Gargara solüsyonlar tehlikeli olabilir

İsveç’te yapılan bir çalışmada düşük nitrit yapımı kardiyovasküler hastalık tehlikesiyle ilişkilendirildi. Bu cins akışkanların ve gargaraların şuursuzca ve fazla kullanımı, bir hayli tehlikeyi doğurabiliyor. Medipol Üniversitesi Çamlıca Sağlık Kurumu Kulak Burun Boğaz Bölümü’nden Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, günlük yaşamda kullanılan naneli, rayihalı aromatik kokulu ağız çalkalama suları veya spreyler hakkında ihtarda bulundu. Bu cins gargara ve spreylerin serinletici tesir gösterdiğini ve ağız kokusunu geçici olarak giderdiğini söyleyen Prof. Dr. Dereköy, şuursuzca ve fazla kullanımının doğurabileceği bir hayli tehlike olduğunu belirterek, “Ancak, bu ağız antiseptik ve gargaraların kapsadıkları kimyevilerle bazı negatif yan tesirlerinin de olabileceği öğrenilmelidir. Bu tip solüsyonların öncelikle iyi bir diş fırçalama ya da diş ipinin yerini yakalamayacağı öğrenilmeli. Bu sebeple solüsyonları kullandığımızda ağzımız hakikatinde sağlıklı arınılmadığı halde öyleymiş gibi sezdirebilir. Oral hijyenin sadece bu solüsyonlarla sağlanması ise sağlık açısından ciddi tehlikeler doğurabilir” diye konuştu.

“Verimden çok hasarı var”

Türkiye’de yapılan bir çalışmada bu cins sprey ve ağız çalkalama sularının diş eti fibroblastlarında ölümcül tesir gösterdiğinin bildirildiğini aktaran Prof. Dr. Fevzi Sefa Dereköy, laflarına şöyle devam etti: “Bu ağız çalkalama solüsyonları ya da antiseptiklerin bereketli mikrobu hasarlıdan ayırt etme özelliği yoktur. İnsan ağzı çok fazla mikrop yükü olan bir yapıdır. Öyle ki bir ağız içinde dünyadaki insan rakamından çok daha fazla mikrop vardır. Bunların büyük bir çoğunluğu da bize faydalıdır ve bedenimizi riskli bir hayli bakteri ve virüsten gözetmektedir. Antibakteriyel bir ağız çalkalama solüsyonu kullandığımızda yalnızca hasarlı olanları değil bereketli olanları da öldürür. Böylece dışardan aldığımız riskli bir mikrop ağız içinde basitçe bir enfeksiyon başlatabilir. Ayrıca ağız içindeki bakteri yükünün kaybı, bedendeki damarların sıhhati için zorunlu nitrit imalini de düşürür. İsveç’te yapılan bir çalışmada bu cins sebepli düşük nitrit imalinin kardiyovasküler hastalık tehlikesini artırdığı bulunmuştur.”

“İçeriğindeki yiyecek boyasında kanser riski”

İçki bazlı ağız çalkalama solüsyonları buğulaşma ve tükürük bezlerine tesirle ağzın kuruluğuna ve yaralara yol açabileceği ihtarında bulunan Prof. Dr. Dereköy, “İçki bazlı akışkanlar kullanıldığında diş ve dişeti üzerindeki gözetici örtü kaybolduğu için, kahve çay ve içkili eşi meşrubatlara bağlı diş rengi bozulmaları basitleşecektir. Bu gözetici örtünün ve tükürüğün kaybı dişlerde plak yaradılışına yol kalemtıraş ve ağız kokusu çoğalışı ile bu cins solüsyon kullanımı kısır döngüsü başlayacaktır. Özellikle çok kullanılan ağzı solüsyonları asidik yapıda olduğu için dişlerin sıhhatine hasarlıdır. Dişin minesini eskitmekte ve onu zayıflatarak çürüklere yol açmaktadır. Yeniden bunların içinde var olan yapay yiyecek boyalarının başta mesane kanseri ile ilişkisi kanıtlanmıştır.” ifadelerini kullandı.

Dereköy, “Bu mevzuda bir başka hususu anımsatmakta verim görmekteyiz. Bakteriyel tonsillit ve farenjit sırasında bazı gargara ve spreyler hekim tarafından reçete edilmektedir. Bunların antibakteriyel içerik taşımayan ve sadece antienflamatuar özellikli olanlarının kullanımı bu hastalardaki enfeksiyonu ağırlaştırmaktadır. Bu tip enfeksiyona bağlı hastalıklarda, antibakteriyel kaliteli sprey ya da gargara kullanımı uygundur. Fakat, hastalığa bağlı olarak hekim onayından sonra yukarıyada bahsettiğimiz mahzurlarından dolayı vazgeçilmesi, kullanımının aralıksız hale gelmemesi uygundur.” diyerek laflarını sonlandırdı.