinelemesi halinde bezin çıkarılması için cerrahi bir müdahale gerekebilir.” dedi. 

KABAKULAK ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR 

Tükürük bezi enfeksiyonlarının virüsler yoluyla da oluşabileceğini ifade eden Sezen, “Virüsler sebebiyle oluşan enfeksiyonların sıklıkla kollanan hastalığı, daha çok çocuklarda görülen kabakulaktır. Kabakulak hastalığı, çoğunlukla kulak önü ve altı tükürük bezlerinde oluşur. Virüs dolaysız temasla, damlacıkhapşırık, öksürük sırasında ya da tükürük ile bulaşabilir. Kabakulak hastalığı yaşan fertlerin tek ya da çift kulaklarının ön kısmında sızı ve şişlik görülebilir. Hastalığın ilk 3 gününde 40 dereceye varan ateş olabilir.

Hastalığın rehabilitasyonunda ateş düşürücü ilaçlar kullanılabilir. Aynı zamanda hastaların bol akışkan harcamalarını ve istirahat etmelerini önermekteyiz. Kabakulak hastalığı ender de olsa erkeklerde, yumurtalıklarda enfeksiyon Orşit, menenjit, beyin, pankreas, kalp adaleyi ve eklem irinlerine yol açabileceği için takip edilmesi gerekir.” dedi.

AMAN DİKKAT! TÜKÜRÜK BEZLERİNDE TAŞ OLUŞABİLİR! 

Tükürük bezlerinde sıklıkla karşılaşılan bir değişik hastalığın ise tükürük bezlerindeki taş yaradılışı olduğunu belirten Sezen, “Tükürük bezlerinde görülen taş yaradılışı, akışkan kaybına yol açan hastalıklar ya da az akışkan alımı gibi sebeplerden dolayı oluşabilmektedir. Bunun yanı gizeme kullanılan ilaçlar ve kronik hastalıklar da tükürük bezi içerisinde taş yaradılışına yatkınlık yaratır.

Bezlerde oluşan taşlar en sık çene altı submandibüler tükürük bezlerinde gözlemlenir. Tükürük kanalları içinde oluşan taş, kanalları tıkar ve tükürük akımını yasaklayabilir. Genellikle gıda tüketimi sonrasında çene altında sızı ve şişme oluşabilir. Bazen bu gidişata tükürük bezi enfeksiyonu da eşlik eder. Bu vaziyet muhakkak bir zaman sonra kendiliğinden düzelebilir ancak tekerrür etme ihtimali de mevcuttur. Tükürük bezi taşlarının rehabilitasyonunda ise ince kıvrımlı kameralarla beraber minik taşlar tükürük kanalından alınabilir. Tükürük kanallarında taşların büyük olması halinde cerrahi müdahaleye müracaat etilebilir.” biçiminde konuştu.