Unutmanın yaşı yok

04.03.2022
346
Unutmanın yaşı yok

Unutkanlığın sadece ileri yaşlarda değil gençler arasında da sıkça görülmeye başladığını belirten Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği ETÜ Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Erdal Eroğlu, erken teşhis ve rehabilitasyonun yanı gizeme hafıza check-up yaptırmanın ehemmiyetli olduğunu söyledi. Bunalımın gençler ve yaşlılarda unutkanlık tehlikesini artırdığına dikkat toplayan Doç. Dr. Eroğlu, çoğunlukla sinsi izleyen hafıza kaybı unutkanlık ve nedenleri hakkında merak edilen bir hayli suale yanıt verdi.

Hafıza – hafıza

Hafıza hafıza, bir insanın ömrü süresince yaşadığı ya da muhtelif yollardan bildiği bilgileri usta yakalayabilme maharetidir. Hafıza, yalnızca etraf hakkında kazandığınız deneyim ve bilgilerin depolanması biçiminde değil, aynı zamanda gerek dinlendiğinde bu bilgilerin geri çağrılmasını da sağlar.

Her unutkanlık bunama mıdır

Unutkanlık, bilgi ve kabiliyetleri belleğe kayıtlamada ya da bellekte depolanan bilgi ve deneyimlerin geri çağırılmasında yaşanan güçlükler olarak belirlenebilir.
Beynimizde takribî elli milyar kadar hücre bulunmaktadır ve bu hücreler birbirleriyle çok rakamda iletişim kurar. Duyu uzuvlarımızla idrak ettiğimiz tüm bilgiler ve bildiklerimiz bu hücreler sayesinde kayıt ve gerektiğinde de bilginin geri çağrılması sağlanmaktadır. Genetik etkenler, şahsın yaşam stili, beslenme alışkanlıkları ve etrafsal faktörler toplanarak beynimizin ihtiyarlama sürecini tanımlar. Tüm uzuvlarımızda olduğu gibi beynimiz de zaman içerisini ihtiyarlar ve hücre kayıbına uğrar. Bu da öğrenişsel işlevlerimizin daha öncekisi gibi güçlü olmasını maniler. Ancak bilgi ve maharetler kesintisiz yenilendiğinde ve yinelendiğinde bellekte kalması ve andırılması daha kolay olur. Aksi takdirde kullanılmayan bilgiler hafızadan silinir.

Unutkanlıklar şahsın günlük yaşam etkinliklerini, şahsın performansını ve sosyabilitesini bozmadığı sürece büyük bir mesele yaratmaz. Bunlardan birisinde aksama olduğunda meseleler başlar ve salt rehabilitasyon edilmesi gerekir.

Unutkanlık genelde ileri yaşın meseleleri olarak görülse de günümüzde artık genç popülasyonda da unutkanlıklar çoğalış göstermektedir.

Her unutkanlık bunama anlamına gelmez. Unutkanlığın yanında değişik öğrenişsel işlevlerimizin bilme, oriantasyon, lisan işlevleri, karakter farklılıkları gibi en az bir tanesinde daha bozukluk olmalı ve bu bozukluklar hastanın sosyal ve iş yaşamını etkileyebilecek kadar şiddetli olmalıdır.

Bilgisayar ve uslu telefonlar

Unutkanlığın sebepleri oldukça fazladır. Genç popülasyonda unutkanlığa yol açan sebeplerin tamamı ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabilir. Ancak, yalnızca ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan bazı hastalıklar Alzheimer hastalığı, frontotemporal demans gibi genç yaşlarda unutkanlığa yol açmaz.

Genç popülasyonda en sık unutkanlığa yol açan nedenler; bunalım, anksiyete, yoğunluk, stres, endişeler, zorunlu/afaki bir hayli uyaran ve bilgiye maruz kalma, uyku bozuklukları, vitamin B12, Folik asit, D3 vitamin beceriksizlikleri, tiroid hormon bozuklukları, kafa travmaları, kumpassız yaşam stili, yanlış beslenme alışkanlıkları ve etrafsal toksik maddelere maruz kalma sayılabilir. Ayrıca hafıza işlevlerimizin miskinliğine yol açan bilgisayar ve uslu telefonlar gibi teknolojiler de unutkanlığın ehemmiyetli sebeplerinden birisidir.

Yaşlılarda ise daha çok; Alzheimer hastalığı, vasküler damarsal sebepli unutkanlıklar, Lewy cisimcikli demans bunama, parkinson hastalığı-demans kompleksi, klasik tazyikli hidrosefali gibi nedenler hafıza işlevlerinde bozukluğa neden olduğu gibi, gençlerde unutkanlığa neden olan etmenler de yaşlılarda hafıza bozukluklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.

