Faydalı bildiğimiz yiyeceklerin hasarları nelerdir?

15.04.2021
349
Faydalı bildiğimiz yiyeceklerin hasarları nelerdir?

Sıhhatlı olduğunu düşündüğümüz gıdaları harcarken bazen fazlaya kaçabiliyoruz. Bu da haliyle bizlere sıhhat problemleri olarak geri dönmektedir. Diyetisyen Emine Yüzbaşıoğlu, tüketim sıklığı ve ölçüsüne dikkat edilmesi gereken yiyecekler ile alakalı ihtarda bulundu.

Kuru bakliyatlar;

Günlük hayatımızda sıkça harcadığımız yiyecekler arasında bulunan fasulye, mercimek, nohut gibi kuru bakliyatlar posa kıymeti yüksek ve sıhhate oldukça yararlı bir aile olan bakliyatlar, en ehemmiyetli nebatsal protein kaynağı sınıfında yer alırlar ve hayvansal proteinlerin kapsadığı kolesterolü kapsamazlar. Harcanırken dikkat edilecek husus ise porsiyonudur.

Yemekleri dışında salata olarak da harcanan baklagiller protein içeriği yüksek olmasına rağmen karbondidrat grubunda yer alır ve 4 yemek kaşığı bakliyat 1 dilim ekmeğin kalorisiyle eşdeğerdir. Ayrıca pilavsız bakliyat yenmez fikriyle kalori alımı çoğalarak kilo çoğalışına neden olmaktadır. Bu nedenle özelikle kış aylarında daha sık harcanan bakliyatın sıhhatli ama kalori açısından çok da suçsuz olmadığı unutulmamalıdır.

Meyveler;

Vitamin ve mineral ambarı olan, bedenin posa lüzumunu karşılayan meyveler, ayrıca çok iyi antioksidanlardır. Değişen oranlarda A ve C vitamini kapsarlar. C vitamini, bedenin kendini hastalıklara karşı gözetmesi ve başka vitamin, minerallerin emiliminde faaldir. Özellikle kış aylarında hastalıklardan korunmak için harcanan fazla meyve ve meyve suyu tüketiminin hastalıklardan korunmaya tesiri olmayacaktır.

Zira bedene alınan daha fazla C vitamini depolanmadan, idrarla atılmaktadır. Bu nedenle C vitaminini daha fazla almak için meyve tüketimi artırılmamalıdır. Yeteri ölçüde yendiğinde sıhhatli yiyecek grubu olan meyveler, fazla harcandığında kapsadıkları meyve şekeri nedeniyle kilo çoğalışına neden olabilmektedir. Günlük meyve tüketimi 3-5 porsiyon olarak hudutlandırılmalı, kabuklu harcanabilenler kabuklu harcanmalı, meyve suyu olarak tüketiminden sakınılmalıdır.

Tereyağı;

Kahvaltıda ve lezzet verici olarak yemeklerde sıklıkla kullanılan tereyağının insan sıhhati üzerine ehemmiyetli verimleri bulunmaktadır. İçerisinde antioksidan barındıran tereyağı, bedende bulunan hür radikallerin negatif tesirlerini eksiltir. Bağırsak, mide gibi iç uzuvların sıhhatini pozitif güzergahta etkileyen tereyağı, kardiovaskuler rahatsızlık tehlikesini eksiltir. Adale ve eklem sızılarının eksilmesine destekçi olan tereyağı, kemik gelişimini sağlar.

Artrit oluşma ihtimalini de en aza indirir. Tereyağı, içerisinde yer alan A vitamini sayesinde de göz sıhhatini pozitif güzergahta tesirler ve cildi erken yaşlarda ihtiyarlama tesirlerini ortadan kaldırır. Fakat fazla alımı neticeyi tereyağı verimden çok hasar getirecektir. Ülkemizde çokça harcanan bir yağdır. Özellikle kalp ve damar hastalığı olanların doymuş yağ içeriğinden dolayı kesinlikle sakınması gerekmektedir.

Fazla yağ alımı insülin mukavemetini çoğaldıracağından diyabetli hastalarında fazla harcamamaya itina göstermeleri gerekmektedir. Takribî %80 i yağ olan bu besinin fazla alımı kilo almaya neden olabilmekte ve uzun vadede bir hayli kronik hastalığın oluşmasında tesirli olabileceği öğrenilmektedir. Bu surattan tereyağı tüketimini günlük bir tatlı kaşığı ile hudutlandırmalı, hamur işlerinde pilav ve makarnada fazla kullanımından sakınılmalıdır.

Peynir;

Her sabah kahvaltı sofralarımızı, değişik çeşitleri ile süsleyen peynirin enerji ve yiyecek kıymeti oldukça yüksektir. Peynir kalsiyum, B12 vitamini ve protein den oldukça zengindir. Kapsadığı protein ve yağ nedeniyle süt grubunda değil et grubunda değerlendirilir. 30 gr başka bir deyişle 1 kibrit kolisi peynir, 1 köfte büyüklüğünde etle eşdeğer yiyecek içeriğine sahiptir.

