Erken yarıyıl şizofreni hastalığı ergenlikle karıştırılmamalı
Hakimiyetsiz ve alışılmadık tavırlar, düşüncelerde ve konuşmada iletişimsizlik, hakikat dışı düşünceler, sanrılar, kuşkuculuk ve hiddet hakimiyetinde bozulma gibi kimi gidişatlar ergenlikte sık görülen bulgular olarak karşımıza çıkıyor. Ancak uzmanlar uyarıyor! Eş bulgular erken yarıyıl şizofrenide de görülüyor. Şizofrenide erken teşhisin ehemmiyetine dikkat toplayan uzmanlar, ergenlik ile şizofreninin karıştırılmaması mevzusunda uyarıyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Uzman Muayenehane Psikolog Melis Ergezen, erken yarıyıl şizofrenide ortaya çıkan bulguların ergenlik yarıyılında yaşanan bulgularla eşlik gösterdiğini ifade ederek erken teşhisin ehemmiyetine vurgu yaptı.
Çocukluk yarıyılı sona erince ortaya çıkıyor
Çocukluk yarıyılının sona ermesiyle birlikte kız ve oğullarda ergenlik yarıyılının başladığını belirten Psikolog Ergezen, ergenlik yarıyılı ile alakalı şu bilgileri verdi:
“Ergenlik yarıyılı, erişkinliğe atılan ilk adım olarak belirlenebilir. Kız çocukları için 7-14 yaş, oğulları için 10-16 yaş arası ergenlik yarıyılı olarak belirlenir. Şahısların yaşama bakış açısı ergenlik yarıyılında büyümeye başlar. Kız çocukları annelerini, oğullar ise babalarını rol model olarak alırlar. Bu yarıyılda her iki cinsiyette de muhtelif fiziksel ve ruhsal başkalaşımlar başlar.”
Çocuğun fiziksel anlamda yaşadığı farklılıklar nedeniyle çocukta utangaçlık, utanma ve bunlara bağlı olarak içe kapanma kollanabileceğini belirten Psikolog Ergezen, “Ergen, etrafında olup biten her şeye meraklı olduğundan öngörüsüz hareket edebilir. Asıllıktan kopup, hayal dünyasında yaşayabilir. Bu hayaller kimi zaman beğendikleri veya aşık oldukları bireyler olabilirken kimi zaman gelecek tasarıları olabilir. Bu yarıyılda, ergenin duygusal olarak da büyük çöküntüler yaşadığı görülebilir. Karşı türe olan alakanın çoğalmasıyla birlikte mektep derslerindeki galibiyet düşebilir” dedi.
Ergenlik yarıyılı kaygan bir tabandır
Ergenlerin ailenin koyduğu kaideleri önemsememe veya çiğneme gibi tavırları olacağını kaydolan Psikolog Ergezen, “Bazı ergenlerde aileye karşı sözel/fiziksel şiddet kullanma veya tehditkâr konuşma da görülebilir. Ergen, ailenin onaylamadığı bir dost etrafı edinebilir. Ergenlik yarıyılı kaygan bir tabandır. Uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ile yapılan deneyler ergenlik yarıyılında sıklıkla görülür. Bu tavır dost ortamına geçim sağlamak, dışlanmamak ismine yapılabilir. Dost etrafına geçim sağlamak için yapılan uygunsuz tavırlara bağlı olarak şahıs özgüven meseleleri yaşamaya başlayabilir. Ergenlik yarıyılında yaşanan bu metamorfozlarla ilgili olarak aile ve etraf tarafından “ergenlik işte, üstüne varma”, “çok sıkmayın elbet bu yarıyıl geçip gidecek, bizimki de ergenliğe girerken çok güçlükler yaşadık” stilinde yorumlar yapılabilir” biçiminde konuştu.
Erken teşhis rehabilitasyon bahtını artırıyor
Yukarıyada sayılan bulguların ergenlik yarıyılına ait özellikler olabileceği gibi aynı zamanda psikiyatrik bir rahatsızlığın da şizofrenin de habercisi olabileceğini belirten Uzman Muayenehane Psikolog Melis Ergezen, erken teşhisin ehemmiyetine işaret ederek şu nasihatlerde bulundu:
“Erken yarıyıl şizofrenide içe kapanma, az konuşma, hakimiyetsiz ve alışılmadık tavırlar, fazla hareketlilik, düşüncelerde ve konuşmada iletişimsizlik, ders galibiyetinde düşme, hakikat dışı düşünceler, sanrılar, kuşkuculuk, duyarlılık, yaşıt ilişkilerinde güçlükler, saldırganlık, hiddet hakimiyetinde bozulma, donup kalma gibi bulgular görülebilir. Bu belirtiler ergenlik yarıyılı özellikleriyle karıştırılabilir. Gecikmiş müdahale veya yanlış tanının önlenmesi için iyi bir muayenehane değerlendirme yapılması gerekir. Ruhsal hastalıkların tanısı, şahısla yapılan görüşmeler, gözlemler, aileden alınan bilgiler ve gerektiğinde uygulanan muayenehane testler takviyesiyle konur. Şizofreninin erken yarıyılda tespit etilmesi şizofreninin rehabilitasyon şansını çoğaldırır.”