Yeme bozukluğu nedir bulguları ve rehabilitasyonu

27.04.2022
349
Yeme bozukluğu nedir bulguları ve rehabilitasyonu

Günümüzde yeme bozukluğu tutumlarıyla oldukça sık karşılaşıyoruz. Kimi zaman bu bireyler yediklerini kabahatlilik duygusuyla kusma, yemek alımını yalanlama, saplantı derecesinde sağlıklı beslenme algısı, gece uykusundan kalkıp yemek yiyebilme ve yeme nöbetleriyle kendini gösteriyor. Bu gibi rahatsızlıklarda besin tek başına bir mesele değildir. Bireylerin besinlerle kurdukları ilişki, besinlere ve vücutlara yükledikleri anlamlar bayağı beslenen fertlerden değişiktir. Rehabilitasyonda beslenmeden evvel bu algıların düzenlenmesi gerekmektedir. Bu stil yeme bozukluğu yaşayan bireylere bakıldığında genellikle kilo problemi yaşayan, hayatlarının emin bir müddetinde yanlış perhiz uygulamalarıyla zafersizlikle sonuçlanmış, yaşanılan bu galibiyetsizliğin bireyi daha fazla yanlış beslenmeye ve beslenme algısının değişmesine neden olmuştur. Kilo probleminin psikolojik ebada taşınarak bir bağ kurulması bu bozukluğun temel sebebidir.

5 temel yeme bozukluğu

1. Anoreksiya Nevroza

2. Bulimia Nevroza

3. Ortoreksiya

4. Fazla yeme Belirtiyi Binge Eating

5. Gece Yeme Belirtiyi

Anoreksiya Nevroza

Bu tavır bireyin fazla cılız olmasına karşın kilolu olmaktan korkma, beden imgesinde bozukluk, çok düşük beden ağırlığı ve yağ oranına sahip olduğu gidişatlardır. Daha Öncekinden sıklıkla bayanlarda görülen bu yeme tutumu Amerika’da 25 milyon bireyde yapılan yeni bir araştırmada %25′ inin erkek popülasyonuna ait olduğu ortaya çıkmıştır. Bayanlarda düşük beden yağ oranına bağlı olarak kumpassız menstürasyon, kan tazyikinde eksilme neticeyi baş dönmesi ve baygınlık, kramplarda çoğalış ve kuvette eksilme gibi sağlık meseleleriyle karşılaşılır. Orta-üst sosyo ekonomik grupta daha sık görülmekte olup, ergenlik çağındaki çocuklarda sıklıkla karşılaşılır. Bu bireyler varsaydıkları fazla kilolarından kurtulmak ismine ishal yapıcı laksatif ve bedenden su atıcı diüretikler kullanırlar. Besin alımına, cılızlığa fazla saplantılı olan bu bireyler, çok ağırlık kaybetmiş olsalar bile açlığı ve besin alımını yalanlarlar.

Bulimia Nevroza

Bulimia nevroza’ da ise şahıs fazla ölçüde besin harcar ve beden ağırlığı kazanımını önlemek için isteyerek gıdayı dışarı atma kusma, laksatif, diüretik, fazla egzersiz gibi negatif tutumlarda bulunmaktadır. Çoğunlukla yüksek kalorili gıdaları seçim eder. Genelde diüretik idrar söktürücü kullanmaya bağlı fazla akışkan kaybı, uzuv zararı asıllaşabilir. Kusmaya bağlı iç kanama, asit, gastrit diş problemleri gözlemlenir. Tükürük bezlerinde şişmeler, kumpassız menstürasyon en sık görülen sağlık problemleridir.

Ortoreksiya Nevroza

Sağlıklı beslenme algısının saplantı derecesine tırmanması ve bozulmasıdır. Ortoreksiya Nevroza’da bireyler, her yediği yemeği mübalağalı bir biçimde hakimiyet etmektedir. Ayrıca besinlerin fazla saf ve katkısız olmasını saplantılı bir titizlik içerisinde değerlendirerek pek çok besini ham olarak harcamayı seçim etmektedirler. Yalnız ve cemiyetten izole hayata isteği, başkalarının beslenmesini devamlı tenkit etme, bunalım, stres ve mükemmelliyetçi meyiller de görülmektedir. Natürel olmayan yiyeceklerin kilo aldıracağı saplantısından başka; kanser fobisi gibi, besinlere yüklenmiş paranoyalar da kapsar. Şahıs dışarıda yemek yemeyi aynı sebeplerle yalanlar ve asosyalleşir.

Gece yeme belirtiyi

Akşam veya gece yiyecek alımı çoğalmış, günlük alınan yiyeceğin en az %25′ i akşam yemeğinden sonra alınır ve haftada en az 2 gece yemesi olur. Güne iştahsızlıkla başlayıp, gece çok yüksek kalorilerle beslenmedir. Şahıs gece uykusundan uyanır ve fazla iştahla yemek yer. Bunalımla iç içedir.

Binge Eating

Obezite ile yakından iletişimli bir rahatsızlık olup, kısa zaman içinde, eş şartlarda ve eş müddette, çoğu bireyin yiyebileceğinden daha fazla ölçüde yemek yeme özelliği taşımaktadır.Yeme nöbetleri biçiminde kendini gösterir ve şahıs kendini hakimiyet edemez. Şahıs her nöbette artık yiyemeyecek hale gelene kadar yer. Utanç ve kabahatlilik duygularıyla iç içedir.

Ne yapmalı

Erken teşhis bu hastalıkların rehabilitasyonunda oldukça ehemmiyetlidir. Böyle gidişatlarda en iyi rehabilitasyon neticeleri; tıbbi, psikolojik ve beslenme konsültasyonu kapsayan kombine rehabilitasyon yolludur. Hasta grupları ve aile fertlerini kapsayan terapi grupları da rehabilitasyonun ehemmiyetli bir kısmını oluşturur. Anoreksiyalı birisi genellikle riskte olmadığına veya takviyeye gerek olmadığına inanır. Bulimik olanlar ise meseleyi farkında olurlar fakat takviye almayı istemezler. İyileşme süreci birkaç aydan birkaç seneye kadar değişebilir. Bu hastalıklara sahip bireylerin yakınları için de aile destek grupları takviyeci olabilmektedir.

YAZAR BİLGİSİ