Kalp ve damar cerrahisinde kapalı yöntem

Kalp damar cerrahisinde artık sarih cerrahi yerine kapalı yöntemlerin seçim edildiğini vurgulayan Ankara Üniversitesi AÜ Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Abonesi Doç. Dr. Serkan Durdu, kapalı teknik ve minik kesi yöntemi ile yapılan operasyonda zaferin de yüksek olduğuna dikkati çekti. Kalbe giden birden fazla damarda büyüyen tıkanıklık, kapalı yöntem ve minik kesiyle hakikatleştirilen minimal invaziv endoskopik baypas operasyonuyla giderilebiliyor.

Bu cins operasyonların hasta ve doktora ehemmiyetli avantajlar sağladığının altını çizen Durdu, yönteme ait şu bilgileri verdi: “Kısa bir müddet evveline kadar cerrahide sarih teknik uygulanıyordu. Takribî 6 yıldır ülkemizde de minik kesiyle yapılan operasyonlar yaygınlaşmaya başladı. Gelinen noktada artık kalp damarına baypas yapılması gereken tüm hastalara, kaç damar olursa olsun cerrahi yapabiliyor. Uygulama, hastanın sarih cerrahi ile göğüs kafesi açılmadan, minik bir kesi açılarak birden çok damara müdahale edilmesine imkân sağlıyor. Bu çok ehemmiyetli bir büyüme. Daha Öncekinden bir damara yapılabilirken, artık birden çok damara uygulama yaparak, tıkanıklığı açabiliyoruz. Çok damar baypas işlemleri, dünyada bir elin parmaklarını geçmeyecek rakamdaki merkezde yapılabiliyor. Türkiye’de bunu uygulayan birkaç merkezden biriyiz. Son bir sene içinde uygulanıyor. Özellikle yapılan operasyonlar, rakamlı uygulamalar içinde yer alıyor. Bu yöntem, önümüzdeki süreçte süratle ilerleyecek.”

“Minimal invaziv cerrahinin, pandemi yarıyılında ehemmiyeti daha da arkasıydı”

Durdu, uygulamayla hastanın operasyon sonrasında derlenme sürecinin kısaldığını, işlem sonrası büyüyebilecek karmaşıklık tehlikesinin eksildiğini vurgulayarak, “Hasta sağlık kurumunda ne kadar az kalırsa o kadar sağlık kurumu enfeksiyonu ile karşılaşma tehlikeyi eksilir. Bu kapsamda şu an için hastaların Kovid-19 virüsü ile karşı karşıya kalma oranları da eksilecektir. Bu sebeple minival invaziv cerrahinin, pandemi yarıyılında ehemmiyeti daha da arkasıydı.” diye konuştu. Hastaların bu yöntemle operasyon olduktan takribî 3 gün sonra konutlarına gidebildiğini belirten Durdu, “Göğüs kafesi açılarak yapılan operasyonlarda hastanın en az bir hafta sağlık kurumunda kalması gerekiyordu.” dedi.

“Hastamızın 3 damarına baypas yapılarak tıkanıklık açıldı”

Durdu, kalbe giden 3 damarında tıkanıklık bulunan 52 yaşındaki Rıza Bolat’ın da minimal invaziv endoskopik baypas operasyonuyla sıhhatine kavuştuğunu söyledi. Hastanın göğüs sızısı şikayetiyle sağlık kurumuna müracaat ettiğini, yapılan analizlerde kalbe giden damarlarında çok ciddi tıkanıklık tespit edildiği bilgisini veren Durdu, “Bu gidişat anjiyo ve stent takılması uygun olmayan bir problem olduğundan operasyon kararı alındı. Hastanın kalp damar cerrahisine müracaat etmesi üzerine, takım olarak yaptığımız değerlendirmenin ardından minimal invaziv endoskopik kalp operasyonu kararı uygun bulundu.” diye konuştu.

Bolat’a uygulanan harekâtta, hastanın 4. kaburga aralığından takribî 4 santimetrelik bir kesi açıldığını belirten Durdu, uygulamaya ait şunları kaydoldu: “Bu kesi aracılığıyla öncelikle göğüs içindeki damarı endoskopik yöntemlerle baypas için kullanılabilir hale getirdik, sonrasında bacak damarları açıldı. Ardından sarih kalp operasyonlarında ne yapılıyorsa kapalı harekâtta da aynı ilkelere uyarak hastamızın 3 damarına baypas yapılarak tıkanıklık açıldı. Operasyon takribî 2,5 saat sürdü. Hastamız ertesi gün yoğun bakımdan çıktı. Hastamızın genel sağlık vaziyeti çok iyi. Taburcu olduktan bir hafta sonra banal yaşantısına dönerek işini yapabilecek.”