Yoksa inatlaşma bir hastalık mı ?
Karşı gelme bozukluğu öteki ismiyle “patolojik inadın” tanı alan bir hastalık olduğuna dikkat toplayan uzmanlar, hastalığın oluşmasında yanlış aile tavırlarının tesirini vurguluyor. Patolojik inatlaşmanın en ehemmiyetli bulgusunun dikkat beceriksizliği, çok kolay ağlama ve saldırganlık olduğunu belirten uzmanlara göre, zamanında müdahale edilmezse özellikle ergenlik yarıyılında daha büyük meselelere yol açabiliyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Sağlık Kurumu Çocuk ve Ergen Psikiyatri Üniteyi Uzman Muayenehane Psikolog Leyla Arslan, çocuklarda inatlaşmanın muhakkak miktarlarda kabul edilebilir bir gidişat olduğunu belirterek bunun patolojik inat ile karıştırılmaması gerektiğini söyledi.
Patolojik inatlaşma bir hastalıktır
Patolojik inatlaşmanın tanı alan bir hastalık olduğunu belirten Leyla Arslan, “Patolojik inat, çocuğun bir şey yapmak istememesi ve ağzınızdan çıkan her sözcüğün tersini size söylemesidir. Biz buna karşı gelme bozukluğu diyoruz. Mesela çocuk yaptığı her şey için ödül alırsa yapmadığı zaman bir şey almıyorsa kendiliğinden bir sey yapmak istemez. Bazı gidişatlarda da aile farkına varmadan çocukta istemediği tutumu pekiştiriyor. Çocuk kendiliğinden bir şey yapmayı vazgeçiyor ve tersine davranıyor aile istenmedik tutumu yapmaması için ödüllendiriyor. Bu gidişat istenmedik tutumu pekiştiriyor. Aile ve çocuk zorlayıcı bir gidişatla karşı karşıya kalınca yanlış tutumlar pekişiyor” dedi.
Dikkat beceriksizliği rehabilitasyon edilmeli
Anne-babanın yanlış tavırlarının bu hastalığa zemin oluşturduğunu belirten Arslan, “Çocuğun algılarındaki bir bozukluğu evvelden tespit edemediğiniz zaman karşınıza başka bir mesele olarak geliyor. Dikkat beceriksizliği olan bir çocuk, gördüğü şeyi bizden değişik gören bir çocuktur. Çocuklar için sabırla oturamamak, çok ağlamak ve konuşmadan yürümeye başlamak birer bulgudur. Böyle bir çocukta dikkat beceriksizliği olma olasılığı yüksektir. Bunu rehabilitasyon etmediğiniz zaman patolojik inatlaşmayı fark etmeden yaratıyorsunuz. Karşı gelme tutumu dikkat yetersizliğine ek olarak büyüyor” ihtarında bulundu.
Ergenlik yarıyılında büyük meseleler ortaya çıkıyor
Karşı gelme tutumu başka bir deyişle patolojik inatlaşmanın erken yarıyılda rehabilitasyon edilmemesi halinde ergenlik yarıyılında daha büyük meselelerin ortaya çıkabileceğini belirten Leyla Arslan, şunları söyledi: “Bunu hastalık olarak görmeyip kolay bir inatlaşma olarak görürseniz ergenlik yarıyılında o çocuğukla irtibatın giderek güçleştiğini ve çatışmaların çoğaldığını görebilirsiniz. Patolojik inatlaşmanın başka bulguları var: Bu çocuklar çok kolay ağlıyorlar, saldırgan olabiliyorlar. Sövüp haykırabiliyorlar, uzun bir zaman bir işi yapmıyorlar. 20 dakikadan fazla bir yerde kalmıyor başka bir deyişle dikkat meseleyi de yaşıyor. Bir de aileden başka bireylere de karşı geliyorlar misalin hocaya tekme atabiliyorlar. Bu tip çocukların son zamanlarda rakamlarının çok çoğaldığını görüyoruz ve gelen fertlerde yalnızca dikkat beceriksizliği yok karşı gelme tutumu da gelişmiş oluyor. Bu çok düşündürücü bir gidişattır, zira annesine ve babasına tekme atan çocuğun cemiyette saygı göstereceği kimse de kalmamış oluyor” dedi.
Patolojik inatlaşma aileden kaynaklanıyor
Leyla Arslan, patolojik inatlaşmanın daha çok aile davranışlarından kaynaklandığına dikkat toplayarak “Davranışlarda gördüğümüz yanlışlıklar, kaygısızlık, fazla alaka ya da yanlış pekiştirme, çocuğu bütün olarak kavrayamama, duygularına empati yapamama, aile içinde ortaya çıkan problemleri çözememe ve pozitif uzlaşmacı model olamama olarak karşımıza çıkar. Bunların çoğalmasının nedeni, anne ve babalar çocuklarını izleyemiyor ve duygularını çok fazla fark edemiyor, çocuktaki negatif tutumu söndürmekte eksik kalıyor” diyerek ebeveynlere çocuklarıyla daha çok ilgilenmelerini ve yanlış tutumları ödüllendirmemelerini öneri etti.