Daha düz bir karına sahip olmak ister misiniz?

Uzman Diyetisyen Merve Tığlı Çınar, karın bölgesindeki yağlanmayı önleyecek ve düz bir karına sahip olmanızı sağlayacak tekliflerde bulundu. Karın bölgesinde ne kadar çok yağ depolanmasına izin verirseniz; diyabet, kalp hastalıkları, inme ve yüksek tansiyon tehlikeyi de bir o kadar çoğalır. Ancak aynı şey kalça etrafında depolanan yağlar için geçerli değildir. Karın bölgesinde oluşan ekstra yağlar viseral yağlar, hayati iç uzuvlarınızın çevresinde konumlandığından dolayı sıhhatinizi tertip eden hormonları tesirler.

DAHA DÜZ BİR KARIN İÇİN BUNLARA DİKKAT!

1- Stresinizi üzerinizden atın: Yaşadığınız minik bir streste dahi beyniniz kortizol üretimini çoğaldırır. Bu hormon da karın bölgesinde ekstra yağ depolanmasına neden olur. Karın bölgenizin daha fazla kalınlaşmasına tahammül edemiyorsanız, stresinizi söküp atın! NE YAPABİLİRSİNİZ? Yoga ve derin soluk alma gibi faaliyetler stres ve anksiyeteyi eksiltmeye destekçidir. Bu faaliyetler bedeninizdeki parasempatik asapları aktive ederek, otomatik olarak gevşemenizi sağlar.

2- Daha fazla yatın: Bedeninizin dinlenmesine izin vermeyip yeterli ve nitelikli bir uyku yatmıyorsanız kortizol seviyenizin çoğalmasına destek çıkıyorsunuz demektir. Kortizol, stres sırasında çoğaldığı gibi uykusuz kalmanızdan da etkilenir ve karın bölgesindeki yağlarınızın çoğalmasına neden olabilir. Ayrıca enerjiniz düşük olduğunda ve bitkin sezdiğinizde daha sık yeme gereksinimi dinlemenizin sebebi de yükselen kortizol hormonunun size kendinizi aç sezdirmesinden kaynaklanır.

NE YAPABİLİRSİNİZ?

Karın bölgesindeki yağlarla savaşmak istiyorsanız günde en az 7-8 saat nitelikli yatmaya özen göstermelisiniz. Şayet uykuya dalmakta güçlük sürüklüyorsanız, uyumadan evvel papatya ve adaçayı gibi sizi hafifletecek, uykuya dalmanızı basitleştirecek nebat çaylarından faydalanabilirsiniz. 3- Probiyotik kapsayan yiyecekleri harcamaya özen gösterin: Probiyotik kapsayan yiyecekleri harcamanız, bağırsak floranızı sıhhatli hale getirerek karın bölgenizin incelmesine destekçi olur. Aynı zamanda süt ve süt mahsulleri tüketimi sonrası kabarıklık problemi yaşayanlardansanız bu meselenizden probiyotiklerin desteğiyle kurtulabilirsiniz.

NE YAPABİLİRSİNİZ?

Menünüze yoğurt ve kefir gibi probiyotiklerin en iyi kaynaklarını ilave etmeye özen gösterin. Verimli bakterileri kapsayan bu yiyecekleri harcamayı alışkanlık haline getirerek kendinizdeki başkalaşımı kısa vakitte görebilirsiniz. 4- Kabarıklığa neden olan meşrubatlardan uzak durun: Bira göbeği istemiyorsanız içki kullanımını kısıtlayın. Zaman zaman sosyal içici olmanın kimseye bir hasarı yok. Ancak bu vaziyeti alışkanlık haline getirmek, bel etrafınızda o hiç hoşlanmadığınız tabakaların oluşmasına neden olabilir. Zira araştırmalar, içkili meşrubatların özellikle akşam saatlerinde ve büyük ölçülerde harcanmasının kabarıklıkla doğrudan ilişkili olduğunu gösteriyor. Şekersiz, gazlı meşrubatların hasarsız olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Bir Hayli şahıs kalorisiz gazlı meşrubatların bedende olumsuz bir tesire yol açmadığına inanır. Fakat bu meşrubatlarda oluşan karbonatlaşma neticeyi gelen gaz, midenize yerleşerek kabarıklığa neden olur.

NE YAPABİLİRSİNİZ?

Kabarıklıkla savaşmanın en iyi yolu, bedeninize gereksinimi olan suyu vermeniz. Her öğün evveli meşrubatınız 2 kadeh suyla kabarıklık ve ödemden tamamen kurtulabilirsiniz. 5- Yüksek ölçüde tuz ve sodyum kapsayan yiyeceklerden uzak durun: Tuz, sindirim sistemi rahatsızlıklarına ve fazla kabarıklığa neden olur. Tuzdan aldığınız sodyum bedende fazla su tutulumuna neden olduğu için ödem problemi oluşur.

NE YAPABİLİRSİNİZ?

Dışarıda harcadığınız hamburger, pizza, bisküvi vb. işlenmiş besinlerden uzak durun. Bunların sık tüketimi, fazla ölçüde sodyum alınmasına ve ödem, kabarıklık gibi problemlere yol açabilir.