Bunalım ve unutkanlık

Bunalım hem gençlerde hem de yaşlılarda unutkanlığa yol açan ehemmiyetli sebeplerden birisidir. Tıp dilinde depresif psödodemans bunalıma bağlı palavracı demans olarak adlandırılmaktadır. Bazen zaman içerisinde demansa bunalım da ilave olabilir. Bunalım, öğrenişsel işlevlerde hafif bozukluklara yol açabileceği gibi ciddi seviyelerde de etkileyebilir. Bunalım erken tespit edilip rehabilitasyon edildiğinde “bunalıma bağlı palavracı demans” da düzelmektedir.

Yaşla birlikte mutluluk hormonu denilen “seratonin” eksilmektedir. Bu sebeple “depresif palavracı demanslar” yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Mutlu bir biçimde yaşayan ve bunalımdan uzak duran hastalarda unutkanlık daha az ortaya çıkmaktadır.

Uzun vakit bunalımda kalan ve rehabilitasyon edilmeyenlerde yaşamın ileriki senelerinde Alzheimer hastalığına tutulma tehlikeleri çoğalmaktadır. Başka Bir Deyişle bunalım Alzheimer hastalığı için tehlike teşkil etmektedir. Hatta uzun vakit “depresif palavracı demans” sebebiyle takip edilen hastaların takribî %10-15’i kalıcı demansa dönüşebilmektedir. Bu sebeple bunalımın tanısı konulduktan sonra hemen tesirli rehabilitasyona başlanmalıdır.

“Bunalıma bağlı palavracı demanslı hastalar”, kendileri hekime giderken, Alzheimer gibi demansı olanlar yakınları tarafından hekime götürülür. Depresif hastalar unutkanlıklarını mübalağalı gösterirler ve hekimin suallerine yanıt verirken gayret göstermezler ve genelde “öğrenmiyorum” sözcüğünü çok kullanırlar. Oysa reel demansı olan hastalar suallere doğru yanıt verebilmek için inanılmaz gayret gösterirler.

Sinsice ilerler

Bu her zaman için olası olmaz. Hafıza bozukluğu bazen sinsi başlar ve erken yarıyıllarda hasta ve yakınları tarafından kolayca fark edilmeyebilir. Hafıza bozukluğunun erken fark edilmesi ehemmiyetlidir, zira bazı hafıza bozukluklarının rehabilitasyonu olasıdır ve erken tespit edildiğinde rehabilitasyona erken başlanılabilir. Hafıza bozukluğunun erken yarıyıllarında evvel kolay şeyler adları anımsamada zorlanma, konutta ya da işyerinde koyduğu eşyalarını arama gibi unutulmaya başlar. Ancak, unutkanlık ve değişik öğrenişsel işlevlerdeki bozulma günlük yaşam etkinliklerini bozmaya başladığında ya da performansı düşmeye başladığında ehemmiyet kazanır.

Unutkanlık check-up’ı

Hafıza işlevlerimizin klasik olduğunu düşünsek dahi unutkanlık check-up yaptırmamızda büyük verim vardır. Hafıza check-up yaptırıldığında, klasik hafıza performans ölçümü yapılmış olacaktır ve bu da ileride oluşabilecek hafıza bozuklukları için referans olacaktır. Bazen de unutkanlık check-up’ı ile muhtemel hafıza bozukluğunun erken aşamaları tutulabilmektedir. Hangi yaşta olursanız olun ve özellikle 50 yaş üstündeki insanların salt unutkanlık check-up’ı yaptırmasında büyük fayda vardır. Aşinayı üzere 65-85 yaş arası bunama tehlikeyi her 5 senede bir iki katına çıkmaktadır. Unutmayınız ki, Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif bunamalarda unutkanlık bulgusu ortaya çıkmadan takribî 10-15 sene evvel beyinde farklılıklar başlamaktadır. Ancak unutkanlık check-up’ı ile erken yarıyılda silik de olsa bazı belirtilere tespit edilebilmektedir.
Unutkanlık check-up’ı ile bireylerin ruhsal gidişatı, oriantasyonu, hafıza işlevleri, anlama, kavrama, idrak etme, bilgileri bilme ve andırabilme işlevleri tespit edilebilmektedir. Bunun yanında kan muayeneleriyle bedende beceriksiz-bozuk olan ve unutkanlığa yol açan parametreler ortaya konulmakta, beyin görüntüleme Beyin MRI ve EEG Elektroensefalografi ile de beyinde olabilecek anatomik ve fonksiyonel bozuklukların varlığı ya da yokluğu tanımlanabilmektedir.

YAZAR BİLGİSİ