Bu nedenle süt, yoğurt beğenmiyorum onların yerine peynir yiyorum görüşü yanlış bir düşüncedir. Son zamanlarda kilo almanın tek nedeni ekmek olarak kabul edilmektedir. Öbür besinlerin suçsuz olduğu düşünülerek kahvaltıda, aralarda ekmek yerine çerez yer gibi bol ölçüde harcanan yağlı peynirler kilo çoğalışına neden olmaktadır. Kapsadığı yüksek kalori nedeniyle, perhiz tasarlanırken peynir ölçüyü hudutlu yakalanmalıdır.

Bal;

Kahvaltıda tereyağının en hoş bitiricisi olarak ekmeğin üzerine sürdüğümüz, meyveli yoğurdun üzerine dolaştırarak tatlandırdığımız, nebat çaylarına ilave ederek hastalıklarımızı rehabilitasyon ettiğimiz, bazen keklerde, çöreklerde, kurabiyelerde şeker yerine kullandığımız bal beslenme alışkanlıklarımızın bırakılmazıdır.

Natürel olarak üretilen saf kaliteli ballar, kabızlık, öksürük, nezle gibi rahatsızlıkların rehabilitasyonunda natürel ilaçlar olarak misyon yaparlar. Kapsadıkları vitamin, aminoasit ve mineraller sayesinde sihrime çağındaki çocukların vücutsal gelişimlerine pozitif katkılar sağlayan bal, bağışıklık sisteminin büyümesinde ehemmiyetli rol oynar. Bu verimleri görmek için balınızın natürel olduğundan emiz olmalısınız.

Şayet ki bal buzdolabında şekerleniyorsa, kaşıkladığınızda sürekli ve sıvı şekilde kaşıktan akıyorsa, azıcık fazla yendiğinde geniz ve boğazda yanma yapıyorsa o bal asıl baldır. Ancak natürel bal istediğim kadar yiyebilirim görüşü çok da sıhhatli bir düşünce değildir. Özellikle şeker hastalarının kaçınması gereken balın kalori içeriği 100 gramında, 300 kalori olduğu unutulmamalıdır.

Kuruyemiş;

Kuruyemişler içeriğinde barındırdıkları nitelikli yağlar ve özellikle Omega 3 kaynağı ile beyin gelişiminde ve iyi kolesterolün yükselmesinde büyük faydalar sağlamaktadır. Bitkisel kaynaklı yiyecekler olup, enerji içerikleri yüksektir. Perhizde spektrum sağlamaları açısından günlük önerilen ölçülerde harcanmalıdır. Uzun zaman tok yakalıyor, hem de sıhhatli fikriyle ana öğünler yerine harcanan fazla ölçüde kuruyemiş kilo çoğalışına neden oluyor. Günlük harcanması gereken kuruyemiş ölçüyü yarım avuç fındık, 3-4 adet bütün ceviz ya da 10 adet badem olarak hudutlandırılmalıdır.

Kestane;

Kış akşamlarının olmazsa olmazı kestane, öbür yemişlerin aksine düşük kalorili ve mineralleriyle, vitaminleriyle oldukça zengin bir yemiştir. Yüksek oranda lif kapsar. Güçlü bir antioksidan olan kestane folik asit ve C vitamini açısından da çok zengindir. Makûs kolesterolle savaşırken, iyi kolesterolü yükseltir. Kalp sağlığına gözetir. İçeriğindeki potasyum kan tazyikini kumpaslar. Aynı zamanda bir B vitamini ambarıdır. Ancak her şeyin azı karar, çoğu hasar lafı kestane içinde geçerlidir. Karbonhidrat içeriği yüksek olan kestanenin 3-4 adedi 1 dilim ekmeğe eşdeğerdir. Bunu öğrenerek harcanması, sıhhat açısından oldukça ehemmiyetlidir.

YAZAR BİLGİSİ

maltepe escort ataşehir escort idealtepe escort anadolu yakası escort kadıköy escort bostancı escort pendik escort ataşehir escort şişli escort göztepe escort pendik escort kartal escort bostancı escort erenköy escort maltepe escort pendik escort bostancı escort ümraniye escort şerifali escort kartal escort maltepe escort tuzla escort pendik escort anadolu yakası escort acıbadem escort ümraniye escort escort bayan maltepe escort ümraniye escort ataşehir escort kadıköy eskort pendik eskort ataşehir escort ümraniye escort kadıköy escort escort bayan maltepe escort sex hikaye yeni seks hikaye gerçek sex hikaye sex hikaye seks hikayeleri sex hikayesi gerçek sex hikayeleri