Omurgaya hasar veren 7 tavır

28.11.2021
641
Omurgaya hasar veren 7 tavır

Ağrılar 7’den 70’e hemen hepimizin peşinde. Kimimizin boynu, sırtı kimimizin beli, dizi hatta el bileği ağrıyor. Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Dr. Halil Algan omurgaya hasar veren 7 tutumu anlattı ve önemli uyarılarda bulundu.

Günümüzde en yaygın şikayetlerin başında bel ve boyun ağrıları geliyor. Öyle ki duruş bozuklukları, hareketsizlik ve fazla kilolar sebebiyle artık genç yaşlarda da kapımızı çalar hale gelen ağrılar, hareketleri kısıtlıyor, en kolay işleri dahi yapmamızı eforlaştırabiliyor. Şahsın yaşam niteliğini düşüren ağrılarda önceliği boyun, sırt ve bel ağrıları alıyor.

El, diz, bilek, dirsek ağrıları derken liste uzuyor. Üç aydan uzun süren ağrıların ‘kronik ağrı’ olarak nitelendirildiğini belirten Dr. Halil Algan, ülkemizde de çok yaygın bir şikayet olan kronik ağrılar sebebiyle Amerika Birleşik Devletlerinde her sene milyarlarca dolar iş eforu kaybı oluştuğunu söylüyor. Bu maliyetlerin eksiltilmesi emeliyle hastaların ağrı kaynaklarının ‘operasyonsuz’ rehabilitasyon edilmesinin ön tasarıya çıkarıldığını vurgulayan Dr. Algan “Devletin siyaseti kronik ağrıların yarattığı iş eforu kaybını en aza indirmek; zira bir hayli hasta operasyon gerekmediği halde, yalnızca ağrılarından kurtulabilsin diye afaki yere operasyon ediliyor. Hastalar bu operasyonlar sebebiyle uzun zaman işinden ve sosyal yaşamından uzak kalırken sağlık tüketmeleri çoğalıyor. Bu sebeple Amerika Birleşik Devletlerinde Ağrı Rehabilitasyonu Kısımları bel ve boyun fıtıklarının rehabilitasyonunda çok ehemmiyetli bir yere sahip” diyor.

Bel, sırt ve boyun ağrıları başı sürüklüyor

En fazla şikayetin bel, sırt ve boyun ağrılarından olduğunu, hastanın ağrı hikayesi ve günlük yaşamında ağrı sebebiyle zorlandığı hareketlerin tanımlanarak doğru teşhis konulmasının kritik ehemmiyet taşıdığını belirten Dr. Algan “Misalin yatağını düzenleyebiliyor mu; suratını rahat yıkayabiliyor mu; pabucunu giyebiliyor mu; alışverişe gidebiliyor mu; hatta rahatça giysilerini giyebiliyor mu? Kapsamlı bir tetkik ve muayene yapılmadan, ‘Senin belinde fıtık var; operasyon ol. Hepsi geçer’ denilemez. Üstelik tek başına MR neticeleri de yanıltıcı olabilmektedir. Hastada şayet bel fıtığı teşhis edildiyse ve bacağında ağrı dinlemiyorsa, kuvvet kaybı yoksa, yalnızca MR neticesine bakarak operasyon kararı vermek doğru değildir” diyor. Dr. Algan ülkemizde her sene on binlerce hastanın, doğru seçilmiş ağrı rehabilitasyonu usulleri ile ağrısız bir yaşama kavuşabileceğini vurguluyor.

Nelere dikkat etmeli

Hastanın varsa fazla kilolarını vermesi, yürüyüş yapması, yüzmesi ve günlük yaşamında bel ve omurgasını yanlış kullanmaması kritik ehemmiyet taşıyor.

Peki, günlük yaşantımızda hangi yanlışlar omurgamıza hasar veriyor, bel, boyun ve sırt ağrıları derken ağrılarımızı artırıyor?

1- Hareketsiz yaşam stili: Büyüyen teknolojinin de tesiriyle 7’den 70’e hareketsiz yaşam stili gitgide yaygınlaşıyor. Hareketsiz yaşam stili omurgayı bütün anlamıyla vuruyor! Dr. Halil Algan, 90 yaşında bir hastasından misal vererek kumpaslı tempolu yürüyüşün ehemmiyetini vurguluyor: “Yaşamı süresince kumpaslı tempolu yürüyüş yapmış olan 90 yaşındaki bu hastamın omurga radyolojik görüntüleri, kendisinin yarı yaşındaki bireylerden çok daha iyi gidişatta idi.”

2- Fazla kilolar: Fazla kilo omurgadaki disklerin tazyikini ve yükünü artırırken, rehabilitasyonu da eforlaştırıyor. Fazla kilolardan kurtulmak ve kumpaslı yürüyüş yapmak, omurgaya binen yükü yok denecek kadar eksiltiyor.

3- Yumuşak yatak: Kimi zaman televizyon karşısında yumuşak bir koltuğa uzanıyor saatlerce aynı pozisyonda kalıyoruz. Ama yanlış yapıyoruz. Çünkü gerek oturmak gerekse uyumak için yumuşak yatak omurga sıhhati açısından son derece hasarlı. Doğru yatak tercihi ağrılarla gayrette en iyi rehabilitasyonlardan biri. Dizlerin arasına ve altına yastık koymak da basıyı eksilterek bireyi hafifletiyor.

4- Uzun zaman ayakta kalmak: Ayakta sabit durulduğunda omurga disklerindeki tazyik klasiğin 4-5 kat üzerine çıkıyor. Hele de uzun zaman aynı pozisyonda ve ayakta durmayı gerektiren işlerde, omurgadaki diskler daha ivedi aşınıyor. Bel ve boyun kaynaklı ağrılar daha sık görülüyor. Ütü yaparken dahi ağırlık verdiğimiz bacağımızı sırasıyla değiştirmek gerekiyor.

5- Dizi kırmadan öne eğilmek: Yapılan en büyük yanlışlardan biri de dizlerimizi kırmadan öne doğru eğilmek. Zira bu gidişatta bel ve boyun omurgamızdaki disklerin tazyiki 6-7 kat çoğalıyor. Yerden bir şey almamız gerektiğinde dizimizi kırarak eğilmek çok ehemmiyetli.

6- Uzun zaman aynı pozisyonda oturmak: İnsan bedeni devamlı olarak hareket etmeye göre yapılandığı için azami disk içi tazyik, devamlı oturanlarda görülüyor başka bir deyişle büro çalışanlarında. Bu sebeple büro çalışanlarının 20-30 dakikada bir masa başından kalkıp bir gezmesi gerekiyor. Omurga kaynaklı uzun süren ağrılar kronik ağrılar çoğunlukla masa başı çalışanlarda görülüyor.

7- Çok yüksek topuklu kundura: Çeşit çeşit modelleri ve renkleriyle cezbeden yüksek topuklu pabuçlar, devamlı giyildiğinde omurga sıhhati açısından son derece hasarlı. Ayakların rahat bir konumda olması ve öne doğru baskı yapılmaması gerekiyor. Otururken de ayaklar yere tabanın tümü ile basılmalı. Aksi halde bel, kalça ve dizlerde yapısal bozulmalar ve kronik ağrılar başlıyor.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri