Yoğurt kanser yapar mı?

Dr. Dizdar, kendisinin bu mevzuda tenkitleri gündeme getirdiğinde bazı endüstriyel yoğurt üreticilerinden, “Öğretmenim size bozulmayan yoğurt verdik daha ne istiyorsunuz” diyenlerin olduğunu dile getirdi.

“Çevremizde her gün birisine kanser teşhisi konulduğunu dinliyoruz. Uzmanlar, kanserdeki bu kadar yoğun bir çoğalışı sadece sigara, içki ve obezite ile açıklamanın olası olmadığını düşünüyor.
Beslenme açısından da birbirinden çok değişik sosyal statüdeki insanlarda da kanser görülüyor. ‘Yaşamınızdan çıkarın’ diyebileceğiniz neler var?’ diye sorarsanız bilim adamları olarak geçtiğimiz senelerde bunu çok tartıştık.

Birinci sırada olan yoğurt hala ilk sıradaki yerine gözetiyor. Bizim ülkemizde yoğurt, öteki ülkelere göre sarih ara daha çok harcanan bir mahsuldür. Yoğurt, beslenmeden öte insan bedeninin balansının korunması açısından da çok ehemmiyetlidir.”

Endüstriyel yoğurtun suni bir mahsul olduğunu ileri süren Dr. Dizdar, laflarını şöyle sürdürdü:
“Dolapta bekleyen yoğurdu haftalar süresince üstten yemeye devam etseniz bir şey olmuyor. Bunu ben kerelerce test etmiş biri olarak öğreniyorum.

Azıcık dikkat eden herkesin de bildiğini düşünüyorum. Bir mahsul bu kadar çok harcanıyorsa, bu kadar derin bir metamorfoza gitti ise mesele var demektir. Bir besinin bozulma şeklinin dönüşmüş olması, ekşimenin ötesinde küflenmeyi dahi sıçrıyor olması, içerikte çok fazla farklılık yapıldığını gösterir.

Kimse hataya bakmasın. Bunlar yoğurt değil. Bu yoğurt usulü şuurlu bir biçimde Türkiye’ye dayatılıyor. Bu eforlar, yoğurda ait Türkiye’deki legal beyannameleri dahi değiştirdi.”