Yaz aylarında çocuğunuzu hastalıklardan gözetin

Beslenmenin her yarıyıl ehemmiyetli olduğunu vurgulayan Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kemal Akpınar, “Çocukların kilo ve boy orantısına göre beslenme de değişebiliyor ama bahar ve yaz aylarında azıcık daha yumuşak, sindirimi kolay gıdalarla beslenmek gerekiyor. Akışkan içeriği daha yüksek olan beslenmeler seçim edilmeli zira sıcaklarla birlikte terleme ve terlemeyle birlikte de akışkan kaybı daha fazla olacağı için bunun yerine konması gerekiyor. Özellikle 38-40 gibi yüksek sıcaklıkların olduğu yarıyıllarda daha hafif, vücudu yormayacak biçimde beslenmek gerekiyor. Bu yarıyıllarda özellikle meyveyi daha bol harcamak gerekiyor. Doğa kendi yarıyılına göre meyvelerini kendi veriyor. Karpuz, kavun, şeftali, kayısı gibi meyveler balanslı harcandığı zaman bedenimizin kaybettiği vitamin ve mineraller yerine konabilir. Ayrıca bolca yoğurt ve ayran harcanmalı. Her yiyecek için konut üretimi olan besinler daha makbuldür. Sıcak yarıyıllarda annenin yapacağı konut üretimi limonata, konut üretimi ayran gibi meşrubatları çocuklarına balanslı biçimde sunabilirler” teklifinde bulundu.

Çocukların güneşe hiç çıkarılmaması doğru değil

Güneşderi korunmamız gerektiği kadar, güneşe de gereksinimimiz olduğunu belirten Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Kemal Akpınar, “Güneşe çocukların hiç çıkarılmaması bazı metabolik hastalıklara, D vitamini noksanlığına bağlı olarak raşitizm dediğimiz ehemmiyetli bir hastalığa neden olabilir. Çocuğun yaşı ne kadar minikse o oranda güneşte daha az kalmalı ve daha erken saatlerde güneşe çıkarılmalı. Bebek ne kadar minikse daha erken saatte ve daha kısa süreli dışarı çıkarılabilirken, daha büyük çocuklar azıcık daha geç saatte güneşe çıkarılabilir. 4-5 yaşına kadar olan çocuklar dışarı çıkacaklarsa elbiseleri güneşe uygun ve şapkalı bir biçimde olmalılar. Kolları ve bacakları kısa kıyafetlerle minimum 30 dakikada güneşte durması yeterli vitamini alması için yeterli. Güneş ışınlarının meyilli geldiği 9:00-11:00 saatleri arası ve 15:00-17:00 saatleri arasında güneşe çıkılabilir. Dik açılı saatlerde elbise gibi fiziksel gözeticilerin yanında güneş gözetici kremlerden de yararlanmak gerekiyor. 40-50 güneş etken gözetici kapsayan kremler uygun olabilir. Bu kremler de boca eder gibi değil, ince bir katman halinde güneş ışınlarının dik geldiği omuz başları, kollar ve bacaklara sürülebilir. Uzun zaman güneşte kalınacaksa öğleden evvel ve öğleden sonra olmak üzere 2 kez sürmek yeterli olabilir. Güneş yağlarını senelik kullanmak daha sağlıklı. Mahsullerin son kullanma tarihi kesinlikle hakimiyet edilmeli. Alerjik tepkinlere neden olup aktifliği eksilebilir” dedi.

Havuz göz ve kulak enfeksiyonlarına neden olabilir

Sıcak havayla birlikte özellikle enfeksiyon hastalıklarında çoğalış olduğunu söyleyen Dr. Akpınar, “Yiyeceklerle bulaşabilen hastalıkların sıklığı çoğalabiliyor. Özellikle su ve yiyecek ile bulaşan hastalıklara dikkat etmek gerekiyor. Bazı besinler buzdolabı dışında uzun zaman yakalandığı ve sıcakla temas ettiği zaman daha kolay mikroorganizma geliştirebiliyorlar. Tavuk çözüldükten sonra dışarıda uzun zaman kalmamalı. Süt oda sıcaklığında 4 saatten fazla kalmamalı. Tatil köylerinde sarih büfelerde, her şey dahil konseptinde birtakım mikroorganizma orijinli hastalıklar aşırılaşabiliyor. Özellikle mayonez sıcak etrafta fazla kaldığı zaman mikroorganizmaların artabilmesi geliştirebiliyor. Ayrıca yaşadığımız sitelerdeki ve tatil yerlerinde havuz kaynaklı hastalıklara da yaz aylarında sıkça tesadüfülüyor. Özellikle göz ve kulak enfeksiyonları, ishaller, ateşli hastalıklar, cilt döküntüleri gibi havuz kaynaklı enfeksiyonlarda çoğalış görülüyor. Özellikle aileler emin yaş grubu çocukları için havuz yerine denizi seçim etmeli. Havuz, daha yoğun olmayan saatlerde seçim edilmeli ancak havuzun teftişinin de kumpaslı yapılması ehemmiyetli” ifadelerini kullandı.

Yaz aylarında sık banyo yapılmalı

Hijyenin çok ehemmiyetli olduğuna değinen Dr. Akpınar evvel şahsi daha sonra cemiyetsel alanlardaki hijyen mikroorganizmalardan korunmanın ehemmiyetini belirterek laflarını şöyle sürdürdü: “Yaz mevsiminin getirdiği birtakım hastalıklar var natürel. Sinek, böcek ısırıkları, keneler, virüs enfeksiyonları, el-ayak-ağız hastalığı gibi hastalıklar görülüyor. Sinek ısırıklarını önlemek için elbiseye dikkat edilmeli. İkinci olarak da nebatsal mahsuller çok ince katman halinde kullanılmalı. Sinek kovucu ilaçlar kullanılıyorsa kesinlikle civarın havalandırılması sağlanmalı. İsilik de özellikle bebek ve ufak çocuklarda yaz aylarında çok sık görülüyor. Fazla terlemeye bağlı olarak alana geliyor. Tek devası serinlik ve sık banyo yapılması. Güneş ışınlarının dik geldiği zamanlarda dışarı çıkıldığında sıcak çarpmasına da dikkat etmeli.”