Kadın bitti dediğinde biter mi?

Reelinde bu değişikliğin sebebi azıcık da cinsiyet ve ilişkilerden temenniler ile ilgilidir. Mesela kadın bir ilişkide bitene kadar acı sürükler. İlişkinin kurtulması için elinden geleni yapar. Acı sürükler, gayretler yırtınır. Şayet bunca mücadeleye karşın netice alamazsa “bitti” der ve tamamlar. Kadın neticeye kadar acı sürükler. Sonrası yalnızca yol haritasını çizmektir.

Erkekte ise azıcık daha değişiktir. Bitişe kadar işin ciddiyetine varamaz. Hep kadının geliştirdiğini düşünür. “Bakarız! Hallederiz!” ile çözmeye çalışır. Ta ki kadının “Bit-ti” lafını dinleyene kadar. O andan itibaren çabalamaya başlar ama iş işten geçmiştir. İşte, erkek için acı ve taziye yeni başlamıştır. Bu sebeple “kadın süreçte, erkek neticede üzülür” deriz.

Bazen süreç içindeki acılar, yeisler, gayretler, yas sürecine hizmet eder. Başka Bir Deyişle bitiş ufalamakla değil, kurtarmaya çalışırken de başlamış olabilir. O süreçteki yapılanlar yalnızca sürdürmeye değil, tamamlamaya da hizmet eder. Karşılık görürse sürdürmeye, görmezse tamamlamaya hizmet eder. Kadının duygusal yapısı, yaşanılanlara yüklenen yüksek anlamlar sebebiyle daha derin sezmeye neden olur. Bu süreçte erkeğin yapması gereken ilk şey “kadını kavradığını” sezdirmektir. İlla çözmek değil.

Anekdot: Emel kadını gururlandırmak veya erkeği küçümsemek değil, ilişkileri sürdürmek arasındaki değişikliği göstermektir… Evveli ve sonrası son kitabım “EVLENMEDEN BOŞANMADAN EVVEL İYİ DÜŞÜN” de.

Serhat Yabancı

Aile- Konutluluk danışmanı

özel içeriğidir.