İlişkinizi başkalarının ilişkileriyle karşılaştırmayın

Hepimiz zaman zaman kendimizi dostlarımızla karşılaştırırız, bu her zaman yanlış değil. Hakikat mesele, başkalarının yaşamlarındaki veya ilişkilerindeki pozitif istikametleri kendi yaşamımızdaki negatif doğrultularla karşılaştırdığımız zaman başlıyor. Bu cins karşılaştırmalar risk kapsıyor, zira dışarıdan dört mısra gibi gözükse de, kimsenin ilişkisi ideal değildir. Her Zaman öteki insanların bizden daha mutlu olduklarını düşünmek, kendimizi kesintisiz bir mutsuzluğa çekmemize yol açabilir.

Bayanların yaptığı flört yanılgıları

Siz evlenme öneri ettiğinizde sevgiliniz konutluluğunuzun ne kadar hoş olacağını açıklamaya çalışırken, sizin usunuzda dostunuzun sevgilisinin evlenme önerisini Paris’te ettiği mi geçiyor? Olabilir. Belki ilk dinlediğinizde siz de böyle bir evlenme önerisinin çok romantik olduğunu düşünebilirsiniz ama hayallere fazla kapılmayın. Çantaya sokuşturulan aşk mektupları, özel günlerde yazılan şiirsel yazılar, her zaman dört mısra bir ilişkinin aynası değildir.

Dostunuzun eşi her Cuma günü ona çiçek alıyorsa, belki kendinizi makûs sezeceksiniz ama bundan yola çıkıp, onların arasında hiçbir mesele olmadığını, her gün kumrular gibi dolaştıklarını varsaymayın. Sevgilinizin ve ilişkinizin artılarını ve eksilerini listeleyin. Pozitif istikametleri, negatiflerden daha fazlaysa, sıhhatli bir ilişkiniz olduğu için coşabilirsiniz.

Haftada iki kere buluşmak dahi sizi mutlu ederken, ilişkisine sizinle aynı zamanda başlayan bir dostunuz, yanınıza parmağındaki yüzükle gelince, canınız bunalabilir. Belki de aniden bir sual belirir kafanızda: “ilişkimiz gerçekten bir yere gidiyor mu, yoksa zaman mı kaybediyoruz?”

Her ilişkinin kendine ait bir sürati var

Natürel süratini çoğaldırmak istiyorsanız, bazen ters tepki alabilirsiniz. Belki de çekemediğiniz dostlarınız aslına size çekemiyordur, birbirinizin yaşamına bu kadar müdahale etmediğiniz için. Gerçekten evlenmek isteyip istemediğinizi öğrenmeniz ehemmiyetli.

İlişkinin en büyük düşmanı

Dostlarınız senelerdir beraber olmalarına karşın, hala birbirlerinin tümcelerini bitirip, gözlerinin içine bakıyorlarsa, haklısınız, geçimli bir çift olabilirler. Az müzakere ettiklerini hatta münakaşalarının en fazla on dakika sürdüğünü gördüğünüzde kendinizin neden böyle iyi uyuşamadığınızı düşünebilirsiniz. Birbirinizle ne kadar çok konuştuğunuz yeterli bir ölçüt değildir. Her insan her mevzuda saatlerce konuşamayabilir, o surattan ilişkiye karar verdiğinizde, kendi kendinize şu suali mesele: “Benimle saatlerce sohbet etmeyen biriyle birlikte olabilir miyim?” Bağlantının sizin için ne anlamına geldiğini iyi kavrayın. En çok konuşmak istediğiniz mevzuları listeleyin ve bir günlüğüne televizyon izlemekten bırakıp, bir şişe şarap eşliğinde neşeli bir sohbete koyulun.

Onları görmezden gelin

Herkesle beraberken dahi, üzerinden ellerini kıskanan çiftlere hepimiz tanık olmuşuzdur. Acaba, onlar gerçekten öyleler mi, yoksa etraflarına bir şeyler mi göstermek istiyorlar? Öz güveni olmayan çiftler kendilerini aşırısıyla afişe ederler. Çevrenizde bu cins çiftlerden varsa, onları görmezden gelin.